Hava Durumu

Gençliğimizi kaybediyoruz

Yazının Giriş Tarihi: 06.05.2017 19:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.05.2017 19:17

"Arkamdan katil demeyin. Kız kendisi istedi. Sınıfa gelip katil olmayı isterdim. Ya da dışarıda seri seri 50-100 kişiyi öldürmek ne güzel olurdu. Ama imkanlar buna el vermiyor. Hem riske de giremem. Hakikat ölümde gizlidir, ölümse hakikatin ta kendisidir. Pazartesi üç beş çiçek koyarsınız sıraya, sonra unutur gidersiniz. Bana kalsa o çiçekleri de koymayın. Neyim varsa, sağa sola dağıtın. Yaşarken işe yaramadım, bari ölünce bir işe yarayayım"

Bursa başta olmak kaydıyla Türkiye bugün, bu sözlerin niçin, neden ve nasıl 16 yaşındaki bir gencin ağzından dökülüyor olduğun düşünmeli.

Bursa Fidan Han’da, BTSO’nun düzenledi yapılan ‘Payitaht Çarşı Alışveriş Günleri’ basın çalışması için yerimizi aldık ve konuşmaları tanıtımları dinliyorduk. Tam o sıra bir genç hemen yan tarafımıza oturdu babasına heyecanlı heyecanlı okulunda olup bitenlerden bahsediyordu. Bende kulak misafiri olduktan sonra hemen sohbetlerine dahil oldum. Lisede bir erkek öğrenci, yine aynı sınıfta bulunan kız arkadaşının canını alıyor ve kendisi de intihar ediyor. Olayın biraz içine baktığında ise büyük bir felaketin yine kıyısından dönüldüğü görülüyor.

Evet, ne yazık ki bir can kaybettik ama bu sayı çok büyük olabilirdi. Birçoğunuz o gençte hata bulacaksınız, okulundaki disiplin hatası diyeceksiniz, ailesi yetiştirememiş diyeceksiniz… yani diyeceksiniz ve yine diyeceksiniz. Bir şeylere ve birilerini sebep gösterip olayı hızlıca kapatacağız. Belki 3-5 gün sonra hiç hatırlayamayacağız.

Ne yazık ki bunu böyle düşünenlere yanılıyor olduklarını buradan açıkça söylüyorum. Ülkemizde ve dolayısıyla şehrimizde artık gençler patlama noktasında. Gençliğimizin ihtiyaçlarına yönelik, yeterince çalışmalar ve politikalarımız yok. Gelişen çağda; gençliği sömürüldüğünde, gençliğe değer verilmediğinde, gençlik dinlenilmediğinde ve en önemlisi gençlik ile uzlaşılmadığında benzer olayların olması muhtemel. felaket tellalı ilan edebilirsiniz ama olan olay ve arkasında bıraktığı travma bize bunu açıkça göstermektedir.

Bursa’da yaşanan bu vahim olay karşısında, konunun muhatabı olarak devlet görevlileri başta olmak kaydıyla olayın vahametini masaya yatırmalı. Bunun büyük bir olay olduğunu görmeli. Şuanda nasıl bir gençliğin yetişiyor olduğu görünmeli, ben bilirim tavrı tamamen kenara bırakılıp geleceğimiz ve gelecek nesillerin daha sağlıklı bireyler olmaları adına politikalar belirlenip uygulanmalı. Bunu beceremeyen ve kendisini bu konularda sorumlu görmeyenler ise derhal bulundukları koltukları boşaltmalı.

Gençlik kıymetlidir, gençlik özeldir ve gençlik güçtür bu asla unutulmamalı. Gençliği cehalet içinde bırakanlar yüzünden başımıza böyle olayların geliyor olduğunu artık fark etmeliyiz. Gençliğin potansiyel enerjisini doğru kanalize etmeliyiz. Bunu yapabilmek için herkesin kendisini ve birbirini tetiklemesi ve ortada olan soruna karşı çözüm geliştirmeye itmeliyiz.

Faruk Nafiz Çamlıbel bir şiirinde gençliği şöyle ifade etmiş;

Anlattı erenler: Bir bahar değil,

Aşıkın ömründe bin bahar varmış.

Hicranla ağaran bu saçlar değil,

Sevgisiz kalan kalb ihtiyarlarmış…

Sorardım sırrını hiç düşünmeden:

Bu fani gönlümün sevinci neden?

Beni günden güne meğer genç eden

Daima değişen maceralarmış!

Gençlik hayatı bir macera olarak görmektedir. Maceralarını iyi yönetmeleri ise bizim elimizde olduğunu bilerek, bir daha böyle olayların yaşanmamasını umut ediyorum…

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.