“DÜNYAYİ GÜZELLEŞTİRMEYE ÖNCE KADINLARDAN BAŞLADIM”

12 Eylül 1978 yılında Bursa’da doğdum. 11 yaşından beri kuaförlük mesleğini yapıyorum.  Bu meslek benim çocukluğumdan beri hayalimdi ve 32 yıldır bu mesleği severek yapıyorum. Evliyim ve bir kızım var. 1999 yılından beri özlem bayan kuaförü adı altında bu mesleğe devam etmekteyim. 32 yıllık meslek hayatıma bu meslekle ilgili birçok başarıya ulaşarak devam ediyorum.

-Kuaförlüğe başlamaya nasıl karar verdiniz?

Ailemde bayan kuaförü yoktu. Ama her zaman insan iletişimine çok değer veren bir insanım. Küçükken hep bu mesleğe özenerek bakardım. Süse ve bakıma hep önem veren biri oldum. Bu yüzden küçüklükten gelen bir merakım vardı. Bu mesleğe istekle başlayıp sonrasında da devam ettim. 32 yıldır kendimi sürekli geliştirerek devam ediyorum.

-İleride çocuklarınızın da bu mesleği yapmasını ister misiniz?

Ben çocuklarım okusunlar istiyorum ama bu mesleği ileride ek olarak yapmalarını da çok isterim. Çünkü ben mesleğimi severek yapıyorum.

-Her bayanın saç yapısı farklıdır siz her saçta aynı ürünlerimi kullanıyorsunuz?

Tabiî ki aynı malzemeleri kullanmıyorum. İnsanların istekleri üzerine ve kendi fikirlerimi ortaya koyarak insanların beğenisine sunuyorum. Örneğin saçtan saça ve yüzden yüze ürünler değişiklik gösterebiliyor. Ben de ürünleri ona göre seçip kullanıyorum.

-Mesleğinizde ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Hiç saçının yeniden yapılmasını isteyen biri oldu mu?

Çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır ve bayanlar bakımlı olmak için bana geldiklerinde ben de uygun bakım yöntemleri uygulayarak memnuniyet sağlamaya çalışıyorum. Mesleğimde bazen zorluklarla karşılaşıyorum ama iletişim ve konuşma çok önemli olduğu için ilk önce müşterilerimle konuşup istediklerini anlayıp ondan sonra harekete geçiyorum. Yani iyi bir iletişimle istenileni anlıyorum.

-Sizce bayan kuaförü olmak mı daha zor yoksa erkek kuaförü olmak mı?

Bence bayan kuaförü olmak daha zor çünkü kadınların saçı daha çok işlem gerektirebiliyor. Mesleği sürekli takip etmek durumundayız. Bizim mesleğimiz sürekli yerinde duran bir meslek değil. Saat değişiklikleri gibi sorunlar bu meslekte olabiliyor. Bazen zorluklar yaşayabiliyoruz. Sabır gerektiren bir iş yapıyoruz ve bu işi sevmek gerekiyor. Ben işimi çok severek yaptığım için o zorluğu yeniyorum. Hemcinslerimin saçını yaptığım için de onların ne istediklerini anlıyorum. Ama bu işi yapan erkek meslektaşlarıma da çok saygı duyuyorum.  Önemli olan insanın sevdiği işi yapmasıdır.

-Değişik saç modelleri ve değişik yöntemler hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Dediğim gibi bu meslekte iletişim çok önemli. Buraya gelen bayanlar isteklerini söylediklerinde ben de ona göre bir yöntem uyguluyorum. Bu meslek tecrübe gerektiriyor. İletişimle ve tecrübeyle istekleri yerine getirmek bizim için önemlidir. Benim kendi işletmeciliğimle 32 yılımı doldurduğum süreç içerisinde ilk dönemden bugüne kadar bana devamlı gelen müşterilerim var.

-Müşterilerinizin size bağlı kalması için neler yapıyorsunuz? Saç bakımı konusunda müşterilerinize tavsiyeleriniz var mı?

Açıkçası her şeyden önce iletişimle birlikte güveni sağlıyorum. Benim için karşılıklı güven çok önemli. İletişimi ve güveni kurduktan sonra ve işini severek yaptıktan sonra devam ediyorsunuz.

Saç üzerine olan her işlemde müşterilerimin istekleri doğrultusunda onları yönlendiriyorum. Benim tavsiye ettiğim ürünü müşteri doğru ve güzel kullanmalı. Saç bakım ürünlerini saçın şekline ve saçın yıpranma durumuna göre müşterilerime tavsiye ediyorum. Doğal ürünlerden yana verdiğim tavsiyeleri uyguladıklarında iyi sonuçlar alıyoruz.

-Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Dediğim gibi çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır. Ve beni tercih edip saçlarını bana emanet eden, bana güvenen müşterilerime çok teşekkür ediyorum. Her insan sevdiği mesleği yaparsa çok daha iyi olur. Aynı zamanda bu haberi yapan Gazete Bursa’ya da çok teşekkür ederim. (SEVGİ ERDOĞAN- OSMAN ÇETİN)