Hava Durumu

Güzel günler için

Yazının Giriş Tarihi: 30.09.2017 11:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.09.2017 11:58

Bugün konuşulması gereken konu, devlet harcamalarında ve vatandaş harcamalarındaki tasarruf yolları ve yöntemleri olması gerekirken konuşulan konu yine tüketim üzerine yapılacak zamlardır.

Dünya devi ülkeler vergide indirim planları yaparken ülkemizde ise zam haberleri tüm vatandaşların dilinde sakız oldu. Ülkemizde konuşulması gereken en son konu zam olması gerekirdi ama ne yazık ki ilk önce konuştuğumuz konu oldu.

Yine hatırlatmakta fayda var. Ülkemiz, dünya üzerindeki yeri, imkanları ve fırsatları bakımından en önemli coğrafyalardan biridir. Bu nedenle ki düşmanlarının çok olduğu ve herkesin iştahla baktığı bir yerdir. Öncelikle bunu bilerek köşe yazımı yazıyorum.

Ülkemiz zamların yerine; fırsatların, teknolojinin, eğitimin, sağlığın, ekonominin… Yani refahın konuşulduğu bir yer olması gerekirken ne yazık ki ülke gündemini; terör sorunları, sağlık problemleri, eğitim problemleri, hukuksuzluk, demokrasi, adaletsizlik gibi konular yer almakta ve ciddi bir şekilde meşgul etmektedir. Böyle bir durumda olduğumuza tüm ülke vatandaşları gibi bende çok üzülmekteyim.

Şuan yapılan tüm çözümler açıkçası günü kurtarmak üzerine olduğunu bilmeliyiz. Vergi zamları da günü kurtarmak üzerine olduğunu görmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti, savunma gerekçe gösterilerek zam yağmuruna tutulmayacak kadar güçlü bir ülke olduğunu görmemiz ve bilmemiz gerekir.

Zam yerine eğitim yatırımları, tasarruf politikaları ve denge-denetleme üzerine yapılacak kapsayıcı adımlar konuşulmalıdır. Masaya yatırılacak bu konular üzerine devletin politik adımlar atmasını sağlayacak mekanizmalar acilen çalışması gerekmektedir.

Bir ülkenin yapacağı en büyük yatırım alanı açıkçası EĞİTİM alanıdır. Eğitimli ve bilgili toplumlar dünyayı açıkçası parmağında oynatırlar. Fikir satarlar, teknoloji satarlar, üretilmiş ürün satarlar yani satmaya değer her şeyi istedikleri rakamlara satarlar. Geri kalmış ülkeler ise üretilmiş ürünleri satın almak için elinden gelen ne varsa yaparlar ve gelişmiş ülkelerin dizlerinin dibinden ayrılamazlar. O nedenle ki eğitime yapılan yatırımlar geleceği şekillendirmek adına atılmış en büyük adımdır.

Eğitimle beraber diğer önemli konu ise TASARRUF yapabilme becerisidir. Ne yazık ki ülkemiz tasarruf noktasında çok kötü durumdadır. Bunun üzerine çok şey yazılabilinir ama biz şöyle bir örnek verelim. Evimizin mutfağımızdaki ziyanlıklardan, kamu harcamalarına kadar her alanda ziyankârız. Bunu öncelikle kabul etmeliyiz. Devlet kemer sıkma politikası değil, kalıcı ve sürdürülebilinir tasarruf politikaları ortaya koymalıdır. Devletin koyduğu bu politikalar ise her alanda kullanılmalıdır.

Tabi eğitim ve tasarruf alanında yapılan çalışmalar bizde; adaletli olmayı, hukukun gücünü, diplomasi becerisini yani refaha giden yolu bize açmış olacaktır. Bu yolun dengeli ve denetlenebiliyor olması ise ülke sisteminin yerine oturmuş olduğunu gösterecektir.

Ülkemizde DENGE ve DENETLEME yolları tam anlamıyla çalışmamaktadır. Herkesin yaptığı yanına kalmakta ve hala aksaklıklar ile devam ettiği görülmektedir. Sağlam bir denge ve denetleme politikası ise her adımın sağlıklı yürüdüğünü bize gösterecektir.

Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet olduğunu hatırlayarak önce yöneticiler seçmeli, sonrada politikalar ortaya koymalıyız. Daha fazla tüketecek değerimiz olmadığını bilerek adımlar atmalıyız. Artık coğrafyamızın daha yaşanabilinir bir yer olabilmesi için adımlar atmalıyız. Bunun için seçilmiş kişiler taşın altına ellerini koymalılardır. Taşın altına elini koymayı bilmeyenler ise kendini kenara çekmelidir.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.