Hava Durumu

YOK ARTIK ‘ZERK’

Ters köşe sahneleri ve farklı konusuyla dikkat çeken, Ahu Sungur ve Ergün Demir’i uzun bir aradan sonra aynı yapımda buluşturan, psikolojik gerilim türündeki ‘Zerk’ filmi şimdiden merak uyandırdı.

Haber Giriş Tarihi: 11.09.2018 16:38
Haber Güncellenme Tarihi: 12.09.2018 17:31
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
YOK ARTIK ‘ZERK’
 

Farklı konusu ve ‘Korku, yalan söylemeyi öğretir’ sloganıyla yola çıkılan, 2 Ağustos’ta Polonezköy’de başlanan, ardından Orhangazi ve İznik’te devam eden filmde çekimleri son hızla sürerken, Zerk’in dev oyuncu kadrosu, geçtiğimiz gün Merinos Kafe Kule’de düzenlenen basın toplantısıyla Bursa kamuoyunun karşısına çıktı.  Türk sinemasındaki alışılagelmiş korku filmi anlayışı kırmak için bir örnek olan yapımın oyuncu kadrosunda Ahu Sungur, Ergün Demir, Açelya Elmas, Ahu Suriçi, Ali Ertem gibi duayen isimler yer alıyor. Bir annenin çocuğunun ölümünü kabullenemeyişi ve bu durumla mücadele etmeye çalışmasının yanında gelişen bir sürü olayın konu edildiği ve 110 dakikalık projenin yapımcılığını Ali Ertem ve Murat Aktunalı’nın üstlenirken, yönetmen koltuğunda ise Battal Karslıoğlu oturuyor. Çocuğunun ölümünü kabullenemeyen bir annenin başına gelenleri farklı bir dille beyaz perdeye aktaran filmine oldukça güvenen yapımcı Ali Ertem, “Zerk psikolojik bir gerilim. Fakat film heyecan, macera ve korkuyu da bir arada barındırıyor. Zerk, Türkiye'yle birlikte Güney Amerika, Azerbaycan, Almanya ve Fransa'da da vizyona girecek” diye konuştu.

 

5 ÜLKEDE VİZYONA GİRECEK

Türkiye'de vizyona girmesinin yanı sıra Güney Amerika'da Arjantin, Avrupa'da Almanya ve Fransa Asya'da ise Azerbaycan'da yayınlanacak olan ‘Korku yalan söylemeyi öğretir’ sloganıyla yola çıkılan,  ‘İnsanın en korkunç sırları kendisinde sakladıklarıdır’ cümlesini de pekiştiren filmin çekimleri son hızla devam ediyor.

 

‘BU TARZDA DA KENDİMİZİ GÖSTERECEĞİZ’

Filmin başrol erkek oyuncusu Ergün Demir ise “Şunun altını çizmek çok önemli, geçirmiş olduğumuz şu günlerde emin olun bir sinema filmi yapmak, cüret etmek gerçekten çok cesaret ister.  Çünkü bakıldığında bir medeniyeti de en çok ihtiyacımız olanlar arasında değildir sanat. Tiyatro, sinema, resim,  müzik ya da hangi dalsa önceliğimiz değildir.  Bir toplum olarak önceliğimiz her zaman çocuklarımız onların eğitimi, geleceğini garantiye almamız olmuştur. Bu sadece bizim ülkemizde böyle değil dünyanın dört bir yanında böyle.  Bu ortam içerisinde gece gündüz Dolar ve Euro’da artışlar konuşulurken bizler sanat ve sanatçılar için varız.  Bizler burada sanat için yeni bir iş yeni bir dünya içerisine girdik. Öncelikle bu dünyanın içerisinde yer alabilmek için senaryoya ve senariste inanmak gerekir. Ben burada yönetmenimiz ve senaristimiz Battal Karslıoğlu’yu ayrıca kutluyorum. Çünkü senaryosunu okuduğum andan itibaren bu yapımda gerçekten olmalıyım dedim. Okurken nefes darlığı içerisinde okudum. Çok farklı bir kurguydu, çok farklı bir hikaye. Öyle ki çözdüm dediğiniz anda aslında hiç bir şey çözemiyorsunuz. İzleyicilerimizde öyle olarak hatta belki eve giderken dahi aklında soru işaretleri kalıp filmi tekrar izleyecek.  Bu çok önemli çünkü artık rekabet dünyasında yaşıyoruz, global bir dünyada. Bu film bunlar için fırsat rekabete ayak uyduracak çerçevede. Şunu da belirtmek istiyorum biz Güney Amerika'da, Avrupa'da bu filmin vizyona girmesi için adımlar attık. Dolayısıyla bu tarz sinemada da var olduğumuzu herkese göstermek istiyoruz. Bu konuda ciddi ve somut adımlar atılmış bulunuyor. İnşallah hep beraber yani alnımızın akıyla bunu başaracağız” diye konuştu.

 

‘FARKLI ŞEYLER ÜRETMELİYİZ’

 

Yönetmen ve senarist Battal Karslıoğlu, “Projeden bahsedecek olursak, korku filmi severleri etkileyecek bir yapım. Gerilim tarzında film severler içinde ideal bir yapım. Bizim genelde bu tarz filmlerde ana öğemiz cin ve ya büyü oluyor. Bu yapımda bunun dışına çıkarak İskandinav sineması edasında, Kuzey Avrupa sineması edasında bir yapım yapalım dedik. Ama kültürel değerlerimizden çokta uzaklaşmadık. Filmin ismine Zerk dedik. Zerk, zerk bir şeyi empoze etmektir. Bizim hikayemizde çok uzun yıllar önce çocuğu gölde boğulan bir annenin bunu kabul etmeyişi ve aradan uzun yıllar geçtikten sonra o kadının yaşadığı travmatik olayları rüyalarında görmeye başlayan ve ben bunları niye görüyorum bunlarla benim ne ilgim var diyerek konuyu çözümlemeye çalışan bir adamın hikayesin anlatılıyor. Film yüzde 60 oranında İstanbul'da çekildi. İstanbul çekimleri tamamlandıktan mekanlarımız İznik, Orhangazi ve oraya bağlı kasabalar, köyler oldu. Ben bu yapımdan bahsederken özel bir şeyden bahsetmiyorum yurt dışında defalarca denenmiş yapımlar bunlar. Ancak hemen hemen her ay 10 ile 12 arasında yapımın vizyona girdiği ülkemizde bu film ilk örnek olacak. Ülkemizin de artık cin ve büyü yapımlarından kurtulmasını istiyorum. Seyirci izlesin ki bizde üretebilelim. ‘Psycho’ filminden de alıntılarımız var. Şunu söyleyeyim evrensel bir şey olsun istedik. Yani sürekli bir ‘Felak’ veya ‘Nas’ı,  şeytana ve ya büyüyü işleyen yapımlar olmasın. Bizim zeka seviyemiz bu kadar düşük değil. O yüzden ben hikayemi inandıkları için yapımcılarıma, oyuncu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.  Türkiye'de tutar mı bilinmez, ama kimse bir işi zarar etmek için yapmaz.  Sağ olsunlar yapımcılarım olsun. Filme emek veren oyuncu arkadaşlarım olsunlar bana ve senaryoma inandı ve ciddi emek harcadı inşallah bende kurgusunu iyi yaparım 21 Aralık’ta vizyonda görüşürüz” dedi.

 

‘SEYİRCİ DESTEĞİYLE DEVAMI GELİR’

 

Filmde Neslihan Öğretmeni canlandıracak Açelya Elmas ise “Yönetmenim bahsetti zaten filmden. Ben okurken çok etkilendim. Çok güzel bir dille yazılmıştı. Senaryoyu seyirci ile buluşturmak için elimizden geleni yaptık. Çok keyifli keyifli olduğu kadar da zor bir işti. Çekim aşamasında gerçekten sabırlı olmak gerekiyordu böyle bir filmde önce olabilmek çok güzel. Aslında hepimizin sevdiği bir tür. Benzerleri yurtdışında görüyoruz, özellikle Amerikan yapımlarında. Türkiye'de neden yok kolaya kaçıyoruz. Belki biraz aman komedi olsun izleyici gelsin, herkesi ağlatalım insanlar gelip ağlasın, cinler olsun büyü olsun dediğimiz için alternatif oluşturtmuyoruz. Bildik hikaye zaten kesin tutar gözüyle bakıyoruz. Farklı türlere ihtiyacımız var.  Biz oyuncularında farklı türlere ihtiyacı var. Seyircilerden de istediğimiz gelsinler. Çünkü gerçekten çok emek verdik gelsinler seyretsinler ki biz bu işin devamını getirebilirim. Eğer izlenmezse daha başlamadan sonu gelir. Hal böyle olunca da sulu komedilerimizi, ağla ağlak dizilerimiz izlemeye devam ederiz” diye konuştu. Elmas ayrıca “Adrenalin dolu bir film. Ayrıca Bursa'nın güzelliklerini de beyazperdeye yansıtacağız. İlk defa bir gerilim filminde rol alıyorum, bu da beni heyecanlandırıyor” dedi.

 

‘YAŞAYARAK OYNADIK’

Filmin kadın başrol oyuncusu Arzu Suriçi Kireçci ise “Bir ay çok güzel bir süreç geçirdik hep beraber. Ben filmde o bahsi geçen anneyim. Bütün söylenenleri bağlayıcı olacak şunu söyleme istiyorum. Ben senaryoyu ilk aldığımda çok mutlu oldum ve evet dedim yaşasın artık oyunculuk olarak bir çalışma içerisine olacağım. Bu yapımla kendimi buldum sadece sete gelip oynamadım. Bayağı bayağı ciddi bir şekilde psikolojimi bozdum, gerilim dizileri seyrettim, melankoli haline girdim, şiirler okudum kendi kendime geçmişimde yaşadığım kötü olay ileri sürekli çıkarttım.  Bir nevi senaryo beni çalıştırdı. Bu da çok güzel bir şey çünkü hep bahsediyoruz ya sabun köpüğü filmler ya da sabun köpüğü diziler. Film de şu var bütün karakterler yaşıyor hayatın içinden olduğu için Hem vurdum hem de seni çok severek okudum ve oynadım. Herkese iyi seyirler diliyorum keyif alacakları bir film olacak bunu söyleyebilirim” dedi.


OSMANÇETİN 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.