Bence çocuklar için yapılan eğitim çalışmaları, her şeyden değerli. Tabi bu eğitim bilinçli ve dürüst, net ve yanlı olmamak koşulu ile verilmeli.  Çocuklara hayatlarını kolaylaştırıcı bilgilerin yanında güzel sanatlar eğitimi de verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü atalarımız yeni nesillere değer verip eğitime önem vermişler, vermeselerdi hayatımızda yeni buluş ve eşsiz eserler olmazdı. Yetişen yeni nesli ne kadar bilgi ile beslersek o kadar iyi nesiller yetiştiririz.

Hafta sonu Podyum Park'a kahve içmeye gittim. Orda eski bir arkadaş ile karşılaştım, küçük büyük çocuklar sıralanmış, hocaları değerli arkadaşım ressam Didem Carlı'nın eşliğinde resim yapmaları hoşuma gitti. Renk Sanat Evi’nin faaliyeti, sandım ama yanıldım. Bu sene 8’incisi düzenlenen Uluslararası Çocuk Hakları Film Festivali kapsamı içinde yapılan resim atölyesi çalışmasıymış.

UNICEF'in Bursa gönüllü temsilcisi olan Sebahat Temizarabacı ile tanıştım, festivali hakkında bilgi almak istedim önce tanıtım konusunda zayıf olduklarını bir türlü kendilerini anlatamadıklarını söyledi, “Ama festival konusunda oğlum Okan Temizarabacı daha bilgili” dedi ve ondan bilgi aldım.

AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger açılışına katıldığı bir organizasyon. Her yıl çocuk haklarının sözleşmesinin bir maddesinin tema olarak konu edilen festival bu sene çocukların "kimlik korunması" işleniyor. 83 ülkeden katılım sağlanan festivalin jurileri akademisyenlerden oluşuyor. UNICEF Türkiye Milli Komitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteklediği bir organizasyon. Okan Temizarabacı: "Festival sekiz gün sürecek. Organizasyon için 358 film müracaat etti ve şuanda bunlardan seçki yapılıyor. 0 - 18 yaş arasında çocuklardan fotoğraf, resim ve filmler yollanıyor, bunların arasından ilk 10 çocuk seçkiye katılıyor ve bunları burada ağırlayıp atölyeler açıp atölyelerde kendilerini geliştirmeleri için çalışmalara yapıyoruz. Sinema  ve resmin yanında güzel sanatların başka atölyelerini de düzenliyoruz. Festival sadece sinema değil fotoğraf ve resim alanında da çocukları destekliyor. Türkiye’nin dört bir yanından başvuran yüzlerce fotoğraf ve resim arasından sergiye değer bulunan 50 eser, film gösterimlerinin yapıldığı kültür merkezlerinde sergilenecek. Çocuk Hakları Sözleşmesi’yle tanınan hakların öncelikle çocuklar tarafından bilinmesi amaçlanan festival süresince Bursa’daki pek çok okuldan 4 bin’e yakın öğrencinin festivale katılıp filmleri ve etkinlikleri takip etmesi sağlanırken, festivalin organizasyon ekibinde de yetişkinler kadar gönüllü çocuklar da yer alıyor" şeklinde bu güzel organizasyonu bize özetliyor. 

Bu arada, festival kapsamında Renk Sanatevi’nin çocuklar için resim atölyesi kapsamındaki faaliyeti hakkında öğretmen Didem Carlı :"Çocuk hakları söz konusu olunca bizde duyarsız kalamadık, Renk Sanat Evi olarak ben Didem Carlı ve Era Koleji’nden Resim Öğretmeni Esra Çetin,  film festivalinin resim atölye ev sahipliğini yaptık. Akrilik boya ile çocuk haklarını konu alan resimler yaptırdık, kendi tasarladıkları çalışmaları kağıtlara baskı ve karakalem çalışmaları yaptırdık.  Amacımız Renk Sanata Evi olarak çocuk haklarına dikkat çekmek bir farkındalık yaratarak toplumsal duyarlılığa  parmak basmaktı. Ayrıca, tamamen gönüllü olarak, Podyum Park meydanda çocuk hakları film festivaline katkıda bulunmaktı" dedi.

Kesin olan bir şey varsa;  Film festivali, film gösterimi ve sinema günleri hepsi ayrı kavramlar film festivalinin de ayrı ayrı kategorileri var. Sebahat Temizarabacı’nın emeğine sağlık ama festivale biraz daha emek harcanması gerektiğini düşünüyorum. Sadece film gösterimi ve atölye ile film festivallerinde istenilen izlenirlik kazanılamaz, basın ve sosyal medya ile sıcak temas halinde olmalı ve kendinizi doğru ifade etmeniz gerekiyor.  Devamlı basın yayın organları ve halkla iç içe olmanızı öneririm.  Bursa'da 6 yıldır uluslararası bir festivalde görev yapan biri olarak PR çalışmanıza biraz ağırlık vermeniz çok önemli.  Profesyonel destek şart. Başarılar dilerim. İyi seyirler…