İKTİDAR ÇAĞDAŞ VE LAİK EĞİTİME KARŞI TAARRUZA GEÇTİ ÇOCUKLARIN GELECEKLERİNE TECAVÜZ ETMEYİN!

 TBMM’de düzenlediği basın toplantısında eğitim alanında son dört ayda yapılan değişiklikler üzerinden bir değerlendirme yapan CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil; “Önümüzdeki eğitim ve öğretim yılında, öğrencilerin alacakları derslerden kalacakları yurtlara kadar düzenlemeler yapıldı. Diyebiliriz ki; yıllar içinde adım adım uzaklaşılan çağdaş ve laik eğitime karşı iktidar artık taarruza geçmiştir” diye konuştu. 

HER TÜR İSTİSMAR YANLIŞTIR

Milli Eğitim Bakanlığı’nın özünde çocukların psikolojisini, fizyolojisini, beyinsel gelişimini, barınma ve güvenliğini ama en önemlisi hakkını önemsemeyen, hatta gasp eden kararlara imza attığını söyleyen CHP’li İrgil şöyle devam etti:  “Tek sorun sadece müfredatta yapılan değişiklikler değildir. Asıl vahim olan çocukların kalplerine, ruhlarına, bedenlerine yapılan saldırıdır. Bizim çağdaş ve laik eğitimden yana olmamızın, çağdaş ve laik eğitimi savunuyor oluşumuzun en önemli nedeni budur. Çocuklarımıza her anlamda istismar yanlıştır ve bu, insanlık adına yanlıştır! Çocukların aklına, vicdanına, çocukluklarına, gelişimlerine saldırmak; çocukları suiistimal ederek kendi ideolojilerimize göre şekillendirmek için zorlamak da bir tür tecavüzdür. İktidarı uyarıyoruz; çocukların geleceklerine, gelişimlerine, zihinlerine tecavüz etmeyin.”

SON DÖRT AYDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

İktidara siyasi anlayışlar ile salt iktidar uğruna tek tip, nesnel olmayan eğitim anlayışını terk etme çağrısında bulunan CHP milletvekili son dört ayda eğitim alanında yapılan değişiklikleri de şöyle sıraladı: “25 Nisan’da rehber öğretmenlerin psikolojik danışmanlık sorumluluğunu kaldıran yönetmelik değişikliğiyle çocukların sorunlarını dinleyen, çocukların başlarına gelen taciz ve istismarları takip edebilecek öğretmenlerin devreden çıkarılmasına yönelik adım atıldı.  6 Mayıs’ta; Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği’ndeki değişiklikle, Karaman ve Aladağ’da yaşanan vahim olaylar gibi istismarlara karşı çocuklar açık hale getirildi. Denetim yetkisi de siyasi iradenin temsilcileri olan il, şube ya da ortaöğretim kurumu müdürüne bırakıldı.  5 Temmuz’da; Ortaokulda Kuran kursuna giderek hafızlık belgesi sahibi olan ama TEOG’a girmeyen öğrencilere program kapsamındaki istediği bir imam hatip anadolu lisesine gidebilmesi sağlandı. Yani TEOG’a aylarca çalışmış, ter dökmüş diğer çocuklara karşı bir haksızlık oluşturuldu.  18 Temmuz’da; yeni müfredatın son hali açıklandı; Atatürk ve inkılapları konuları seyreltildi, evrim teorisi çıkarıldı, cihat kavramı getirildi, fen, matematik, biyoloji dersleri azaltıldı.  22 Temmuz’da; Maliye Bakanlığı’nın kamu taşınmazları üzerinde eğitim ve yurt faaliyetleri için tesis edilmesine ilişkin yönetmeliği yayımlandı. Bu kapsamda kamu taşınmazlarının eğitim faaliyetleri kapsamında devri için eğitim ve öğrenci barınmaları kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanında Diyanet de yer aldı. Yani Diyanet’e MEB yetkisi verilmiş oldu.”