Bu haftaki Sanat Köşemizin konuğu: Macit Tunalı. Bursa’nın Rot Macit’i, sıra dışı, farklı, kendine özgü sitili ve imajıyla Bursa’nın en tanınan simalarından, hatta marka olmuş biri.
Haber Giriş Tarihi: 18.08.2016 13:32
Haber Güncellenme Tarihi: 18.08.2016 14:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
TV’de siyah-beyaz yıllara renk katan ‘Show’ grubundan Rot Macit lakaplı Macit Tunalı, renkli, kıyafetleriyle dikkat çeken ve popüler simasıyla Mahfel’e renk katıyor.
Babasının yazdırdığı imam hatip lisesinde derslerden kaçıp, o vakitler Kırcı Otel’in altında bulunan, Acar Disko’da dans etmeye başlayarak tanıştığı sanat dünyasından, Aslen Kosovalı olsa da gerçek bir Bursa hayranı olan ve kendi kaderini kendi yazan Rot Macit ile dünden bugüne söyleşi yaptık.
B. BARAK: Kendinizden bahseder misiniz?
M.TUNALI:Öncelikle hoş geldiniz. Sizleri burada görmekten çok memnunum. 1956 yılında Kosova’da dünyaya geldim. Ailece 1958’de Kosova’dan Türkiye’ye göç etmişiz.
B. BARAK: Dans etmek nereden ilginizi çekti?
M.TUNALI:Ben ortaokulda okurken buz pateni yapanları izlerdim ve çok ilgimi çekerdi. Aynı zamanda opera ve baleye de ilgi duyuyordum. Bende okulu bırakıp, Türkiye’nin en büyük dansçısı olacağım dedim. 1978 yılında Bursa’da bir dans grubu kurduk. 1982 yıllarında ‘Tolgahan’ dans gurubuyla çalışmaya başladım. Sonra Hakan Peker ile çalıştık. 1991 yılında Hakan Peker ile dansa ara verdik. Kaset çalışmasına başladık bizde bu çalışmada prodüktörlük yaptık.
B. BARAK: Dans, kaset çalışmaları sırasında özel hayatınızda değişiklik oldu mu?
M.TUNALI:1996 yılında evlendim. O zamanlar Türkiye’de 10 tane dansçı vardı. Dansçıların arasında bulunuyor olmak beni son derece mutlu ediyordu. Türkiye folklörü kadar, modern danslarıyla da ünlü olabilecek kapasitedeydi. Bu bağlamda Türkiye’de önemli gelişmeler oldu. Tolga bey , şuan dans federasyonu başkanı. Dans gruplarının gelişmesi ve başarıları beni son derece mutlu ediyor.
B. BARAK: O zamanlar dans ediyorsunuz diye tepki aldınız mı?
M.TUNALI:Rahmetli babam diyordu ki; ‘neden dans ediyorsun?’ Dans etmeme çok karşıydı. Türkiye farklı bir durumda olduğu için o zamanlar ailemin tepkisi gayet normaldi. Daha sonra bunun yanlış olmadığını fark ettiler, kabullendiler.
B. BARAK: Dans yaptığınız zaman hayranlarınız ve bayanlar tarafından popüler olmak hoşunuza gider miydi?
M.TUNALI:Abartı yapmış olmayayım, ben hep popüler bir adamım. Benim enerjim çok farklı. Yolda giderken bile insanlar dönüp bakıyor bana. Tarzımla, konuşmamla, enerjimle insanların ilgisini çekiyorum. Ben farklılığımın farkındayım ve böyle mutluyum. İnsanları seviyorum, kırmamaya özen gösteriyorum. İnsanları kırmak çok kötü bir şey. Eski bir devlet büyüğümüz derki “ atılan ok ve söylenen söz geri gelmez” bu nedenle hareket ve sözlerimize dikkat etmemiz gerekir. Bir insanın üzülmesi, kırılması beni üzer kırar. Mevla’nın dediği gibi: “surete bakıp kızacağına, özünü görüp sevmeye çalış” Hiçbir insan için ön yargıda bulunmayalım.
B. BARAK: Çok aşık oldunuz mu?
M.TUNALI:Ben hiç aşık olmadım. Aşk diye bir şey yok. Allah hepimize ilahi aşkı bulmayı nasip etsin. Aşk ulaşılamamaktır.
B. BARAK: Ailenizde sanat ile uğraşan var mı?
M.TUNALI:Hayır benden başka sanat ile alakalı kimse yok.
B. BARAK: Çocuğunuz var mı?
M.TUNALI:3 tane çocuğum var. Evliliğim biraz geç oldu. 40 yaşında evlendim. Evlilik saygın bir meslek diye düşünüyorum. Çünkü güçlü bir müessese. Bayanlar cam değil, kristaldir ve kırmamak lazım. Kristal çabuk dağılır. Allah’ın bir emanetidir. Emanete iyi bakmak lazım.
B. BARAK: Toplumda yaşanan kadın cinayeti ve şiddeti sizi üzüyor mu?
M.TUNALI:Üzmez olur mu? Biz insanız. Böyle davrananlar ruh sağlığı bozuk, hastalıklı erkeklerdir diye düşünüyorum.
B. BARAK: Burcunuz nedir?
M.TUNALI:Başak burcuyum.
B. BARAK: Emekli olmayı düşündünüz mü?
M.TUNALI:Ben emekli oldum ama insanlara katkıda bulunmak amacıyla çalışmaya devam ediyorum. Belediye’de çalıştığım için emekli maaşımı alamıyorum. Bu bir kanun. Ben burada bulunmaktan, geliri çok olmasa da, memnunum. İnsanlarla iç içeyim. İnsanlara katkıda bulunuyorum. Çok iyi bir yöneticiyim. Bir insan bulaşıkçı dahi olsa işini mükemmel yapmalı. Herkes işini iyi yapsın. Ben haddimi biliyorum, herkesin de haddini bilmesi lazım.
B. BARAK: son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
M.TUNALI:Hepinize saygı ve sevgilerimi gönderiyor, teşekkürlerimi sunuyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa’nın ‘Rot Macit’i (Bedia BARAK)
Bu haftaki Sanat Köşemizin konuğu: Macit Tunalı. Bursa’nın Rot Macit’i, sıra dışı, farklı, kendine özgü sitili ve imajıyla Bursa’nın en tanınan simalarından, hatta marka olmuş biri.
TV’de siyah-beyaz yıllara renk katan ‘Show’ grubundan Rot Macit lakaplı Macit Tunalı, renkli, kıyafetleriyle dikkat çeken ve popüler simasıyla Mahfel’e renk katıyor.
Babasının yazdırdığı imam hatip lisesinde derslerden kaçıp, o vakitler Kırcı Otel’in altında bulunan, Acar Disko’da dans etmeye başlayarak tanıştığı sanat dünyasından, Aslen Kosovalı olsa da gerçek bir Bursa hayranı olan ve kendi kaderini kendi yazan Rot Macit ile dünden bugüne söyleşi yaptık.
B. BARAK: Kendinizden bahseder misiniz?
M.TUNALI:Öncelikle hoş geldiniz. Sizleri burada görmekten çok memnunum. 1956 yılında Kosova’da dünyaya geldim. Ailece 1958’de Kosova’dan Türkiye’ye göç etmişiz.
B. BARAK: Dans etmek nereden ilginizi çekti?
M.TUNALI:Ben ortaokulda okurken buz pateni yapanları izlerdim ve çok ilgimi çekerdi. Aynı zamanda opera ve baleye de ilgi duyuyordum. Bende okulu bırakıp, Türkiye’nin en büyük dansçısı olacağım dedim. 1978 yılında Bursa’da bir dans grubu kurduk. 1982 yıllarında ‘Tolgahan’ dans gurubuyla çalışmaya başladım. Sonra Hakan Peker ile çalıştık. 1991 yılında Hakan Peker ile dansa ara verdik. Kaset çalışmasına başladık bizde bu çalışmada prodüktörlük yaptık.
B. BARAK: Dans, kaset çalışmaları sırasında özel hayatınızda değişiklik oldu mu?
M.TUNALI:1996 yılında evlendim. O zamanlar Türkiye’de 10 tane dansçı vardı. Dansçıların arasında bulunuyor olmak beni son derece mutlu ediyordu. Türkiye folklörü kadar, modern danslarıyla da ünlü olabilecek kapasitedeydi. Bu bağlamda Türkiye’de önemli gelişmeler oldu. Tolga bey , şuan dans federasyonu başkanı. Dans gruplarının gelişmesi ve başarıları beni son derece mutlu ediyor.
B. BARAK: O zamanlar dans ediyorsunuz diye tepki aldınız mı?
M.TUNALI:Rahmetli babam diyordu ki; ‘neden dans ediyorsun?’ Dans etmeme çok karşıydı. Türkiye farklı bir durumda olduğu için o zamanlar ailemin tepkisi gayet normaldi. Daha sonra bunun yanlış olmadığını fark ettiler, kabullendiler.
B. BARAK: Dans yaptığınız zaman hayranlarınız ve bayanlar tarafından popüler olmak hoşunuza gider miydi?
M.TUNALI:Abartı yapmış olmayayım, ben hep popüler bir adamım. Benim enerjim çok farklı. Yolda giderken bile insanlar dönüp bakıyor bana. Tarzımla, konuşmamla, enerjimle insanların ilgisini çekiyorum. Ben farklılığımın farkındayım ve böyle mutluyum. İnsanları seviyorum, kırmamaya özen gösteriyorum. İnsanları kırmak çok kötü bir şey. Eski bir devlet büyüğümüz derki “ atılan ok ve söylenen söz geri gelmez” bu nedenle hareket ve sözlerimize dikkat etmemiz gerekir. Bir insanın üzülmesi, kırılması beni üzer kırar. Mevla’nın dediği gibi: “surete bakıp kızacağına, özünü görüp sevmeye çalış” Hiçbir insan için ön yargıda bulunmayalım.
B. BARAK: Çok aşık oldunuz mu?
M.TUNALI:Ben hiç aşık olmadım. Aşk diye bir şey yok. Allah hepimize ilahi aşkı bulmayı nasip etsin. Aşk ulaşılamamaktır.
B. BARAK: Ailenizde sanat ile uğraşan var mı?
M.TUNALI:Hayır benden başka sanat ile alakalı kimse yok.
B. BARAK: Çocuğunuz var mı?
M.TUNALI:3 tane çocuğum var. Evliliğim biraz geç oldu. 40 yaşında evlendim. Evlilik saygın bir meslek diye düşünüyorum. Çünkü güçlü bir müessese. Bayanlar cam değil, kristaldir ve kırmamak lazım. Kristal çabuk dağılır. Allah’ın bir emanetidir. Emanete iyi bakmak lazım.
B. BARAK: Toplumda yaşanan kadın cinayeti ve şiddeti sizi üzüyor mu?
M.TUNALI:Üzmez olur mu? Biz insanız. Böyle davrananlar ruh sağlığı bozuk, hastalıklı erkeklerdir diye düşünüyorum.
B. BARAK: Burcunuz nedir?
M.TUNALI:Başak burcuyum.
B. BARAK: Emekli olmayı düşündünüz mü?
M.TUNALI:Ben emekli oldum ama insanlara katkıda bulunmak amacıyla çalışmaya devam ediyorum. Belediye’de çalıştığım için emekli maaşımı alamıyorum. Bu bir kanun. Ben burada bulunmaktan, geliri çok olmasa da, memnunum. İnsanlarla iç içeyim. İnsanlara katkıda bulunuyorum. Çok iyi bir yöneticiyim. Bir insan bulaşıkçı dahi olsa işini mükemmel yapmalı. Herkes işini iyi yapsın. Ben haddimi biliyorum, herkesin de haddini bilmesi lazım.
B. BARAK: son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
M.TUNALI:Hepinize saygı ve sevgilerimi gönderiyor, teşekkürlerimi sunuyorum.
En Çok Okunan Haberler