Hava Durumu

Siyasetle ticaret birbirine karışmış (Muharrem KARABULUT)

Nilüfer ilçesinde CHP’li Belediye yönetimi ile AK Parti ilçe teşkilat yöneticileri arasındaki siyaset ve ticaret ilişkileri, Bursa’da gündeme oturdu.

Haber Giriş Tarihi: 30.03.2016 13:11
Haber Güncellenme Tarihi: 15.07.2016 14:15
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Siyasetle ticaret birbirine karışmış (Muharrem KARABULUT)

AK Parti Genel Merkezi’nin yaptığı inceleme ile elde edilen bir Mahkeme Kararı, ilçedeki siyasetin ticaret üzerine kurulduğu iddialarını doğrular nitelikle olarak yorumlanıyor. Gazetemizde yayınlanan “Nilüfer’de Çirkin Oyun” başlıklı köşe yazısı üzerine pek çok okurumuz, “bu olaylar zaten biliniyordu. Ama, çıkar ilişkileri konunun üzerinin örtülmesine yol açıyor” diye sitemkar yorumlar yaptılar.

Bu arada, Nilüfer’de ortaya çıkan bu yeni durumla ilgili bazı ek bilgilerde elimize ulaştı. CHP’li Belediye’nin yine, toplu halde Büyükşehir’e dört kez gönderdiği ve sürekli veto edilen Ekokent (Ekorant) planlarını bu kez beldeler halinde bölündüğü ve yeni şuyulandırma ve planlama çalışmasının AK Partili bir başkana verdiği iddia edildi. 

Maskeli siyaset

Bursa’nın Nilüfer ilçesindeki siyaset ve belediye yönetimi ile iktidarla muhalefetin kol kola yaptığı çalışmalar nedeniyle halk arasında konuşulan pek çok olay var. Bunların bazıları doğru. Bazıları ise uydurma, yakıştırma.

Benim senelerdir Bursa’da yaptığım gazetecilik mesleğinde okurlarım ve çevrem hep sağlamcı olduğumu söylerler. Nedeni, elimde, bilgi, belge olmadan kendim tanık olmadığım olayları yazmam. Yazdığım olayların da incelenmesi halinde hemen hepsinin doğru olduğu çıkar. Tabi bu durum bazı kişilerin çıkarlarına zarar veriyor.

Yazılanlardan etkilendiğini iddia eden bazı kişiler, köşe yazılarımı paylaşmakta olduğum Sosyal Medya hesabının kapatılmasını istemişler. Nedeni; kötü amaçlı bilgiler paylaşmışım.

Elin gavuru, hemen her denileni yapmıyor çok şükür. Yine de belli zaman sosyal medya hesabım donduruldu. Siz değerli okurlarımın, yazdıklarımı okuması engellendi. Sonunda, etkili ve yetkililer, kötü amaçlı olduğu iddia edilen yazıları okuyup değerlendirmişler. Kötü amaç olmadığına kanaat getirmişler. Sosyal medya hesabımı böylece serbest bıraktılar.

Biz, Türkiye’de neler gördük neler?

Özellikle 1980 öncesindeki CHP dönemindeki kuyrukları unutmamız mümkün değil. Çocuk yaşlarda geceleri ayazda o kuyruklarda beklemenin ceremesini hala çekiyoruz.

Birde, iktidar uğruna, Güneş Motel’de milletvekili pazarı kurulup, o dönemlerdeki Türkiye’nin zenginlerinden toplanan çeklerin verilerek transfer edilen milletvekillerinin bakan koltuklarına oturtturulup hükümetin kurulması ve nasıl iktidara gelineceğine dair ip uçlarının canlı tanıkları arasındayım.

Sonra, bugün ülkemizin baş belası olan teröristlerin ve onların destekçileri bazı siyasetçilerin parti listelerinden milletvekili adayı gösterilip TBMM çatısı altına taşınmasına da tabi ki CHP zihniyetinin o zamanlar hakim olduğu SHP’de yaşadık.  Gördük. Tam bir maskeli siyaset bu.

Bursa’daki yerel siyasette de sıkıntılar mevcut. CHP içinde bazen yönetim sıkıntısı bazen iç çekişmeler, bazen koltuk kapabilme yarışı var. Sürekli olarak için için birbirleriyle tartışıyorlar. Partilerin iç meselesi bizleri ilgilendirmez ama, halkı çok yakından ilgilendiriyor. Çünkü, oyunu vereceği siyasi partinin nasıl bir yapıda olduğu, kimler tarafından idare edildiği, oy vererek kimleri seçtiği, seçeceğini bilmek vatandaşın hakkı.

Bizlerde medya olarak, kamuyu yöneten, kamunun parasını pulunu teslim ettiğimiz kişilerin varsa eğer yanlışları onları yazmak boynumuzun borcudur. Kimse, bu olayları yazıyorum diye başka türlü yorumlarda bulunamaz. Bazıları bulunsa bile kendi yalan denizlerinde kendileri boğulur gider.  Devletin malını mülkünü yiyenlerin, parasını pulunu kendi parasıymış gibi har vurup harman savuranların bu devlete ve vatandaşa attıkları kazıkların hesabını sormak önce vatandaş olarak sonra medya olarak bizim görevimizdir.

CHP’nin en büyük oy destekçisi olan Nilüfer ilçesinde, CHP-AK Parti arasındaki ilişkilerin su yüzüne çıkması da olaylara tuz biber ekmiş. Bir süredir izinli olan Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, seçim yıldönümü nedeniyleyeni imajıyla kameraların karşısına geçecekmiş. Her iddiaya da cevap verecekmiş. Bana yakın çevresi bu bilgileri verdi.

MHP Nilüfer ilçe başkanı Osman Uçar, iki gündür devam eden köşe yazılarım nedeniyle arayıp beni tebrik etti. Sonra da “önce belediye başkanı, sonra asıl muhalefet olan AKP,  Nilüferle ilgili konuşsunlar, en son biz MHP olarak görüşlerimizi açıklayacağız. Bakalım, neler söyleyecekler? Merak içindeyiz. Nilüferlileri nasıl kandırıyorlar anlayalım bakalım” diye konuştu.

Anlaşılan o ki, Nilüfer ilçesinde bu dönem, bu sene seçim yıldönümü açıklamaları da, eleştirileri de epey renkli olacağa benziyor. Basın olarak bizlere mal malzeme çıkacak.

Tekrar belirtmemde fayda var. Bu konular çok özel. Toplumda bilinmesine rağmen, yazılmaya cesaret edemeyen pek çok kişi var. Konuşmaya cesaret edenlerin bile dillerinin tutulduğu bir ortamdayız. Çünkü, Nilüfer ilçesindeki rant iddialarında kuruşlar, liralar değil, milyonlar konuşuluyor. Tabi bu durumda, insanların tedirgin olması, korkuya kapılmaları, söylediklerini inkar etmeleri gayet normal.  Birde, belediye yönetimi hala o koltuklarda oturuyor. Siyaset yapıyorlar. İş yapanlara nasıl yaklaştıklarını, belediyeye işleri düşenlere sorsunlar, cevaplarını bildikleri soruyu sormaya bile cesaret edemiyorlar. Alimallah, 20 yıl önce yapılan inşaatlarıyla ilgili cezalar geliveriyor sonra kapılarına kadar.

Nilüfer’de çirkin oyun

AK Parti içinde, “Nilüfer’i neden kaybediyoruz?” sorusuna aranılan cevaplar arasında ilginç detaylar ortaya çıkmaya başladı. CHP Belediye, imar çalışmasını AK Parti ilçe Başkanına yaptırmış, Mahkeme ise, “bu uygulama kanuna aykırı” diyerek planlama çalışmasını iptal etmiş.

İddialara göre, CHP’li Belediye’nin Nilüfer ilçesindeki bazı sorunlu bölgelerdeki planlama ve şuyulandırma çalışmalarını AK Parti ilçe başkanı Celil Çolak’ın da ortağı olduğu şirkete veya firmalara verdiği, böylece planlamada Nilüfer ilçesinde istenildiği gibi at koşturulduğu söylentileri mahkeme kararlarıyla ispatlanmaya çalışılıyor.

Bir süredir, özellikle 2014 Mahalli Seçimlerinde AK Parti’nin Nilüfer ilçesinde iddialı bir adayla seçime katılmasına rağmen, yüzde 7’ye yakın oy kaybına uğraması üzerine, dönemin başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın, “AK Parti olarak Nilüfer’de neden seçimi kaybediyoruz? Aramızda Brütüsler var” şeklindeki açıklaması, Bursa’da büyük yankı uyarmıştı.

Tabi, bu durum genel merkezinde dikkatinden kaçmıyor. Çünkü, AK Parti Nilüfer ilçesinde milletvekili genel seçimlerinde aldığı oy oranını mahalli iradeler seçimlerinde bir türlü koruyamıyor. Belli bölgelerdeki AK Parti oyları, blok halinde CHP’ye gidiyor.

Bunu, ilçede farklı söylemlerle geçiştirilmeye çalışılıyor. Tabi, siyasetin artısı eksisi bizi ilgilendirmez. O konu, partilerin kendi iç meselesi. Bizi ilgilendiren ise, bu siyasi tablonun ortaya çıkmasında, ilçe bazında yapılan rant tartışmaları veya rant paylaşımlarının etkili olup olmadığı? Kamunun arazileri üzerine konulup, AK Parti ile CHP’nin ortaklaşa olarak rant paylaşımı yapıp yapmadığı sorularının cevapları.

Bu konuda, iddialar ve bilgi kirliliği çok.

Ama, AK Parti Genel Merkezi, konuyu en ince ayrıntısına kadar inceliyor. Geçmişte,AK Parti’de etkin olan  bir takım partililerin, CHP’li belediye kadrolarına alınıp maaşa bağlandığı iddiaları ayyuka çıkmıştı. Bu konuda, belli isimlere ulaşılmış. Hatta, hem kendisi hem de eşi Belediye kadrolarına alınan ve hala AK Parti’de delege olanların isimlerine ulaşılmış. Birde, ilçe yönetimlerinde bulunan bazı kişilerin, belediyeye özellikle de geçici işçi statüsünde veya taşeron şirketler aracılığıyla istediklerini yerleştirdikleri, CHP’li belediye ile işbirliği içinde oldukları iddiaları da araştırılmaya devam ediyor.

Bu konularla ilgili elime, tutarlı ve doğru bilgi belge ve doküman geldiğinde siz değerli okurlarımla paylaşacağım.

Şimdi ise, Gümüştepe Mahallesi’nin şuyulandırma ile ilgili bir iddialar zinciri ve yanında da Bursa 3. İdare Mahkemesi’nin verdiği karar var. İddialara göre, bu karar AK Parti Genel Merkezi’nde incelemesi devam eden,“Nilüfer’i neden kazanamıyoruz?” dosyasına konulmuş.

Kamuoyunda konuşulanlara ve iddialara göre; konunun özeti şu;  CHP’li Nilüfer Belediyesi Gümüştepe Mahallesi’ndeki tarım alanlarında yeni bir imar çalışması başlatmış. Şuyulandırma kararı alınmış. İhaleye çıkılmış. Bazı şirketler ihaleye girmişler. İş, AK Parti ilçe Başkanı Celil Çolak’ın ortak olduğu şirkete/ firmaya verilmiş. Hem de piyasa fiyatlarından çok düşük bir ücretle. CHP’li yöneticiler, bu işin verilmesine tepki göstermişler o tarihlerde.  Neyse, işin bu yönü bizi ilgilendirmez. Alan razı-veren razı.

İş yapılmış. Bölgedeki şuyulandırma tamamlanmış. Konu meclis gündemine alınıp tartışılması gerekirken, direkt olarak Encümen kararıyla kabul edilmiş. Vatandaşlar itiraz etmişler. Belediye bütün bu itirazları yok saymış.

Sonrasında konu Adalete intikal etmiş. Avukat Ferhat Baştürk, müvekkili adına Bursa 3. İdare Mahkemesi’nde şuyulandırma kararının iptal edilmesi davasını açmış. Netice, müvekkilinin tek tapu olan parselinin ikiye bölünmesi, emsal değerinin çok altında yer verilmesi, arsanın mevcut yerinden çukur ve bayır kesimlere taşındığı, arsa üzerinde başka kişilere imar ve tapulama hakkı verildiği, arsanın değerinin küçültülmesi gibi gerekçeler, iddialar sıralanmış.

Mahkeme dosyayı bilirkişilere vermiş. Nilüfer Belediyesi, Kamu Ortaklık Payı ve Düzenleme Ortaklık Yapı miktarının yüzde 40 olması gerekirken bu şuyulandırmada dava konusu parselle ilgili yüzde 39 DOP ve KOP alanı alındığı şeklinde savunma yapmış.

Neticede, yapılan incelemede yüzde 39 oranlı hesaplamanın matematik hatası yapıldığı mahkeme kararına yazılmış. Birde, tek parselin ikiye ayrılıp birisinin deyim yerinde ise aynada, diğerinin ise Konya’da verildiğinin görüldüğü raporlarla belirlenmiş.

Mahkeme, 2015/ 1080 sayılı kararıyla Nilüfer Belediyesi’nin 28.05.2014 tarihli ve 660 sayılı Encümen kararı iptal edilmiş.

Mahkeme Kararları ilgililere tebliğ edilmiş ve kesinleşmiş.

Nilüfer Belediyesi, 24 Şubat 2016 tarihinde yeniden aynı planları görüşmüş ve 200 sayılı kararıyla, aynen eskisi gibi, yani mahkemenin iptal kararı verdiği şekliyle onaylamış ve kabul etmiş. Planlar şu anda askıda. 18 Marttan itibaren de askı süresi işlemeye başlamış.

Tabi, tarafsız ve şeffaf gazetecilik mesleğimiz gereği, yazımda isimleri geçen veya konuyla ilgili, bilgisi olan herkese cevap hakkı vardır. İstedikleri zaman bu konudaki açıklamaları yapmaları halinde sizlerle paylaşmaya hazırım. Çünkü, her ne olursa olsun, bu kişiler toplumun önünde yaşıyorlar ve hizmet veriyorlar.

İşin ilginç olan yanı, Nilüfer’de siyaset ile ticaret birbirine karışmış. Belediyeye muhalif olan ve yapılan çalışmaları eleştirip kamuoyu önünde siyaset ve proje üretmekle görevli olan bir siyasi parti ilçe başkanının, kendi işi nedeniyle böyle bir uygulamaya imza atması.

Olaya çeşitli yönlerdin bakılması halinde, “öküz altında buzağı aranıyor” denilebilir. Yada, siyasi etik olarakbirbirlerinin rakibi olan parti başkanlarının, rakip belediyeden iş almaları halinde nasıl muhalefet yapacaklarısorusuna cevap aranabilir.


Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.