Hava Durumu

Burulaş ve Pembe Vagon

Yazının Giriş Tarihi: 18.06.2017 12:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.06.2017 12:32

BURULAŞ'ın pembe vagon uygulaması, ülke genelinde eleştirildi ve oldukça fazla tepki çekti. Ülke olarak siyah ya da beyaz olarak ayrışmayı sevdiğimiz ve gri alanların varlığından haberdar olmadığımız için genel olarak tartışmaların, pratik çözümler getirmekten uzak, ideolojik boyutta kalmasının maalesef tipik bir örneğini yaşadık.

Öncelikle, ulaşım insanlar açısından özellikle büyükşehirlerde çok büyük ihtiyaç. Arabası olan-olmayan vatandaşlar, belediyenin ulaşım hizmetleriyle dolaylı yada doğrudan bir şekilde muhatap oluyor.  Özellikle, toplu taşımanın özendirilmesi, böylelikle trafiğin rahatlatılması, ülke genelinde dillendirilen ve çözümü bulunamayan sorunlar arasında.Bu gibi sebepler ulaşım hizmetlerini kent için stratejik bir konuma taşıyor.

BURULAŞ'ın son yıllarda yaptığı aşırı zamlar, kart yükletmek için koyulan otomatlar (ki bozuk kâğıt paranız yoksa sürekli esnaftan alışveriş yapmak zorunda kalıyorsunuz), metro ve otobüslerin konforsuzluğu BURULAŞ denilince akla ilk gelen şeyler arasında yer alıyor. Son yıllarda artan Bursa trafiği ve bu soruna çözüm bulunamaması Büyükşehir Belediyesine yönelik ciddi ve haklı eleştirileri beraberinde getiriyor.

Bu eleştirilerin ardından pembe vagonun Bursa için ihtiyaç olup olmamasını, mevcut durumu yaşayanlar açısından değerlendirmek gerekiyor. Bu açıdan bakıldığında metro seferlerini kullanmayanların, o yoğunluğu bilmeyenlerin eleştirileri oldukça haksız konumda kalıyor. Çünkü sabah ve akşam metro içindeki yoğunluk inanılmaz boyutlara ulaşabiliyor. İnsanlar metroya girebilmek için büyük uğraş veriyor ve metro içinde çoğu zaman hava alacak alan kalmıyor. Bu sıkışıklık için de istenmeyen durumların isteyerek ya da istemeden yaşanması muhtemel. Dolayısıyla kadınların bu rahatsızlığı dile getirmeleri ve buna çözüm istemeleri oldukça doğal.

Doğal olmayan ve anlaşılmayan ise, belediyenin bu konuyu ele alış şekli. Konuyu başta kadın derneklerinin katıldığı bir toplantıyla ele alsa, yaşanılan zorluklar anlatılsa ve zorluklara karşı sivil toplum örgütlerinden (sadece belediyeye yakın olanlar değil) görüş istense, belediye de kendi görüşünü ortaya koysa ve konu orada tartışılsa idi kim ne kaybederdi?

Böyle bir yaklaşımı sergilemek çok mu zordu?

Karar alma mekanizmalarına STK'lar aracılığıyla vatandaşları dahil etmenin ne gibi sakıncası olabilir gerçekten anlamak mümkün değil. Kaldı ki Parti Başkanı ve Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan istişarenin önemini sıklıkla vurguluyor. Bunun Bursa'da geliştirilmesi çok mu zor, çok mu imkansız?

Konuya kadınlara yönelik ayrı vagon özelinde bakılacak olursa, bu durumun orta vadede toplu taşımadaki yoğunluğu azaltacak stratejilerle çözüme kavuşturulması ve bu stratejinin halka açıklanarak, söz konusu vagonların olası hak ihlallerini önlemeyi amaçladığı ve orta vadede belirlenen ve açıklanan stratejilerle bu durumun düzeltileceğinin açıklanması gerekmektedir. Zira yoğunluk başlı başına çözülmesi gereken bir sorunken, bu soruna kadınlara ayrı vagon uygulamasını kalıcı kılarak çözüm bulmak mümkün değildir ve bunun kalıcı hale getirilmesi ayrımcı bir uygulama olacaktır.

Bu konu, ülkemizde yerel yönetimlerin karar verme mekanizmalarına STK'ları katmamasının tipik bir örneğidir.

Ülkemizde genel olarak belediyelerin kendi açısından haklılığını anlatması ve olası çözümleri STK lar ile birlikte tartışması aslında zor olmayan ve örneğine pek az rastlanan bir durumdur. Bu durum ulusal karar verme süreçleri içinde geçerlidir. Bunun yapılmaması, toplumda gereksiz tartışmaların, tarafların birbirlerini dinlemeden yapılan kısır atışmaları doğurmaktadır.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.