Yapılan her hangi bir işte, işin tanımına uygun yapılmasının dışında başka şartları sağlayıp sağlamadığını da gözetiriz. Teamüllere uygun hareket edilmemesi veya işin tanımı gereği yapılan tüm hususların ahlakiliğinin sorgulanması, yazılı olmayan ancak yapılmaması gerektiği genel kabul görmüş durumlardır. Bunun en çarpıcı örneğinden biri, bilim insanlarının atom bombasını bulmasıdır. Bilim insanının görevi gereği yapılan bilimsel araştırma sonucu ortaya çıkan/çıkarılan atom bombasının siyasilerin insiyatifine verilmesi ve kullanımının veya kullanma ihtimalinin oluşturduğu durum yıllarca tartışıla gelmiştir.

Tartışma programlarında hemen her gün farklı konuları benzer yüzlerin ağzından dinlemekteyiz. Sınırlı sayıdaki program ve kişiler dışında bir birinin kopyası programları her akşam televizyonlarda görmekteyiz. Milyonlarca kişiye ulaşan kanallarda her konu hakkında bilgisi olan ve bunu paylaşmaktan çekinmeyen kişilerin bazen doğru bir çok zaman tartışmalı fikirlerini topluma adeta kustuğuna şahit olmaktayız. Çevre hukukçusunun, ceza hukuku konusunda keskin görüşlerini sunmasının yanında, uluslararası ilişkilerden sosyolojiye, coğrafyadan şehir planlamasına her konuda görüşlerinin olması ve bunu açıklamaktan çekinmemesi siyasi menfaatleri olduğunu haykırırcasına belirli partilerin sözü dışında söz söyleyemeyen bu insanların kanal ayırt etmeksizin her türlü medya kanalında gözükmesi tartışılması gereken bir hususdur.

Bu noktada bazı kişilerin ahlaki olarak sorgulanması mümkün görülmektedir; insanların her konuda fikirlerini doğruluk kaygısı gütmeden topluma anlatarak toplumu yanlış yönlendirmesi ve bu insanların bu durumlarını bilerek kanallara çıkarmaktan çekinmeyen program yöneticileri. Bu kişilerin farklı amaçlarla toplumu araçsallaştırdığı görülmektedir. İlk olarak fikirlerini çıkar kaygılarıyla açıklayan insanlar, halkı, çıkarları için yanlış fikir vermek uğruna için araçsallaştırmalarıdır, ikinci olarak ise kanalın ve program yöneticilerinin halkı reyting uğruna yanlış bilgilendirmeye sürüklemeleridir.

Ahlak oldukça tartışmalı bir kavramdır. Medya da yapılan sınırlı sayıdaki kaliteli programların dışında, toplumu yanlış bilgilendirmek uğruna bireylerin ve medya kanallarının toplumu çıkarları için araçsallaştırmaları, medyanın kendini tanımlamasına bakıldığında dahi doğru bulunmamaktadır. Mevcut durum her haliyle bazı medya kanallarının ve kişilerin dışında yapılan işleri tartışılır hale getirmektedir.