Hava Durumu

DÜNDEN BUGÜNE DEMİRTAŞPAŞA

Zanaat eğitiminde Bursa’nın temel taşlarından olan Demirtaşpaşa Endüstri Meslek ve Anadolu Teknik Lisesi’nin Mezunlar Derneği Başkanı Osman Nuri Atasoy ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Özder ile deprem yönetmenliği sonucu yıkılan ve hala inşaatı için bir adım atılmayan okulları ille ilgili görüşme gerçekleştirdik.

Haber Giriş Tarihi: 22.06.2019 14:02
Haber Güncellenme Tarihi: 22.06.2019 14:02
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
DÜNDEN BUGÜNE  DEMİRTAŞPAŞA
 

Okulun öğrencisi, öğretmeni ve şimdide mezunlar derneğinin yönetiminde yer alan iki değerli öğretmenin yıllarını verdikleri okullarını, anılarını ve okullarının deprem yönetmeliliği kapsamında yıkıldıktan sonra hala bir çalışma yapılmamasından dolayı yaşadığı üzüntüyü konuştuk.

1952 yılında okula öğrenci olarak girdiğini ve 2010 yılında okulun emekli öğretmeni olarak ayrıldığını askerlik ve kısa bir süre İstanbul’da kalmak dışında bir fiil 61-62 yılını bu okula adadığını söyleyen Demirtaşpaşa Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Osman Nuri Atasoy okulun tarihçesinden başlayarak Demirtaşpaşalı olarak geçirdiği yılları, anılarını anlattı.

Okulun ilk olarak 1903 yılında Islahane olarak Bursa’da kurulduğunu ve ilk etapta kimsesiz ve yoksul çocukların hem barındığı hem de zanaat öğrendiği bir kurum olduğunu belirterek, “Bu durum 1946 yılına kadar böyle devam etmiş. 1946 yılında okulumuzda ilk olarak elektronik bölümü açıldı ve okula ‘Erkek Zanaat Okulu’ adını verdiler. Bir süre sonra okulumuzu  Tophane ile birleştirdiler ve okulun adını ‘Bursa Erkek Sanat Okulu’ olarak değiştirdiler. Bu düzen 1965’e kadar böyle devam etti. Tek müdür altında farklı iki okul yönetiliyor. Biz zaten üvey evlat muamelesi gören ‘Aşağı Okul’, ‘İkinci Okul’, ‘Elektrik Bölümü’ ya da ‘Yeni Yol Endüstri Meslek Lisesi’ olarak anılıyorduk. Düzen böyle devam ederken 1968’de Elektrik bölümü  bizde olduğu için bizim bünyemizde  teknisyen okulu açıldı. Buna karşı hamle olarak da Tohaneye, ‘makine teknisyenliği’ bölümü açıldı. Bu süreç 1975 kadar böyle devam ettikten sonra 1975 itibariyle bakanlığın kararıyla okullar bir birinden ayrıldı. Onlar Tophane Endüstri Meslek olarak yoluna devam ederken, bizde Demirtaşpaşa Endüstri Meslek olarak yoluma devam etmeye, düzenimizi kurmaya  başladık” dedi.

OKULUN İNŞAATINDA KANIM VAR

Ayrılmamızla beraber bazı sosyal sıkıntılar yaşadıklarını belirten Atasoy, “Uzun süre başka okulun himayesi altında kalmaktan dolayı bazı sıkıntılar yaşadık tabiî ki. Mesela onlar sosyal olarak hazırken dernekleri, vakıfları varken biz konuda sıkıntı yaşadık. Ayrıldığımızda elimizde hiç bir şey yoktu. Ama zamanla bizde düzenimizi oturtunca okulumuz büyümeye başladı ve yeni yeni binalar yaptık. Eski tarihi binanın arkasına yeni binalar yapıldı. Şimdi okulun bu halde olması o kadar kanıma dokunuyor ki ben yeri geldi her şeyden önce tuttum okulumu. Yeni binalar yapılırken bir inşaat işçisi gibi okulun inşaatında çalıştım. Benim o okulun inşaatında kanım var kanım. Eğitimimiz o kadar kaliteliydi ki bizden mezun olanlar daha öğrenciyken staj yaparken işe giriyor askerlikte dahil o yerden çıkmıyorlardı” dedi.

ÖĞRENCİ SAYISI AZALIYOR

Okullarının yıkım süreci hakkında bilgi aldığım Atsoy, “Aslında, yeni yapılan binalar gerçekten yıkılması gereken ve sıkıntılı olan binalardı. Ama taş bina için bu durumun söz konusu olduğunu söyleyemem. İşte 2017 yılında okul binası ve temelinde yapılan incelemeler sonucu binalar önce boşaltıldı sonra yıkılmasına karar verildi. Taş binadaki sorun şuydu binanın temelinde ölçüm yapıldığı zaman ölçüm aleti bir yere kadar sert zeminde  yol alırken bir yerden sonra bir boşluğa düşüp sonra tekrar sert zemine denk geliyor. Bu yüzden kusurlu bulundu ve bina yıkıldı. O arada ki boşluğun tam olarak ne olduğunu bilinmiyor. Bina ilk boşaltıldığı dönem ne oluyor diye gerekli mercilere başvurduk ve durumu sorduk ama bize verilen cevap en fazla iki yıl içinde yeni binalar yapılacak ve eğitim başlayacak ancak üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bir çalışma olamaması bizi üzüyor. Bu durum okulumuzun başarısını ve her gecen yıl öğrenci sayımızı azaltıyor” ifadelerini kullandı. 

YIKILAN OKULLALRINDA TOPLANACAKLAR

Demirtaşpaşa Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Derneği ve okulun eski öğretmenlerinden olan Hüseyin Özder’de derneklerinin kuruluşu hakkında bilgi vererek, “Derneğimiz 2013 yılında faal olarak hizmet vermeye başladı. Osman Hoca’mın da dediği gibi biz denekleşme vakıf kurma bakımın geri kalmıştık. Neyse bir dönem sonra mezunlar olarak dönem dönem toplanıp bir araya geliyorduk. Baktık bu durum süreklilik kazanıyor bizde bunu dernekleştirelim dedik ve 2013’te derneğimizi kurduk. Dernek kurulduktan sonra okulların mezunların ‘pilav günü’ olarak düzenlediği toplanma etkinliğini ‘birliktelik günü’ adı altında yapmaya başladık. Böylece 30-40 yıl boyunca bir birini görmemiş arkadaşlar öğrenmen ve öğrenciler bir birini görmüş oluyordu. Bir süre sonra birliktelik günlerimizi kokteyl olarak düzenlemeye başladık. Fakat okulumuz yıkıldığından bu yana birliktelik günü yapamıyorduk. Baktık ki inşaat aşaması uzuyor o yüzden bu sene yıkılan yerimizde mezunlarımızla beraber yarın bir araya geleceğiz” dedi.

BİRLİK OLUNMALI

Şuan üç farklı okulda eğitim gördüklerini söyleyen Özder, “Meslek lisesi diğer liseler gibi git defteri aç not al bitir değildir meslek lisesi atölyedir. Buralarda okuyan öğrenciler atölye çalışması yapmalı ve her şeyi öğrenmelidir. Ama şuan üç farklı okulda bölünmüş olan öğrenciler atölye olmayan yerlerde meslek edinmeye çalışıyorlar. Biz bunu önlemek istiyoruz. Biliyoruz meslek lisesi yapmak kolay değil onların aletleri giderleri çok fazla ama istiyoruz ki okulumuzun eski mezunları olarak bir araya gelinsin ve parça parçada olsa okulumuz tekrar eski günlerine geri dönsün. Eğitim kalitesi olarak gerçekten başarı bir okuluz biz. Üniversite sınavında derecelerimiz var. İş hayatına atılmayı saymıyorum bile bizden çıkan hiçbir öğrenci boş kalmaz” dedi. Burada söze giren Atasoy, “bizden mezun olan öğrenciler tabiî ki boş kalmaz. Çünkü biz atölye çalışmalarımızda öğrencilerimize her şeyi en doğru şekilde veriyorduk. Makine bölümü mü arabanın altına yatıp tamir etmişizdir. Elektrik tesisatımı gerekli ekipmanları giyip her şeyi yapıp birebir öğrendik öğrettik” şeklinde konuştu.  

MESLEK LİSELERİNİN ÖNEMİ

Meslek liselerin önemini sorduğum da hem Atasoy hem de Özder, “Meslek liseleri sanayimizin yapı taşı. Sanayiye kalifiye yetişmiş elaman gerekli ve bunun yolu meslek lisesinden geçiyor. Tekrar söylüyoruz meslek lisesinden çıkan bir insanın işsiz kalmamsı mümkün değil çünkü çekirdek yetişiyorlar ve her şey hakkında bilgileri var.Ülkenin gelişimi ekonomik açıdan büyümesi için meslek liseleri arttırılmalı ve eğitim kalitesi için gerekli ekipmanlar sağlamalı. Ayrıca meslek liseli tembel öğrencilerin gittiği liselerdir mantığından uzaklaşılmalı ve aileler ve öğreniciler doğru yönlendirilmeli. Eskiden ortaokul son sınıftaki öğrenciler meslek liselerine götürülür okulun tanıtılır atölyeler gezdirilir ve buna bağlı olarak öğrenciler meslek seçimine yönlendirilirdi. Yine bu uygulamalar yapılmalı ve öğrenciler doğru yönlendirilmeli. Böylece üniversite okumak istiyorum diyen öğrenciler ona göre bir liseye gönderilirken meslek edinmek istiyorum diyenler meslek ve teknik liselerine yönlendirilmeli” dediler.  Son olarak her iki hocada, okullarının tekrardan tek çatı altında toplanıp eğitim vermesi için gerekli girişimde bulunacaklarını söyleyerek, “Bizler orada öyle güzel zamanlar geçirdik ki. O kadar çok anılarımız yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz var ki bunların silinmesini istemiyoruz. Bir dönem Türkiye’nin ilk zanaat okulların olan bu köklü okulun yine kendi yerinde eğitim hayatına devam etmesini istiyoruz. Bunun için yarın düzenleyeceğimiz birliktelik gününde de gelen arkadaşlarımızla da düşüncelerimizi paylaşacağız ve umarız çözüme ulaşır ve okulumuzu tekrardan yerinde görürüz” dedi.

ANILAR KÖŞESİ

Anılarından bahseden Atsoy, “Bir gün İstanbul’da staj yapıyorum ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde elektrik mühendisliği okuyan bir arkadaşta var. Staj yaptığım fabrikada bir lamba bozulmuş. Şef telefon etti ve mühendislik okuyan arkadaşta lambaya bakmaya gitti. Aradan nerdeyse bir saat zaman geçti, o dönmeyince şef beni gönderdi. Gittiğim zaman arkadaş merdivene çıkmış ve lambaya sadece bakıyordu ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Ben çıktım merdivene ve iki dakikada lambayı yaptım. Sen mühendislik okuyorsun niye yapamadın diye sorduğumda siz bunları birebir öğrendiniz biz sadece okuyarak öğrendik dedi o zaman aldığım eğitim gerçekten ne kadar farklı ve özel olduğunu anladım” dedi.

HABER: AYŞEGÜL ALTINTAŞ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.