Hava Durumu

Rantiye iş başında!

Bursa’da inşaat sektöründe faaliyet gösteren veya bol parası olduğu söylenilenler, Osmangazi İsmetiye bölgesinden ucuz arsa kapatıp, buralarının imara açılması adına harekete geçmişler.

Haber Giriş Tarihi: 24.05.2016 13:09
Haber Güncellenme Tarihi: 15.07.2016 14:13
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Rantiye iş başında!
 Bursa’da yeni bir rantiye alanı olarak gözüken bu bölge ile ilgili gelişmeler epey ilginç. Çünkü, arsa kapatın müteahhitler ve işadamları AK Parti’li olarak tanınıyor. Önergeyi ise CHP’nin Nilüfer Belediye meclis üyesi Turgay Erdem vermiş.

Bağlantılar epey ilginç, bu meclis üyesi ve Belediye Başkan yardımcısı ile müteahhitler arasındaki Nilüfer’deki bağlantılarla ilgili çok çeşitli dedikodular var. Bizler,. Dedikodu ile zaman kaybetmek yerine, bu kişilerin “Nilüfer’de işlem tamam, sıra Osmangazi’de” şeklindeki düşüncelerine odaklandık. 

Rantiye iş başında (1)

Bursa’da yeni bir imar rantı çalışması başlatıldığı iddiaları ortalığı karıştırdı. Gazete Bursa olarak yaklaşık bir haftadır, sizlere gazetemizin üst manşetlerinden anonslarla uyarılarda bulunuyoruz. “Rantiye iş başında!” diye başlık attık.

Bu başlığımızla ilgili gelişmeleri sizlerle paylaşmaya sıra geldi.

Halk arasında, imarsız yerleri alarak imara açılıp rant sağladıkları iddia edilenlere rantiye denildiği için bizlerde sizlere haberimizi yazarken ve kullanırken bu kelimeyi seçtik. Önceden kimseyle bir pazarlığımız olmadı. O bölgede yeni arazi alan pek çok kişiyi tanımıyoruz. Ama, içlerinde tanıdığımız, bildiğimiz kişiler var.

Bu kişilerin, geçmiş yıllarda da aynı yöntemle Bursa’nın çeşitli bölgelerinde istedikleri şekilde, istedikleri gibi imar planı çıkardıkları, hazırladıkları ve üç kuruşa mal ettikleri arazileri, imarlı arsa haline getirdikten sonra üzerine inşaat yaparak yüzde binleri aşan kazanç elde ettikleri konuşuluyor.

Tabi, bu işler öyle tek başına olmuyor. Belli bir bölgede rantiye oluşması için önce sermaye gerekiyor. Sermaye guruplarının paralarıyla, pullarıyla buraları sahiplerinden deyim yerinde ise “ucuza kapatılarak” alınıyor. Sonra, belli bir süre bekleniyor. Çünkü, bölgedeki arazilerinin değerlerinin artmasına engel olunmak isteniyor. Birkaç dönüm arazi alındıktan sonra, çaresiz, geliri az, borcu çok olanlar bulunup, onların arazilerinin de kendiliğinden, “bizim tarlamızı da alır mısınız?” diye sormaları bekleniyor.

Sonra, istenilen, arzu edilen miktarda arazi alınması tamamlanıyor. Bunun için, belli kişilerden faydalanıyor. Kimisi emlakçı, kimisi köyün ileri gelenleri.

Yol yöntem böyle imiş. Arazi toplamada.

Sonra, devreye siyasiler giriyormuş. Hani, Belediye meclis üyeleri, Encümen üyeleri, mahalle delegeleri, ilçe başkanları, belediye başkanlarına ulaşmada basamak olarak kullanılan, eş, dost, tanıdık, bildik, istekleri geri çevrilemeyecek olan hatır-gönül ilişkisi olanlar bulunuyormuş.

Bu kişiler aracılığıyla da, tereyağından kıl çekilir gibi, ucuza kapatılan araziler, arsaya çevrilip bir anda kentin yeni çekim ve cazibe merkezi haline gelebiliyormuş.

Konuyu bilenler anlattılar. Geçen ay, gazetemizde haber konusu yaptığımız Ertuğrul bölgesindeki imar şuyulandırmasında aynı yöntem uygulanmış.  Siyasiler, AKP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi denilmemiş, siyasi rakip yerine siyasi ortak olmuşlar, bölgeyi imara açmışlar.

Özetle ortaya çıkan netice; hazinenin 372 milyon lira zararı. Yani, halkın malının mülkünün zenginlere imar rantı olarak aktarılması. Kamunun zararı, belediye kaynaklarıyla ödendiği için övünülüyor.

Peki, Belediyenin zararı ne olacak?

………

Öyle sanıyorum ki, Bursa ile ilgili devam eden Paralel Yapı iddialı Dosyaların açılması halinde Bursa’nın pek çok bölgesindeki imar rantlarıyla ilgili bu tür olaylarla ve iddialarla karşılaşacağız.

Şimdi elimizdeki dosyanın detaylarıyla ilgili bilgilere geçelim.

Rantiye gurubu, iddialara göre, Osmangazi ilçesinin İsmetiye Köyüne gözlerini dikmişler. Bölgede, çoğunluğu aynı aileden olan yaklaşık 3 bin dönüme yakın arazi el değiştirmiş.  Kimisi şirket üzerine satın alınmış. Kimisi şahıslar üzerine. Bu şirket sahipleri, genelde Bursa’da inşaat sektöründe tanınan kişiler. Bugün isimlerini yazmayacağım ama, yazımın sonunda hangi şirket ve hangi kişilerin bu olayda başrol oynadıklarını sizlerle paylaşacağım.

Pek çoğu AK Partili olarak tanınıyorlar.

İşi ilginç yapan da zaten bu. AK Partili müteahhitlerin satın alıp imara açmak istedikleri bölge ile ilgili olarak, CHP’li bir üyenin tek başına  önerge vermesi.

Aradaki iş, ticaret ve siyaset iddiasıyla ilgili ilişkilerinin ortaya çıkmasına delil.

Tarih, 22 Ocak 2015. Büyükşehir Belediye Meclis toplantısı sırasında, CHP’li üye Turgay Erdem yeni imar alanları açılmasıyla ilgili önerge vermiş meclise. Turgay Erdem, Nilüfer bölgesinin meclis üyesi. Aynı zamanda Nilüfer Belediyesi başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.

Önerge verip imara açılmasını istediği bölge Osmangazi ilçesi. Kendi seçim bölgesi ve görev yaptığı ilçe ile hiç alakası yok. İmara açılmasını istediği saha, İsmetiye köyü arazilerinin bir bölümü. Bölge, Demirtaş Barajı ve Bursa manzaralı.

Meclis, önergeyi gündeme almış. İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale etmiş. Komisyonda hala inceleniyor. Yasa gereği, kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgili yazışmalar devam ediyor.

Buraya kadar her şey normalmiş gibi gözlemleniyor.

Gelelim, olayın perde arkasına.

Yatırım yapanlar AK Partili. İmar isteyenler AK Partili. Bu bölgeye imar çıkarılması için seçtikleri belediye meclis üyesi CHP’li.

İşte olayı ilginç kılan ve “bu işte başka işler var!” düşüncesine insanları sevk eden yönü burası.

Rantiye dosyasına İMSİAD iddiası BÖLÜM (2)

Osmangazi İsmetiye Köyü arazilerinde rantiye hesapları yapıldığı ve bu rantiye içinde CHP’li Turgay Erdem’in Büyükşehir Meclisine önerge verdiği haberimiz, Bursa’da büyük yankı uyandırdı.

Konudan haberlerinin olmadığını ileri süren CHP’li bazı büyükşehir belediye meclis üyeleri, “bu konu gurupta konuşulmadan, parti yönetimlerinde görüşülüp tartışılmadan gündeme getirilemez. Getirilmesi CHP ilkelerine aykırıdır” dediler.

Bölgede arazi aldığını söyleyen bir başka işadamı ise, “benim böyle bir imar çalışması yapıldığı ve önerge verildiğinden haberim yok. Ben rantiyeci değil yatırımcıyım” dedi. İsminin açıklanmasını istemeyen bu işadamı, rantiye için bölgede arazi toplayan müteahhitleri işaret etti.

Yapılan kısa bir araştırmada ise, bölgede arazi toplayan müteahhitlerin başında İMSİAD başkanı Namık Miscioğlu ismi ön plana çıktı. Miscioğlu’nun Nilüfer Belediyesi veparalel yapı iddialarıyla ilgili olduğu iddia edilen BUGİAD ile yakın ilişkileri iddiaları, Bursa’da yeniden tartışılmaya başlandı. 



Rantiye Dosyasına 
İMSİAD iddiası

Bursa’nın Osmangazi ilçesine bağlı İsmetiye Köyü’nde bazı kişilerin ucuza arazi kapatıp, buralarının imara açılmasına yönelik çalışma başlattıkları iddia ve söylemlerinin arkasından İMSİAD isimli müteahhitlerin kurduğu dernek ismi ön plana çıktı.

Gazete Bursa olarak yaptığımız anonslarda ifade ettiğimiz “Rantiye iş başında” başlıklı dosyamızı ve içeriğini kamuoyuna açıklamaya devam ediyoruz. Konuyla ilgili dün yayınladığımız, “Rantiyenin yeni hedefi İsmetiye” başlıklı haberimiz, hem Bursa kamuoyunda hem de bu olaya etkileşim için devreye giren siyasi yapılaşmada deprem etkisi yaratmış. Bize ulaştırılan bilgilere göre, bölgeden ucuza arazi alıp, imara açılmasına yönelik çalışmalar başlatılması için düğmeye basan bazı kişilerin isimlerini ifşa etmeye başladılar bile. Halkımız, olayla ilgili pek bilgi sahibi değil. Yerel yönetimlerde bu işler konuşulmamış.

 

CHP “önergeden
 
Haberimiz yok.”

İlk tepki Cumhuriyet Halk Partisi’nden geldi. Büyükşehir Belediye meclisi gurubunda böyle bir önergenin verilmesi kararı olmadığı, konunun görüşülmediği ileri sürüldü.

CHP gurubunun Büyükşehir gurubu üyesi olan ve aynı zamanda Nilüfer Belediye Başkan yardımcısı olan, Nilüfer Belediyesi İmar Komisyonu başkanı olan Turgay Erdem’in partiden habersizce ve bireysel olarak böyle bir önerge verdiğini söylediler.

İsminin açıklanmasını istemeyen, (bana göre Nilüfer Belediye başkanı Mustafa Bozbey’in hışmına uğramaktan korktuğu açık saçık belli olan) bir CHP’li belediye meclis üyesi  Nilüfer Belediyesi’ndeki rantiye iddialarına değindi.  Konudan haberlerinin olmadığını ileri süren CHP’li bazı büyükşehir belediye meclis üyeleri, “bu konu gurupta konuşulmadan, parti yönetimlerinde görüşülüp tartışılmadan gündeme getirilemez. Getirilmesi CHP ilkelerine aykırıdır” dediler.

Bu durum, bana göre CHP’nin iç sorunu. Kendi aralarında toplanıp gereğini yapabilirler.

Önemli olan ve kamuoyunu ilgilendiren bölümü ise, Nilüfer’den meclis üyesi olan birisinin, Osmangazi’den önerge vermiş olması.  Çünkü, Osmangazi ilçesinde CHP’nin hem gurubu hem de büyükşehirde temsil edilen meclis üyeleri var. Siyasi etik ve uygulamalara göre, eğer bir ilçe ile ilgili önerge verilecek ise o ilçenin meclis üyelerinin önerge vermesi gerekir. Nilüfer üyesinin Osmangazi üyelerinin hepsini yok sayarak böyle bir işlem yapmasının düşündürücü yönleri var.

 

“Ben yatırımcıyım”

 

Paralel Yapı iddialarıyla ilgili Bursa dosyasına girdiği söylenilen, henüz kamuoyuna açıklanmayan ve bana göre belki de işlem yapılmayan yada yapılmak istenmediği iddialarıyla ortalıkta konuşulan bu olay, sanırım pek çok kişinin hayallerinin yok olmasına yol açacak.

Çünkü, buradaki arazi ve arsaların kapatılması çalışması 2012 yılında başlamış. 2014 yılına kadar devam etmiş. O tarihler arasında, ucuza kapatılan arsaların çevresiyle ilgili yol ve bazı ulaşım sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapılmış. Hatta, kamu eliyle ve köylere hizmet götürme bahanesiyle de arazilerin yanı başına kadar pek çok kamu hizmeti de götürülmüş.

Bu olaylar, o dönemde Bursa’da görev yapan üst düzey bir mahalli idarecinin ismi etrafında dolanıp duruyor. Bu isim, Bursa’daki paralel yapılanmada önemli ve kilit isim hatta paralel işadamlarına yol gösteren, onlarla beraber fikir ve projeler üreten bir isim olarak kırmızı dosyada yer aldığı iddiaları da var.

Bölgede arazi aldığını söyleyen bir başka işadamı ise, “benim böyle bir imar çalışması yapıldığı ve önerge verildiğinden haberim yok. Ben rantiyeci değil, yatırımcıyım” dedi. İsminin açıklanmasını istemeyen bu işadamı, rantiye için bölgede arazi toplayan müteahhitleri işaret etti. O müteahhitlerin ilişki kurdukları AKP’li, CHP’li üyeleri işaret etti. Onların, Nilüfer ilçesinde hep beraber yaptıkları imar rantlarını işaret etti.

 

İMSİAD imzası

Osmangazi’de sessiz sedasız imara açılması için girişimlerde bulunulan arazi sahipleriyle ilgili araştırmalarda bazıların İMSİAD üyesi olmaları dikkat çekiyor.  

Tapu kayıtlarına bakıldığında ise İMSİAD (İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği) yönetim kurulu başkanı Namık Miscioğlu’nun ismi dikkat çekici. Buralardan arazi almışlar. Sonra, bölgenin imara açılmasına yönelik çalışmalar başlatmışlar.

İşin, ilginç diğer tarafı ise, bu çalışmaların hepsinde, “İsmetiye imara açılsın” diye verilen önergede parsel numaraları yazılı olan arazilerin Misvioğlu’nun ortakları arasında yer aldığı şirketlere ait olduğu iddiaları.

“Bursa’da Kentsel dönüşüm yapacağız” diye yola çıktıklarını konuşan, fakat kent merkezindeki yapılaşma bölgesi yerine hep böyle yeni yerleri imara açılması için kulis çalışması yapan, dernek açıklamalarıyla da algı yönetimi yaptıkları iddia edilenlerin, böyle bir çalışma içinde olmaları tepki çekiyor.

İMSİAD bünyesinde, gerek yönetiminde gerekse üyeleri arasında benim çok yakından tanıdığım kişiler var. Bunların rantiye ile uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını biliyorum. Dernek bir kurumdur. Dernek adına İMSİAD adına da böyle bir işlem yapılmasının mümkün olmadığını kamuoyuna açıklamak istedim. Fakat, dernek başkanının böyle bir rantiye iddialarıyla dolu dosyada isminin geçmesinin sorgulanması gerekir diye düşünüyorum.

Yapılan kısa bir araştırmada ise, bölgede arazi toplayan müteahhitlerin başında İMSİAD başkanı Namık Miscioğlu ismi ön plana çıktı. Miscioğlu’nun Nilüfer Belediyesi ve paralel yapı iddialarıyla ilgili olduğu iddia edilen BUGİAD ile yakın ilişkileri iddiaları, Bursa’da yeniden tartışılmaya başlandı.

 Bizlerde işimiz Gazetecilik olduğu için, Bursa kamuoyuna, “kentsel dönüşüm” bahanesiyle uyutmaya çalışanların niyetlerini anlatma görevimizi ifa etmeye devam ediyoruz.

 Köşe başlarını tutmuşlar BÖLÜM (3)

Önce,  Dağyenice için düğmeye basan ve Termal Turizmde Bursa’nın en büyük yatırımı olacağı söylenilen proje fos çıktı. Çünkü bölgede sıcaksu yoktu. Taşıma suyla değirmen döndürmeye kalktılar.

Sonra, isimleri Dubai, Prestij Merkezi ve Ekokent olarak değiştirilen Kayapa-Hasanağa-Görükle bölgesi için düğmeye basıldı. Rantiye’nin heveslerini kabartan bu proje de fos çıktı.

Dağyenice, Kayapa, Hasanağa bölgelerinde arsa ve arazi yatırımı yapan bazı müteahhitler, isteklerine kavuşamayınca kendilerine yedek bölge olarak İsmetiye’yi seçmişler.

Bursa’nın geleceğine ipotek koymaya, kendi aldıkları arazi ve arsaların değerlendirip para üstüne para istiflemeye çalıştıkları iddia edilen bazı kişilerin bu kez İsmetiye’yi seçtiklerinin açıklanması ve ortaya çıkması, rantiyeyi çok fena kızdırdı. 

Köşe başlarını tutmuşlar 

Gazete Bursa’nın ortaya çıkardığı İsmetiye rant projesi hayali, Bursa’daki belli kesimlerin hesaplarını alt üst etti. Ortaya çıkan siyasi işbirliği ise Ankara’yı karıştırdı.

“İşimiz Gazetecilik” mantığı ile harekete geçip, Bursa’nın yeni imar rant alanı yapılmak istenilen İsmetiye bölgesindeki yapılan iş ve işlemleri açıkladığımız günden itibaren öğrendiğimiz yeni bilgiler bizleri şok üstüne şok yaşatan olayların içine doğru sürüklüyor.

İMSİAD’ın başkanı Namık Miscioğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı müteahhitler ile isimleri AK Parti’de çok iyi tanınan bazı işadamlarının arazi ve arsa topladıklarının anlaşılması, sıkıntılı günler yaşatıyor. Tabi, bu kişilerle ilgili söylemler ve kişilerin verdikleri cevapları da sizlerle paylaşacağız.

Önce, rantiye gurubunun ve pek çok bölgede hep aynı isimleri ile bu isimlerin iş ve ortaklık yaptıkları iddia edilen kişilerin aynı olması dikkatleri çekmiyor değil.

Dağyenice hayali

Önce, Bursa’nın termal turizm merkezi olabilmesi adına Dağyenice Projesi ortaya atıldı. Bu projenin dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın projesi olduğu, bu kentin en yetkili yöneticilerinden birisi tarafından medya aracılığıyla kamuoyuna açıklandı. Bölge için, Bursa’Nın kurtarıcısı olacağı, Arap yatırımcıların kuyrukta bekledikleri ifade edildi. Gerçekten de o dönemde Bursa’ya sık gelen bazı Arap yatırımcılar, bazı kamu görevlilerinin yaptıkları bu açıklamalara inanıp paralarını yatırdıkları iddia edildi. Bugün dahi, toplanan paralarının akıbetleriyle ilgili tartışmalar ve iddialar var.

Gelelim olayın ikinci boyutuna, Dağyenice’de sıcaksu bulunduğu iddia edilmesine rağmen yapılan sondajlardan bir netice alınmadı. Sonra, Kültürpark Gaziakdemir bölgesinde çıkarılan suyun, borularla Dağyenice’ye taşınacağı açıklandı. Toplamda 17 kilometrelik bu taşıma işinin de sıcaksuyun işlemsiz hale getireceği bizzat bu işi yapan sağlık görevlileri ve termal görevlilerince açıklandı. “Sıcaksu bölgeye gelir ama, tedavi ve sağlık alanlarında kullanılması mümkün değil” denildi.

Üçüncü evrede ise, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu projeden haberi olmadığı, bir takım kişilerin onun ismi ve adını kullanıp, hem Bursa kamuoyunu hem de Ankara’da bürokrasiye baskı yaparak bu projenin hayata geçirilmesi için çalıştıkları iddiaları Bursa’yı karıştırdı. Bir kamu görevlisi bu iddialar yüzünden görevinden uzaklaştırıldı.

Akademik odalar dava açtılar. Yargı projeyi iptal etti.

Kulağımıza gelen bilgilere göre, bugün, aynı bölgede yatırım yapan bazı işadamlarının siyasi baskılar yaparak bu rantiye projesini tekrar gündeme getirmeye çalıştıkları, Ankara’da bakanlık düzeyinde iş ve evrak takip ettikleri, Bursa’da bazı kamu görevlilerinin de bu olaya destek oldukları iddiaları var.

İkinci hedef Ekokent

Dağyenice Projesi ortaya atılıp Bursa halkı bir güzel uyutulurken, ikinci etap olarak ortaya Arap yatırımcıların Bursa’da çok büyük işler yapacağı söylemleriyle Dubai Projesi açıklandı.

Her iki projede eşit ortamda sürdürülürken, Dubai Projesinin yapılacağı bölgedeki yerel yönetimin siyasi görüşünün değişik olması yüzünden siyasi tepkiler ortaya çıktı. Düşünen ve yatırım için çalışanlar bu kez projenin ismini Prestij olarak değiştirdi. Bu isimde Araplara yabancı geldi. Hatta, bölge halkı da “biz böyle proje istemiyoruz” diye tepki gösterince, durumu kurtarma adına projenin ismi bu kez de Ekokent o6larak açıklandı.

Tabi, yapılan açıklamalara göre, Bursa’nın batı bölgesinde çok güzel bir kent kurulacak, 430 bin kişi burada iskan edilecek. Plan çok tartışıldı. Halk yine karşı çıktı. Halkın tepkileri, projenin veto edilmesine yol açtı.

Yatırımcıların, kurdukları İşadamları dernekleri sayesinde yerel yönetimlere baskı yapmalarına rağmen Ekokent adına yapacakları Ekorant projeleri de böylece fos çıktı.

Bölgedeki rantiyecilerin şimdi de siyasi güçleri elinde tutanlarla işbirliği içinde Ekorant emellerine ulaşma adına,  bölgesel planlarla hayallerine ulaşmak istedikleri konuşuluyor.

İsmetiye nasıl bulundu?

İddialara göre; rantiye gurubunun İsmetiye köyünü hedef seçmesiyle ilgili epey ilginç yaklaşımlar var. Bursa’nın geleceğine yönelik planlar yapılırken, çevre yolu, raylı sistem, yüksek hızlı tren ve sanayi yatırımları ile konut yatırımlarının bölgesel entengre edilmesine yönelik görüşler ağırlık kazanmış.

Birde, deprem korkusu nedeniyle kentsel dönüşüm planları ve kentsel gelişim alanları belirlenmeye başlanmış.

İşte bu çalışmalar sırasında, dönemin üst düzey yöneticisi, Dağyenice projelerini bire bir takip eden bir bürokrat, etrafındaki yatırımcılara İsmetiye köyünü işaret etmiş. Bizzat bölgeye gitmişler. Dağ yamaçlarından gündüz Bursa manzarası ile Demirtaş Barajı’nın manzarasını izlemişler.

Akşam vakti tekrar gitmişler. Aynı manzarayı tekrar izlemişler.

Sonrasında, “tamam burası çok güzel. Hem yatırım işi kolay. Yolu suyu var. Elektrik problemi yok. Hem de buradaki araziler ucuz. Buralardan arazi toplayabiliriz” düşüncesi hakim olmuş.

İddialara göre, hemen bir işadamı derneği aracılığıyla yatırımcılara ve parası pulu olanlara bu durum el altından anlatılmış.

Sonra devreye Dağyenice, Ekokent projelerinde iş ve yatırım ortaklığı yaptıkları kişiler girmiş. İktidar AK Parti içinde bulunan bazı işadamları bu konuda geri adım atmışlar. Çünkü, Ekokent ve Dağyenice kendilerinin anlatımlarına göre hiç hak etmedikleri halde yedikleri kazıkları unutmamışlar. Yine aynı sıkıntıları yaşamak istememişler.

Bu projelerin teknik detaylarını sürdüren bir kişi devreye girmiş.

İddialara göre bu kişi, CHP Nilüfer Belediye Meclis üyesi, Belediye başkan vekili mimar Turgay Erdem imiş. Turgay Erdem, İsmetiye bölgesinin imara açılmasına yönelik önergeyi vermeyi kabul etmiş ve Büyükşehir Belediye meclisi toplantısında önergesini vermiş.

Ondan sonra da AKP’li müteahhitler devreye girip bu işin olması adına kulisler yapmaya başlamışlar.

Bu kulislerde ismi geçen çok önemli siyasetçilerimiz var. Bazılarını ben çok iyi tanıyorum. Rantiyeye hizmet için böyle bir adım atmayacaklarına ismin kadar eminim. Ama, iş ve çıkar meselesi ortaya çıktığında nasıl hareket ederler tabi ki bilemem.

 

Rantiyecilerde Hayal kırıklığı ! BÖLÜM (4)

Osmangazi İsmetiye Köyü arazileri için imar hayalleri gören bir takım arazi sahiplerinin hevesleri kursaklarında kaldı.

Gazete Bursa olarak ortaya çıkardığımız bu kapı arkası hesapları ve yapılmak istenilen oyunların açığa çıkması, siyasette dalgalanmalar yaratıyor.

CHP, kendilerinden habersiz önergeyi veren Turgay Erdem’le ilgili olarak kamuoyunda “CHP’den AKP’li müteahhitlere kıyak” olarak yorumlanan bu olaydan siyasi yara almadan nasıl kurtulacaklarını hesabını yapıyor.

AK Parti, konuyla ilgili araştırma yapılması için teknik bir komisyon kurdu. Ankara, Bursa’da ortaya çıkan bu gelişmeleri incelemeye kaldı. Siyasetçilerle
bürokratların bu işin neresinde ve nasıl durduğu araştırılıyor.

 
Rantiyecilerde hayal kırıklığı (4)

Özgürlüğün Sesi olarak Bursa’da yayın hayatını sürdüren Gazete Bursa olarak, Bursa’daki bir takım kişilerin yaptıkları rant hesaplarının bozulmasına yol açan haberlere imza attık.

Osmangazi İsmetiye Köyü arazilerinin bir bölümünün imara açılmasıyla ilgili olarak ortaya çıkardığımız belgeler, yaptığımız haberler, siyasetin ana gündemi oldu. Bölgede ucuza arsa kapatıp, imar çıkarıldıktan sonra buralara konut yapmayı hayal eden, hatta yapılacak konutların maketlerini bile hazırladıkları iddia edenler, şimdi “biz nerede yanlış yaptık?” diye düşünmeye başladılar.

 

CHP’den AKP’li

müteahhitlere kıyak

İsmetiye imar operasyonunun tereyağından kıl çeker gibi yapmak isteyenler, hiç ummadıkları bir anda medyanın sayfalarına haber olarak düştüler.

İşin en fazla ilgi çeken ve tepki çeken olayı ise, Cumhuriyet Halk Partisi bir Belediye meclis üyesinin, kendi seçim bölgesi dışında yapılmak istenilen bir imar planlama ve rantiye olarak isimlendirilen işlem için önerge vermesi. Bu önergenin verildiğinin ortaya çıkmasından sonra da bölgede arazi toplayanların bazılarının AKP’li müteahhitler olduğunun anlaşılması.

CHP bu olayı bir türlü içine sindiremiyor. Gazetemizde haberin yayınlandığı Salı gününden bugüne kadar bizleri arayan CHP’liler olayın ve haberlerin içeriği konusunda ayrıntılı bilgi alıyorlar.

Kamuoyunda ise CHP ile AKP’li geçinen bazı müteahhitler arasında Nilüfer ilçesindeki rant ve imar rantlarının paylaşımı konusunda ortaklıkların bulunduğunun belgelenmesine rağmen, Osmangazi’de böyle bir işlem yapılmak istenmesine anlam veremiyorlar. Konuya, “CHP’den AKP’li müteahhitlere kıyak” mantığı ile yaklaşan ve bu iddialarıyla parti örgütlerinde tepki gösterenlerin olduğu kulağımıza geldi.

 

CHP yara almasın

Ülkemizde mevcut yönetime kızan, AK Pearti hükümetlerini içine sindiremeyen, iktidar alternafiti olarak CHP’yi gören ve aileden bağımlı yada ideolojik olarak düşünce nedeniyle CHP’ye oy veren milyonlarca insanımız var.

Bir kişinin yaptığı iddia edilen yanlışların CHP’nin tümüne ve geneline yayılmasına yol açacak şekilde kamuoyuna yansıtılması son derece yanlış.

Bizlerde haberdeki yayınlarımız sırasında, CHP’li meclis üyesi Turgay Erdem’in verdiği önergenin CHP gurubunun haberi olmadığını belirterek, bu konuda bireysel hareket ettiğini sizlerle paylaştık.

CHP içinde şimdi “partimiz yara almadan biz bu işlerden nasıl kurtuluruz?” sorusuna cevap arandığı konuşuluyor.

 

Evdeki hesap

çarşıya uymadı

 

Bu olay, bazı kişilerin nasıl kısa zamanda zengin olduğunun aslında en belirgin örnekleri olabilecek bir gelişme.

Türkçe sözlüklerde, “ucuza alınıp, sonra pahalıya satılan herhangi bir maldan elde edilen kazanç” olarak yazan rantiye iddialarına en güzel örnek. Müteahhitler, Bursa’daki kentsel dönüşüm ve deprem korkusu nedeniyle bu kentin merkezinin taşınması ve Demirtaş Barajı ile etrafında yeni kentsel gelişim bölgeleri açılması düşünüldüğünü öğrenir öğrenmez hemen yatırıma başlamışlar.

Bu bilgi, müteahhitler için bulunmaz bir fırsat. O tarihlerde devletin Bursa’daki temsilcileri, böyle bir niyetleri olduğunu, bu niyetlerini gerçekleştirme adına da kamuoyunda kentsel dönüşüm veya kentsel yenilenme konusunun sürekli gündemde tutulup, halkın daha güvenli yapılarda yaşamasının sağlanması adına da bu bölgelerin imara açılması düşüncelerini hayata geçirmeye başlamışlar.

Müteahhitlerde sermayelerinin bağlanması için en güzel yerin bu bölge olduğunu fark etmişler.

Yatırım yapmışlar.

CHP’li Belediye meclis üyesinden rica etmişler. Önerge verdirmişler. Ama, evdeki hesabın çarşıya uymayacağını hiç hesap kitap etmemişler. Birde, “keser döner, sap döner” sözünü unutmuşlar.

Şimdi, niyetleri ortaya çıktı. Kamuoyu, bu bölgedeki bazı arazileri kapatan bazıları müteahhit, bazıları işadamları olan ve siyasi güçleri elinde tutanların gerçek niyetlerinin ortaya çıkmasıyla sarsıldı.

Önemli not: Haberimizle ilgili yansımaları, eleştirileri, açıklamaları sizlerle önümüzdeki günlerde paylaşacağız. Özellikle İMSİAD Başkanı Namık Miscioğlu’nun “biz bu arazileri çok önce aldık” açıklaması epey ilgi çekici.

 

 İMSİAD Başkanı  “İstekli değiliz”

 Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı o taşı nasıl çıkaracaklarına karar verememiş. Bizimde “işimiz Gazetecilik” anlayışıyla başladığı Osmangazi İsmetiye Bölgesi’ndeki imar rantı iddialarıyla ilgili haberlerimiz her geçen gün değişik hal almaya başladı.

İmar Rantı hesaplarında iddia olarak ismi geçen İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İşadamları Derneği (İMSİAD) başkanı Namık Miscioğlu, ziyaretimize gelerek.  konuyla ilgili detaylı bilgiler verdi. Miscioğlu, CHP’li Turgay Erdem’in verdiği önergede kendi arazilerinin bulunduğu ada numarasının doğru olduğunu ama teklifte kendi arazilerinin parsel numaralarının bulunmadığını söyledi.

 

Tapu kayıtlarının 2013 yılında el değiştirmiş gibi görünmesine rağmen, arazileri 2003-2005 yıllarında aldıklarını belirten Miscioğlu, “aramızdaki şirket ortaklığı sona eren bir arkadaşımızın, mal paylaşımı nedeniyle tapu değişim tarihleri 2013 olarak gözükmektedir. Bizim rantiye ile işimiz olmaz. İMSİAD’ın da üyeleri o bölgede arazi sahibi olabilir ama İMSİAD adına imar çalışması başlattığımız iddiaları doğru değildir” dedi.

 İMSİAD Başkanı “İstekli değiliz” BÖLÜM (5)

 

Osmangazi İsmetiye köyü sınırları içindeki tarım alanlarının imara açılması yolundaki girişimlere yönelik tartışmalar devam ediyor. Plan değişimi istenilen bölgede arazileri bulunan ve aynı zamanda İMSİAD Başkanı olan Namık Miscioğlu, “biz istekli değiliz” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Nilüfer Belediye Meclis üyesi Turgay Erdem’in kendi seçim bölgesi dışındaki Osmangazi ilçesinin İsmetiye köyü sınırları içinde kalan ve Bursa manzaralı olan, barajı manzarası bulunan bölgede imar plan değişikliği yapılarak buraların imara açılması istemli önergesi  gündem sıcaklığını koruyor. Bölgedeki imar girişimlerinde ismi geçen İnşaat Müteahhitleri ve İş adamları Derneği (İMSİAD) başkanı Namık Miscioğlu, gazete  Bursa’ya gelerek konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Gazetede yazılınca

haberim oldu

 

Turgay Erdem’in vermiş olduğu imar isteği önergesinde kendi parsel numaralarının yazmadığını belirten Miscioğlu şunları söyledi;

Ben, 25 yıldır bu meslekte çalışan, iş yapan, malzeme satan birisiyim. Bölgede yatırım için 2003 yılında arsa aldık. Emlakçılar bize aracılık ettiler. Bizlerde, paramızı bankada tutmak yerine, gayrimenkule yatırıp, vakti zamanı geldiğinde değerlendirmeye düşündük. Bölgede arazileri aldık.

Sonra, şirket ortaklarıyla aramızdaki ortaklık bozuldu. Sene 2013 ve 2014 tarihlerinde bu bölgedeki arazileri, ortaklar arasında paylaştık. Tapu tarihleri o zaman değişti. Bu tarihlere dikkat edenlerde bizim, bölgede yeni arsa aldığımızı ve imara açılması için çalışma yaptığımızı sanmışlar. İmar çalışmasından haberim, gazetede yazılınca oldu. Paftası H 22 A 23 A, Ada no 4045 olan bölgede benim arazilerim olduğu doğrudur. Ama, imar planı ve imar izni çıkarılması istenilen arazilerin tapu kayıtları incelendiğinde, benim tapulu arazilerimin numaraları önergede yazmamaktadır.

Bizler, Bursa’nın çağdaş ve modern bir kent olması, insanlarımızın korkusuzca evlerinde yaşayabilmesi, işyerlerinde deprem riski olmadan çalışabilmesi adına bu kentin geleceğine yönelik fikir, proje üreten ve yatırım yapan bir derneğin, İMSİAD’ın ismini kullanıp, kendi arazilerimize imar izni çıkarılmasına yönelik herhangi bir çalışmamız olmadı. Olamazda. İMSİAD olarak bizim öncelikli hedefimiz, kent merkezindeki kentsel yenilenme projelerine destek olmaktır.”

 

Plan tadilatı ada

bazında olur

 

Bölgedeki arazilerden bazılarının sahibi durumundaki işadamı Namık Miscioğlu, bölgede imar çıkarma çalışmalarında olan bazı kişilerin yaptığı girişimlerin kendileriyle irtibatlı imiş gibi gösterilmek ve kamuoyuna yansıtılmasına da tepkili.

Çünkü, “biz bu bölgeye imar izni verilsin istemedik. Aldığımız araziler yatırım içindir. Tabi, mal sahibi olanların, arazilerine imar izni verilmesi isteme hakkı da vardır. Konu, yasalar ve kanunlar çerçevesinde belediyelerin işidir” dedi.

3 bin 194 sayılı İmar Kanunu ve maddelerine göre, herhangi bir bölgede imar plan tadilatı yapılmak istenmesi halinde, tadilatın ada bütünlüğünde yapılması zorunlu.

İşte bu kanun maddesine göre, her ne kadar Namık Miscioğlu ve aile fertlerine ait arazilerin parsel numaraları, teklifte yazmasa bile, imar planı hazırlanırken dikkate alınmak zorunda.

Kanun böyle emrediyor.

 

Plancı ile ilgili iddialar

 

Bölge, İsmetiye Köyü, Dereağızı bölgesi Ardıçlı Tepe mevkisi ve Avdancık köyü ile Baraj yolu. İmar çıkarılmak istenilen araziler bu yola tam cephe.

İşi önce geçmiş dönemlerde AK Parti’den Belediye meclis üyesi olan, Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu’nda görev yapan ve Şehir Plancıları Odası tarafından 6 ay meslekten uzaklaştırma almış bir teknik görevli H.Ş’ ye verilmiş. Bu kişi ile arazi sahipleri arasında anlaşmazlık çıkmış.

Sonra, iddiaya göre araya, bölgedeki arazi sahipleriyle sürekli iş yaptıkları ve mimari projelerini çizdirdikleri Turgay Erdem girmiş. Yine iddialara göre, Turgay Erdem bu çalışmayı Şehir Plancısı A.A.’nın yapmasının daha uygun olacağını söylemiş. Arazi sahipleri de belli bir rakamda bu kişi ile anlaşmışlar.

Yine iddialara göre, Parayı ödeyenlerin imar planı için verilen önergede parsel numaraları yazılmış. Ödemeyenlerin ve aynı adada arazileri bulunanlara ise durum bildirilmiş. Bu kişilerden de imar çıkması halinde paraların toplanacağı konuşulmuş.

Yeni plancı A.A. ise geçmişte İnegöl Alanyurt Belediyesi’nde ortaya çıkarılan imar ve ihale skandallarıyla ilgili tutuklanıp, yargılanan birisi olması dikkat çekici. Yine bu kişinin Nilüfer ilçesinde yapılan pek çok imar plan değişikliklerinde imzalarının bulunması, aynı plan değişiklerinde de projelerin belli mimarlık şirketi tarafından çizilmesi de belki de tesadüf olabilir.

CHP’ye sitem

Mahalli İdareler ve Belediye Meclislerindeki işlevle ilgili yakın bilgisi olan bir okurum aradı. Kendisi geçmişte CHP’den de belediye meclis üyesi idi.

Belediye meclislerinde meclis üyelerinin kendi bireysel önergeleriyle ilgili bilgi verdi. Hani, CHP’liler, “Turgay Erdem’in İsmetiye Köyü ile ilgili yeni imar alanları açılmasına yönelik önergesinden bilgimiz yok” demesine tepki gösterdi. Nedeni, herhangi bir meclise bir önerge verilmesi halinde, önergenin meclis huzurunda okunup tartışılmaya açılacağını, önce gündeme alınıp alınmayacağının oylanacağını, gündeme alındıktan sonra da hangi komisyona veya belediyenin hangi hizmet birimine gönderileceğine dair tekrar oylama yapılmasının zorunlu olduğuna dikkat çekti.

Bütün bunlar olurken, mecliste bulunan bütün üyelerin hem önergeden hem de konudan haberdar olmalarının zorunlu olduğunu, mecliste okunmayan hiçbir önergenin işleme konulamayacağını ifade etti.

Bu durumda, CHP belediye meclis üyelerinin değil, AK Parti ve MHP’li Büyükşehir Belediye meclis üyelerinin bütününün de bu önergeden haberdar olduklarını ve oybirliğiyle komisyona havale edildiğini ifade etti.

İncelediğimizde de gerçekten önerge oybirliğiyle imar komisyonuna havale edilmiş.

 

Arsa sahipleri kimler ?

 

Büyükşehir Belediye Meclisinin 22 ocak 2015 tarihindeki toplantısında gündeme alınıp oylanan ve 2015/ 86 esas, 205 sayılı kararıyla işlek başlatılan önergeden ortaya çıkan ilginç ilişkiler ve detaylarla, Osmangazi İsmetiye Köyü’nün Ardıçlı Tepe mevkisindeki imar planı açtırma iddialarıyla ilgili resmi yazışmalarda parsel numaraları yazılı arsa sahipleri şunlar ;

Arazilerin hepsi ,  Haziran 2012 tarihinde el değiştirmiş.

Sahipleri; İrfan Aslan, M.Ziya Aslan, Ali Taşyakan, Ahmet Taşyakan, Nimet Zümrüt, Selime Taşyakan, Nurdan Kızılay, Rukiye Urundu, M.Selim Urundu, Sabiha Urundu, Erdal Urundu, Yasemin Geçer, Sadık Urundu, Sabriye Vardar,

Birde aynı ada, yani 4045 ada içinde yer alan, imar plan tadilatı dilekçesinde parsel numarası yazmayan, bazıları aile mirası yöntemi ile sahiplenilen arsa sahiplerinden bazıları ise Osman Bölükbaşı, Namık Ziya Misçioğlu, Sinan Özok, Fatih Misçioğlu, Mezkar Yapı Malzemeleri AŞ, Vedat Misçioğlu, Ali Rıza Yedikardeş, Ebubekir Aras, Afet Tekin, Ali Aybey, Ayten Onan, Gülten Aslan, Nurten Şişli, Demirtaş Süt Besicilik Gıda Emlak İnşaat, İnşaat Malzemeleri İthalat ve İhracat Ltd. Şti. TC Ziraat Bankası, Ayşe Terim, Ulviye Yazak, TFK Gerit Geri Dönüşüm LTD.Şti. Halit Deniz,

Bizler bu isimleri, kişileri karalama adına değil, bölgedeki iddialarla ilgili olarak kamuoyunun aydınlatılması adına yazdık. Amacımız, insanları kötülemek veya küçük düşürmek değil, bölgede kimlerin bu konuyla aktif olarak ilgilendiği, kimlerin ise mal mülk sahibi olduklarının halkın bilgisine sunmaktır.

 

Bursa sahipsiz değil !

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Osmangazi İsmetiye köyündeki tarım ve orman alanlarının imara açılmak istenmesiyle ilgili haberler üzerine yaptığı açıklamasında, “gündemimizde böyle bir çalışma yok” dedi.

Öncelik kentsel yenileme

Bursa’nın kentsel değişim ve kentsel yenileme adına pek çok projesi bulunduğunu belirten Altepe, “bizler müteahhitlerin isteklerine göre değil, Bursa’nın ihtiyaçlarına göre planlama yapıyoruz. Yeni yerleşim yerlerini imara açmayacağımızı zaten seçim kampanyamızda açıkladık. Önceliğimiz kent merkezindeki deprem açısından riskli binaların kentsel yenileme projelerimizdir” diye konuştu.

Dönüşüm başlayacak

İMSİAD başta olmak üzere kendisini ziyarete gelen dernek ve yatırımcılara Bursa’nın kent merkezinde dönüşüme ihtiyaç olduğunu ve bu kentin yıkılarak yenilenmesi gerektiğini hep söylediklerini anlatan Altepe, Bursa’nın sahipsiz olmadığını, kentsel dönüşümün yeni imar alanları açılarak değil, kent merkezindeki yaşam alanlarının yenilenmesi olarak görülmesini istedi.

Bursa sahipsiz değil ! BÖLÜM (6)

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İstemiye Köyü tarım ve orman alanlarının imara açılması konusunda herhangi bir çalışmalarının bulunmadığını, böyle bir gündemlerinin hiç olmadığını açıkladı.

Gazete Bursa olarak, “işimiz gazetecilik” diyerek açıkladığımız özel dosyamızda, bazı AKP’li müteahhitlerin CHP’li yerel yöneticilerle işbirliği yaparak köyü arazilerini imara açma çalışması başlattıklarına dair haberleri değerlendiren Recep Altepe, “yasalar böyle bir çalışmaya izin vermiyor, Büyükşehir Belediye yönetimi olarak bizler hiç izin vermeyiz” dedi.

Gündemde yok!

Belediyelere pek çok arsa ve arazi sahibinin başvuru yaparak imar yönünden değişim istediğini, yeni imar alanları açılması istediğine dikkatleri çeken Altepe konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı;

“Mahalli seçimler öncesinde halkın bizlere sorduğu ve sürekli gündemde olan deprem riski taşıyan binaların yenilenmesiyle ilgili olarak yapacağımız çalışmaları kamuoyuna açıkladık. Yeni imar alanları açmayacağımızı beyan ettik. Söyledik.

Şimdi de aynı düşünceye sahibiz. Bursa’nın kent merkezinde yenilenmesi gereken yüz binlerce bina var. Bizler, bu binalarda oturan halkımızın can ve mal güvenliği sağlanmış, sosyal donatı alanları yapılmış, okulu, camisi, park alanları, yolları ve ulaşım ağlarıyla günlük yaşantının gerektirdiği her türlü hizmeti ayağına kadar getirilmiş solan bir kent merkezi gerçekleştirme arzusundayız. Bursa’nın kent merkezindeki binaların yıkılıp, yerlerine yeni binaların yapılması, halkımızın da bu konuda mağdur edilmeden gönül rahatlığı ile yaşabileceği mutlu aile yuvalarını oluşturma niyetindeyiz.

Bu çalışmalarımızı Soğanlı Sıcaksu bölgesinde başlatmak üzereyiz. Nilüfer bölgesindeki riskli binaların yıkılması, halkla beraber projeler gerçekleştirilmesi içinde Büyükşehir Belediyesi olarak çalışıyoruz.  Sadece Bursa merkez değil, 17 ilçesindeki riskli binaların sağlamlaştırılmasına yönelik projelerimiz var. Planlı bir şekilde hizmete devam ediyoruz. Önceliğimiz kent merkezindeki binaların yenilenme ve dönüşüm projeleridir.”

 

Bursa’nın rantı Bursa’da kalmalı

Bursa’nın yatırımcıları cezbeden bir çekim merkezi olduğunu, termal projelerin hayata geçmesi, sanayi ve deniz turizminin yanı sıra dağ turizminin ve yaylarında halkın hizmetine sunulmasıyla ilgili çok sayıda teklif aldıklarını belirten Altepe, özellikle yabancı yatırımcıların Bursa’ya hayran kaldığını söyledi.

Bursa’nın gerek yeni yatırımları gerekse mevcut yatırımlarının rehabilite edilmesinde ortaya çıkacak olan gelir, rant ve getirilerin, kamuya ait olmasını savunduklarını anlatan Altepe; “ben her yerde yaptığım konuşmamda, Bursa’nın rantının Bursalıların hizmetine sunulması gerektiğini ifade ediyorum. Yine aynı fikirdeyim. Bursa’da yapılacak herhangi bir işte rant varsa, bu rant kişiye özel değil, Bursa’ya has olmalı. Bu ranttan bütün Bursa faydalanmalı” dedi.

 

Kişiye özel imar yok

 

Osmangazi İsmetiye Köyü’nde bazı müteahhit ve işadamlarının arazileri aldıktan sonra “buraları imara açın” şeklinde teklifte bulunması haberlerini değerlendiren Altepe; “onlar ister, ama son kararı Büyükşehir Belediye meclisi Bursa adına verir. Bizler bugüne kadar kişiye özel imar rantı hiç vermedik. Kişiye özel imar düzenlemesi hiç yapmadık” dedi.

Belediye meclislerinde ve komisyonlarında imar değişim istemleriyle ilgili binlerce dosya bulunduğuna dikkat çeken Altepe, “AK Partili belediyeler olarak bizim Bursa’da yeni imar alanları açmaya niyetimiz yok. Ne seçim öncesinde nede sonrasında böyle bir taahhüdümüz de olmadı. Bizler, kentsel yenilenme, kentsel dönüşüm, kırsal kalkınma ulaşım ve kentin ekonomik getirisinin yüksek olduğu, bilim sanayi ve teknolojik yatırımlara öncelik tanıdık. Bu çalışmalarımızda, Türkiye’nin ilk tramvayını yaptık. Bursa’nın kent içi ulaşım planlarıyla Türkiye’ye dünyaya örnek olduk. İsmetiye köyünün tarım ve orman alanlarının imara açılmasına yönelik teklifler gelebilir. Bunlar, mecliste, ilgili komisyonlarda değerlendirilir. Neticede, olmayacak duaya amin denmez. CHP’li bir belediye meclis üyesinin, böyle bir teklif vermesinin sonuçlarını bizim değil CHP’nin kendi içinde değerlendirmesi gerekir. Biz, kanunlara, yasalara, yönetmeliklere ve halkın istek ve hizmet önceliklerine göre kararlar veririz.

İsmetiye konusunda, Bursa halkı rahat olsun, kamuoyu rahat olsun, halkımızın karşı çıktığı istemediği hiçbir karara “evet” dememiz mümkün değildir” diye konuştu.

 

Dikkat çeken arazi sahipleri

 

Dünkü gazetemizde bölgedeki arazi sahiplerinden bazılarının isimlerini yazmıştım. Bu isimler arasında dikkat çekenler var. Örnek, Aslanlı ailesi ile Taşyakan Ailesine mensup kişilerin sahip oldukları araziler.

Geçmişte Taşyakan ve Aslanlı Aileleri arasında ortaklık bulunuyordu. Bu ailelerin kurdukları şirketler veya firmalar kanalıyla Emir-Koop bünyesindeki pek çok kooperatif inşaatı yapıldı. İddialara göre, Aslanlı ve Taşyakan firma ve şirketlerinin ana sermayesi bu kooperatifler oldu.

Yine iddialara göre, Emir Koop sayesinde Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile tanıştılar. O tarihten bu yana yakın ilişkileri hep devam etti. Bu firma ve şirketlerin yaptıkları müteahhit hizmetlerinde TİBA Mimarlık projelerine rastlanıyor.

Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Turgay Erdem de işte bu nedenlerle, yakın tanıdıkları olan müteahhitler Aslanlı ve Taşyakan Ailelerinin, yeni imar alanları olarak görmeyi planladıkları Demirtaş İsmetiye Bölgesi için, kendi seçim bölgesi olmamasına rağmen önergeyi vermiş.

Bölgedeki bu ilişkilerden daha fazla iddialar var. Tabi, bütün bu iddiaların adli inceleme ile doğrulanması gerekiyor. Ben sadece ilgi çekeceğine inandığım, belki de Bursa Paralel Dosyasında yer aldığı iddia edildiği için, doğru olabileceği düşünülen iddiaları sizlerle paylaşmak istiyorum.  Arapların daha önceleri Kıbrıs Rum kesiminde akladığı iddia edilen kaçak petrol  gelirlerinin Bursa’daki bazı arazi, inşaat ve müteahhitlik hizmetlerinde aklamak istediklerine dair ihbarlar var. “Bursa’ya Arap yatırımcı gelecek” sözleriyle bazı kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin de bu kişilerle ilişkisi oldukları iddialarının da göz ardı edilmemesi gerekiyor. Gerçek yatırımcılar ile, aklama- paklama yaptıkları iddia edilen kişilerin, rantiye peşinde koşanların ayırt edilmesi en büyük isteğimiz.

Bu olayla direkt doğru olamayacağına inandığım bu iddiaları da arazilerin nasıl imara açıldığına dair en belirgin bir örnek olan İsmetiye dosyasında yazmak istedim. Çünkü, bu konu,  Bursa adına üstü kapatılması mümkün olmayacak bazı iddia ve ihbarları içeriyor.

Yine İsmetiye dosyasında olan bir başka ilgi çekici iddia ise Aslanlı Ailesinin damadı olan R.A.’nın, Nilüfer Belediyesi’nin İnsaniye Meydanı’nda yapılan ve hala imara aykırı olduğu tartışılan Belediye Hizmet binasını yapması. Bunun karşılığında Nilüfer Belediyesi’nin eski barakalar olarak bilinen eski görev yaptığı arsanın bu kişilere verilmesi. Yine bu arsa üzerinde bölgedeki mevcut imar haklarının yaklaşık 3 katı fazla imar rantı verilmesi.  Bütün bu olayların gerçekleşmesinde Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile yardımcısı Turgay Erdem’in koordinatör rol oynadıkları iddiaları.

Yine aynı binanın inşaatı yapılırken, Nilüfer Belediye Başkan yardımcısı olan N.Y.’nin ağabeyinin bu inşaatta çalışıyormuş gibi SGK primlerinin ödenmesi iddiaları.

Bu durumda ortaya pek çok grift ve kamuoyunda hoş karşılanmayan ilişkilerin çıkması. Akıl almaz, belki de kapalı kapılar arkasında yapılan halktan gizlenilen pazarlıkların, böyle bir önerge ile ışığa çıkması, rantiye hesaplarının allak bullak olmasına yol açmış.

Konuyla ilgili olarak gazetemizi arayan ve bizlere detaylı bilgiler vereceklerini söyleyen okurlarımıza şimdiden çok teşekkür ediyoruz.

Bizim işimiz gazetecilik.

Bursa’ya kim nasıl ve nerede kazık atmak isterse, karşısında elimizden geldiği kadar durmaya, attığı kazığı kendisine geri döndürünceye kadar da mücadele etmeye devam edeceğiz.

 

Bitti.

……………….

 


Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.