Hava Durumu

Plaj voleybolu sahası adliyelik oldu!

Nilüfer Belediyesinin yasalara aykırı ve kanun tanımız hizmetlerine bir yenisi daha eklendi. Belediye bu kez Voleybol Federasyonu’nu da kandırıp, bir bölümü sahipli ve başkalarına ait arsa üzerine kaçak olarak plaj voleybol sahası yaptığı ve bu sahada Balkan Şampiyonası düzenlediği ortaya çıktı.

Haber Giriş Tarihi: 14.07.2016 12:52
Haber Güncellenme Tarihi: 11.10.2016 14:49
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Plaj voleybolu sahası adliyelik oldu!

Savcı Soruşturma izni istedi BÖLÜM(1)

Evlerinde TV izlerken, kendi arsalarının üzerinde plaj voleybol sahası yapıldığını fark eden vatandaşlar, haklarını arama adına gerekli şikayetleri yaptılar. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan hizmetin kamu yararı var savunmalarına rağmen, başkasına ait arsa üzerinde kaçak inşaat yapıldığı şikayetleri üzerine işlem başlattı.

Hep aynı hikaye

Nilüfer Belediyesi, bölgedeki yeşil alanları, çocuk parklarını ve hazine alanlarını park yapılacağı iddiasıyla alıp, başkalarına buralarının ticari merkez haline dönüştürülecek, “parkın korunması için yaptık” bahanesiyle  inşaatlar yapılmasına izin veriyor. Bu konuda, birkaç tane ceza davasında hapis cezası verilmesine rağmen, bu cezaların uygulanmayışı, Belediye yönetiminin suç üstüne suç işlemesine yol açıyor. 

Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki imara aykırı uygulamalara ve kamu alanlarının ticari faaliyete çevrilmesine ilişkin örneklere yeni bir halka daha eklendi.

İhsaniye Cengiz Göllü Spor merkezinin yan kesiminde bulunan ve büyük bölümü vatandaşlara ait olan arsaya, Belediyenin arsa sahiplerinden izin almadan ve İmar Yasalarına göre kaçak olarak plaj voleybol sahası yaptığı ve aynı sahada Voleybol Federasyonu ile uluslar arası spor etkinliği düzenlediği ortaya çıktı.

5 Mayıs 2016 tarihinde TV haberlerini izleyen vatandaşlar, spor salonunun hemen yanında bulunan 2 bin 103 metrekare ve 38 santi metrekarelikarsalarının üzerinde Plaj Voleybol Sahası yapıldığını fark ettiler. Durumu Nilüfer Belediyesi ilgililerine bildiren vatandaşlara belediye ilgililerin, “biz bu sahayı kendi arsamız üzerine yaptık” cevabını aldıkları öne sürüldü. Bunun üzerine Belediyeye resmen başvuru yapan vatandaşlara, Nilüfer Belediyesi 31 mayıs 2016 tarihli yazı ile cevap vererek, Fethiye-İhsaniye Revizyonu İmar Planı kapsamında spor tesis alanında kalan arsa üzerine yapılan tesisle ilgili olarak söz konusu alanda, kendilerine başvuru yapan kişinin 34/ 2 bin 400 hisse sahibi olduğuna dair resmi belge verdi.

Vatandaşlar bu belgeleri alıp hemen Adliye’nin yolunu tuttular. Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve belediye görevlileri hakkında,Kamulaştırmasız El Koyma ve kendi arsaları üzerine izinsiz inşaat yapma iddiasıyla şikayette bulundular.

Nilüfer Belediyesi, bölgedeki yeşil alanları, çocuk parklarını ve hazine alanlarını park yapılacağı iddiasıyla alıp, başkalarına buralarının ticari merkez haline dönüştürülecek, “parkın korunması için yaptık” bahanesiyle  inşaatlar yapılmasına izin veriyor. Bu konuda, birkaç tane ceza davasında hapis cezası verilmesine rağmen, bu cezaların uygulanmayışı, Belediye yönetiminin suç üstüne suç işlemesine yol açıyor.

Hatta, bölgedeki park alanlarının pek çok derneğe gelir getirme amaçlı bina yapılmasına göz yumulmasıyla ilgili yeni bir şikayetler söz konusu iken bu kez bomba İhsaniye’den patladı. Cumhuriyet Başsavcılığı, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre, haklarında şikayet edilen devlet memurları hakkında inceleme ve soruşturma yapılabilmesi için üst makamların izin vermesinin zorunlu olması nedeniyle Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey hakkında Fezleke düzenleyip, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nden soruşturma izni verilmesini talep etti.

Nilüfer Belediyesi ise söz konusu yapılan işlemi, halka hizmet olarak kamuoyuna lanse etti. Hatta, şikayet konusu olan arsa üzerine yapılan sahada uluslar arası etkinlikte düzenlendi.

“Nilüfer Belediyesi, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ve Balkan Voleybol Birliği (BVA) işbirliğiyle Nilüfer’de düzenlenen 2016 Balkan Beach Tour tüm hızıyla devam ediyor.

Turnuvanın kadınlar kategorisinde Türkiye, Kosova, Romanya ve Bulgaristan, erkekler kategorisinde de Türkiye, Romanya, Sırbistan ve Yunanistan bir üst tura çıkan takımlar oldu. TVF Cengiz Göllü Voleybol Salonu’nun yanındaki alanda kente kazandırılan

Plaj Voleybolu Sahası’nda gerçekleşen turnuvanın ikinci günü de büyük heyecana sahne oldu. Sporseverlerin yoğun ilgi gösterdiği turnuvada, kadın ve erkek kategorilerinde mücadele eden Türkiye Milli Takımı sporcuları da başarılı maçlar çıkardı.”

Özetle bu haberler, Bursa medyası başta olmak üzere pek çok yazılı ve görsel basında yer aldı.

Hatta, Voleybol Federasyonu’nun da sitelerinde yayınlandı.

 

Kamu hizmeti Böyle mi olur ? BÖLÜM (2)

Nilüfer İhsaniye Cengiz Göllü Voleybol Sahasının yanındaki Plaj Voleybol sahası için ortaya yeni belgeler çıktı. İlk kamulaştırma hamlesi 2010 yılında başlatılmış. Belediye 200 malike dava açmış. Dava , Belediyenin duruşmalara katılmadığı gerekçesiyle takipsizlikten düşmüş.

Belediyenin konuyla ilgili “Görev İhmal” zincirleri de böylece başlamış. Bir başka belgede ise söz konusu planlama ile ilgili olarak Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve eski başkan Faruk Baykal hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan Görevi İhmal davasının ertelendiği belgelendi.

Yine, belediyenin bu arsa ile ilgili olarak 21 yıl süresince İmar Planlarına göre kullanımının sağlanması için kamulaştırma kararlarını uygulamayıp rafta bekletilmesi sorunun cevabı aranıyor. Belediyenin reklam yapabilme adına, halka “uluslar arası iş yaptık. Spor müsabakası düzenledik” diyebilmek için arsalarının “gasp edildiğini” iddia eden bazı malikler, “Nilüfer’de her şey reklam, gerçekler halktan gizleniyor” diyerek, bu olaylara katılan bütün herkesten şikayetçi oldular.

Nilüfer İhsaniye Mahallesi’nde yapılan Plaj Voleybol Sahasının İmar Kanunlarına aykırı olduğu ve arsa sahiplerinin izni olmadan, kamulaştırma tamamlamadan da üzerine inşaat yapıldığı iddiaları büyük yankı uyandırdı. Voleybol Federasyonu ilgilileri, konuyu yakından takibe aldıklarını belirtirken, olaya kamu hizmeti adına bakılması gerektiğini söyleyenler ise,her köşe başındaki  halka ait olması gereken yeşil alan ve parklara yapılan dernek binaları, restaurantlar, çay bahçeleri ve cafeler nedeniyle “Nilüfer zaten kaçak inşaat cenneti” benzetmesini yaptılar.  

Bugün sizlerle Plaj Voleybol sahasının geçmişi ile bugünü arasındaki bağlantıları yazmaya çalışacağım. Konu 1995 yılına kadar geriye gidiyor. Ama, olaydaki suçun işlenmesi tarihi yeni.  Suç işlenmeye başlangıç tarihi 6 Ocak 2016.

Hani, Nilüfer Belediyesi ile ilgili soruşturma yapıldığı sırada, başkan ve yöneticilerin ceza almalarının kesin gözüyle bakıldığı bazı soruşturma evraklarında, suç tarihleriyle oynandığı iddialarına dair şikayetlerin gündeme gelmesi üzerine,  bu uyarıyı yapmakta kendimi sorumlu hissettim.

 Hani, bu konuyla ilgili soruşturma yapılırken, bazı cin fikirliler ortaya çıkıp, “olay ve suç tarihi 1995 yılında başlamıştır” ibaresinin soruşturma dosyalarına yazdırarak, ceza alanların, eski cezalarıyla yeni cezalarının infaz birleştirmesinden kurtulması için böylesine işler yaptığı iddiaları konuşuluyor.

1995 yılında başlayan ve 2000 yılına kadar devam eden suçlama ile ilgili dava zaten Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüş. O işi bitirmişler !

Şimdi, aynı bölgede bir başka yeni uygulama ve halkın arsalarının izinsiz kullanımı gibi iddialar var ortada.

Tabi, sayın başkanın geçmişte aldığı 4 ayrı ceza davasının da birleştirilip infaz edilmeyişinin ana nedeni bu imiş. Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanlığı’ndan gelen bir müfettiş ile yaptığımız görüşmede bu durum ortaya çıktı. Suçlunun son aldığı ve kesinleştiği ceza kararından sonra yeni bir suç işlemesi halinde,  eski ceza ile yeni ceza birleştiriliyormuş. Yoksa, suç tarihi, alınan ceza tarihinden önceki bir tarih yazıldığında ise, suçlu ne kadar ceza alırsa alsın, infaz ve ceza birleştirilmesi yapılmamış. İşte size, kanunların bir eksikliği… Boşluğu. Bu boşluk, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve beraber suç işledikleri iddiasıyla hapis cezası alan, kamu hizmetlerinden mahrum bırakılan ve memuriyetten uzaklaştırmaları kararı bulunanların cezalarının infazına engel olmuş.  İddialara göre, haklarında kesinleşmiş hapis kararları bulunan Bozbey ve arkadaşları işte bu yüzden koltuklarında oturmaya devam ediyorlarmış.

1995 yılında dönemin Anavatan Partili Belediye yönetimi İhsaniye-Fethiye imar planlarında Islah yapılması kararını almış. Bu uygulama sırasındaCengiz Göllü Spor salonu ve etrafı Spor alanı olarak işaretlenmiş. Tabi, arsa sahipleri itirazlarını yapmışlar. Bu planla ilgili olarak 2000 yılında ANAP’lı Belediye Başkanı Faruk Baykal ve daha sonra seçilen DSP’li Belediye Başkanı Mustafa Bozbey hakkında “Görevi İhmal” iddiasıyla 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmış. Dosyanın Esas numarası 2000/137.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı 5 Mayıs 2000 tarihli ve 2000/291 sayılı iddianame ile şüpheliler Faruk Baykal ve Mustafa Bozbey’in Türk Ceza Kanunu’nun 210 maddesine göre cezalandırılmalarını ve 19 maddenin yani ceza indiriminin de uygulanmasını istemiş.

4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklardan gelen istek üzerine suçun 4616 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesinin istenmesi üzerine, sanıklar hakkında 2000/266 sayılı kararıyla davanın ertelenmesine karar vermiş.

Hukukçu arkadaşlarıma göre bu durumda, suç işlenmesi kabul edilmiş ama, cezanın ertelenmesi gerçekleşmiş. Yani, bu karar alınmamış olsa idi, yine iddialara göre Mustafa Bozbey 2004 seçimlerinde Belediye Başkanı adayı olamayacaktı. İş direkten dönmüş.

Gelelim, kamulaştırmadaki 21 yıllık olayın özetine.

Nilüfer Belediyesi, Spor alanında kalan ve bugün üzerine İmar Kanunlarına aykırı Plaj Voleybol sahası yapıldığı iddia edilen arsa ve çevresi için arsa maliklerine karşı kamulaştırma davası açmış. 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2010/605 Esas numaralı dosya ile görüşmeye başlanılan dava, belediyenin davayı takip etmediği  iddiası ve gerekçesiyle düşürülmüş.

O tarihten bu yana arsanın kamulaştırılmasına yönelik hiçbir işlem yapılmamış.

Ta ki, bir kısım kişilerin uluslar arası reklam yapabilme adına, uluslar arası bir spor turnuvası düzenlenmesi gerektiği yönünde Nilüfer Belediyesi’nde fikir tartışması başlamasına kadar,  bu arsa ve kamulaştırma unutulmuş. Belediye Plaj Voleybol müsabakası düzenlenmesinin iyi olacağı kanaatine varılmış. Hemen yer aranmış. Cengiz Göllü Spor Salonunun yanındaki arsa bulunmuş. Ocak ayında 6 ocak 2016 tarihinde Nilüfer Belediyesi Encümeni toplanıp 2 bin 103 metrekare 39 santim arsanın kamulaştırma kararını 2016/4 sayılı Encümen kararıyla almış.

Arsa sahiplerinden bazıları belediye ile anlaşmışlar.  337 metrekarelik arsa belediyeye tapu devirleri yapılmış. Diğerleri ise kamulaştırmaya itiraz etmişler.

Tabi, iddialara göre, kamulaştırma işlemi tamamlanmadan Nilüfer Belediyesi arsa üzerine Plaj Voleybol Sahası yapımı için inşaata başlamış. Yapmış.Voleybol Federasyonu da işin içine katılarak çok güzel bir reklam yapılmış.

Arsa sahipleri, Kamulaştırma kararı alınan  Encümen kararının Yürütmesi’nin durdurulması kararı için İdare Mahkemesi’ne gitmişler. Bursa 2. İdare Mahkemesi Yürütmenin Durdurulmasını Ret etmiş ama, davanın görülmesi devam ediyor. Dosya numarası 2016/ 470 Esas.

Arsa maliklerinden bazıları da kendilerinden habersiz bir şekilde sahibi oldukları arsa üzerine İmar Kanunlarına aykırı inşaat yapılmasınıgerekçe gösterip 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2016/ 418 Esas sayılı “Menni Müdahale, Kal ve Ecri Misil” davası açmışlar.

Yine, belediyenin bu arsa ile ilgili olarak 21 yıl süresince İmar Planlarına göre kullanımının sağlanması için kamulaştırma kararlarını uygulamayıp rafta bekletilmesi sorunun cevabı aranıyor. Belediyenin reklam yapabilme adına, halka “uluslar arası iş yaptık. Spor müsabakası düzenledik” diyebilmek için arsalarının “gasp edildiğini” iddia eden bazı malikler, “Nilüfer’de her şey reklam, gerçekler halktan gizleniyor”  iddialarıyla, bu olaylara katılan bütün herkesten Adli ve İdari cezalandırma adına şikayetçi oldular.

Haklarımız Gasp edildi (BÖLÜM -3)

Nilüfer Belediyesi’nin “ben yaptım oldu” mantığı ile hareket etmesi üzerine ortaya çıkan Plaj Voleybol sahası skandalında mağdur olan arsa sahiplerinden bazıları, mallarının göz göre göre gasp edildiğini iddia ediyorlar.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca istenilen soruşturma izni sürecini takip eden arsa sahipleri, bu esnada, mallarını geri alabilme adına “Kal Davası” açtılar. 2. İdare Mahkemesi’nin verdiği karara itiraz ettiler. Kamulaştırmanın iptali için de yeni bir dava açma hazırlığındalar. Çünkü, kamulaştırma zaman aşımına uğramış.

Bursa’da İmar Yasalarına aykırı olduğu iddia edilen yine bir kamu tesis alanı ve üzerine kaçak inşaat yapılması iddiası. Yine yeşil alanları betonlaştırdığı iddia edilen kamu görevi yapması gerekirken kişiye özel hizmet vermekle suçlanan Nilüfer Belediyesinin yeni bir icraatı ile karşı karşıya kaldık. Bakalım sonuç ne olacak?

Haklarımız gasp edildi

 Nilüfer Plaj Voleybolu skandalı ile ilgili iddialar bitmek bilmiyor. Belediyenin haksız yere arsalarına el koyduğunu iddia eden bazı arsa sahipleri, “haklarımız kamu eliyle gasp edildi” iddiasında bulunuyorlar.

Bursa’nın yeni ve en gözde yerleşim merkezlerinden olan Nilüfer ilçesinde, Belediye yönetiminin yeşil alanlara yönelik ticari merkez yapma iddiaları devam ediyor. Akademik Odalar,Odunluk Mahallesi’nde hemen yanı başlarında yeni inşaatı başlatılan Nilüfer AVM ile ilgili olarak gerekli belgeleri toplamaya başladıklarını ve en kısa zamanda bu inşaatla ilgili hem basın açıklaması yapacaklarını hem de belediye yöneticileri ile inşaatı yapanlar hakkında gerekli suç duyurularında bulunacaklarını bildirdiler. Bu konu çok ayrı bir mesele.

Bizim meselemiz şu anda Nilüfer İhsaniye Mahallesi’nde bulunan Plaj Voleybol Sahası ile ilgili iddialar. Gerçekler. Bu gerçeklere rağmen susan, konuşmayan siyasetçiler. Reklam peşinde koşulduğu iddia edilen sözde kamu hizmetleri. Hepsi, birbirinden ayrı ve özenle incelemesi yapıldığında kimin ne gibi suçları işlediklerine dair iddiaların belki de açık seçik ortaya çıkabileceği gerçek olaylar.

Halkın, vatandaşın malı mülkü olan arsa üzerine izinsiz inşaat yapılmış. Bu inşaatı yapan ise o bölgenin, o malın korunup kollaması gereken belediye.

Önceki gün olayın ayrıntılarını sizlerle paylaştım. Belediye hemen olaya müdahale etti. Plaj Voleybol Sahasının koltuklarını, filelerini ve oynama düzeni olan bölgeleri yıktı, söktü. Topladı. Hukukçu arkadaşım bu olayı, delil karartma olarak değerlendirdi. Neyse ki, gazete haberleri , boy boy Plaj Voleybolu haberleri medya sayfalarında var. Hem de fotoğraflı olarak. Yapılan işlemler, inşaatlar ayan beyan belli.  Dünkü yazımda, olayları anlattım. Kamulaştırma hikayesi ve gelişmeleri yazdım. Mahkeme safahatlarını yazdım.

Aslında olay gayet basit ve açık.

Nilüfer Belediyesi “hizmet yapıyorum” diyerek, belki de bilerek belki de bilmeyerek, uluslar arası bir skandala imza atmış. Yakında, bu plaj voleybol şampiyonasına katılan takımların bulunduğu ülkelerde, “saha kaçak çıktı” başlığı ile haberleri görebilmek mümkün. Bu haberlerde Türkiye’nin başına bela oluyor. Uluslar arası arenada Türkiye’nin yasa tanımaz bir ülke olduğu imajının yaygınlaşmasına yol açıyor. Olayı bu şekilde tarif etmek zorunda kaldım.

Çünkü, bazı okurlarım aradı. Aslında bu okurlarımın seslerini artık ezberledim. Nilüfer Belediyesi ile ilgili olarak hangi haberi yazarsam yazayım hemen arayıp, “belediyeyi kötülüyorsun” serzenişinde bulunuyorlar. Bende kendilerine sürekli aynı karşılığı veriyorum; “Madem, hak, hukuk ve sosyal adalete inanıyoruz, o zaman belediyeye söyleyin, bu şekilde halkın isyanlarına yol açan yasa dışı işlere imza attıkları iddia edilen yaptırımlardan imtina etsinler. Bu olayları yapmasınlar. Yeşil alanları korusunlar. Kişiye özel AVM yapacaklarına,  halka park yapsınlar. Aileler ve çocuklar güven içinde parktan faydalansın. Park alanları amaç dışı kullanılmasın.”

Gelelim bu arsanın geçmişine.

Arsanın hemen yakınlarında bulunan ve bugün Park alanına kaçak yapıldığı iddiaları hala gündemde olan Asya Spor tesisleri arazisi içinde belediye ile arsa sahipleri arasında bazı tartışmalar yaşanmış geçmişte. Burası ise bir kısmı spor alanı bir kısmının da Engelliler Rehabilitasyon Merkezi yapılacağı duyurulmuş kendilerine. Arsaların haklarından vaz geçmeleri istenmiş.  Arsa sahipleri bu isteğe olumlu bakmışlar. Tek şart koşmuşlar. Belediyenin arsanın Engelliler Rehabilitasyon Merkezi olarak kullanılacağına dair karar almasını ve bu kararın Noter tasdikli olarak taahhütname ile kendilerine verilmesini.  Bu işlemin gerçekleşmesi halinde de arsa üzerindeki haklarını,  mal varlıklarını Nilüfer Belediyesine hibe edeceklerini söylemişler. Yani, bir nevi şartlı bağış yapmak istemişler.

Nilüfer Belediye yönetiminin bu isteği kabul etmediği öne sürülüyor. O zaman bu zamanda arsa sahipsiz kalmış gibi Cengiz Göllü Spor Salonunun önünde otopark halinde, atıl vaziyette kullanılmış.

Şimdi, arsa üzerine Plaj Voleybolu sahası yapıldıktan sonra Belediye birde buradan iddialara göre para kazanmış. Sanal plaja girip voleybol oynamak isteyenlerden kişi başına ve bir saatlik ücret olarak 100 TL para alındığı iddiaları da var.

Yeni bir gelişme daha, Nilüfer Belediyesi, Plaj Voleybol sahasına itirazların gelmesi üzerine, bazı arsa sahiplerine ayrı ayrı kamulaştırma davası açmış. Adli kayıtları incelediğimizde,  şu anda 17 dava gözüküyor. Bu durumun hukuksal boyutlarına bakıldığında ise bizim hukukçu arkadaşlarımızın söylemlerine göre Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’na aykırı bir uygulama söz konusu.imiş. Çünkü, aynı tapu içinde, aynı arsa üzerine paydaş olanlara kamulaştırma davası ayrı ayrı değil de toplu açılmak zorunda imiş. Nitekim,  Nilüfer Belediyesi 2000 yılındaki davayı doğru açmış ama, takipsizlik nedeniyle dava düşmüş. Şimdi ise farklı bir uygulamaya geçilmiş. İddialar böyle.

Yani, kanun ve yasaların boşluklarından faydalanmak veya kamulaştırma davalarıyla vatandaşları bezdirip arsayı yok pahasına elde edebilme adına böyle bir uygulama yolunun seçildiği iddiaları da konuşuluyor.

İşin bir başka boyutu ise, açılan her davada ayrı ayrı avukatlık vekalet ücretleri tahakkuk edeceği için arsa sahiplerinin alacakları kamulaştırma bedellerinin belki de avukat ücretlerinden daha az olacağı savıyla sindirilmek istendiği iddiaları.

Her ne olursa olsun, ortada hem hukukçulara hem de vatandaşlara, kamuya göre bir hukuksuzluk var.

Konuyla ilgili gelişmeleri takip edeceğim. Her zaman olduğu gibi, bu köşede yazılanlara isteyen herkes cevap verebilir. Bizler, tek taraflı ve yanlı haber, yorum ve eleştiri yapmıyoruz. Her türlü açıklamayı da bekliyor ve her zaman olduğu gibi bu köşeden sizlere aktaracağıma söz veriyorum.

Belki bizim doğru bildiklerimiz yanlış olabilir. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.