Hava Durumu

Hocam Derviş Zaim…

Yazının Giriş Tarihi: 27.01.2018 13:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.01.2018 13:09
 Herkes film seyretmeyi, hikaye anlatmayı ve dinlemeyi sever. Ama hangimiz güzel hikaye anlatabiliyoruz, ya da şöyle diyeyim geniş bir topluluğa hikaye anlatabiliyoruz. Hadi hikayeyi anlattık diyelim; kaç kişi severek dinleyip bir daha bir daha dinler? Valla zor iş! Sinema ise bir çeşit canlı hikaye anlatma sanatıdır.                                                                                                                                                                         İşte ülkemizde bunu yapan biri var. İlk romanı ile ödül almış ve çevirdiği her film hem ödül almış hem beğeni kazanmış bir entelektüel: Derviş Zaim. Geçenlerde Yıldırım Belediyesi'nin düzenlediği Zaim'in bir seminerine katıldım. Derviş Zaim sinemanın inceliklerini anlattı, ben o heyecanla öğrencisi, benim hocam ve arkadaşım Evren Tunçdöken'e hocamla röportaj yapalım diye ısrar ettim. Evet çok güzel bir röportaj yaptım, gerçi Derviş Hocam ile sohbet etmek bence röportajdan daha değerli idi. Bir sürü şey konuştuk, kelimeler ağzında aktı gitti, ben sonradan dinlediğimde satır aralarından çok şey öğrendiğimin farkına vardım. Öncelikle magazini fazla sevmeyen bir entelektüel olduğunu öğrendim. Bir de yakında çekimlere başlayacağı filmi vizyona girmesini takiben bana birröportajdaha yapma sözü verdi. Sohbetimizin satırbaşlarını sizinle paylaşmak istiyorum. 

Haluk Yalçınkaya : Öncelikle Bursa'ya hoşgeldiniz. Bursa sevginiz, ilginiz var sebebini öğrenebilir miyim ?Derviş Zaim : Bursa'yı sevmemin bir çok sebebi var.Bursa'da üniversite'den sevdiğim iyi arkadaşlarım var.Birçok farklı coğrafi özelliği bir arada bulundurduğu için Bursa'yı seviyorum. Arkadaşlarımla Bursa'da birçok güzel zaman geçirdik, anılarım var.

Haluk Yalçınkaya: Sinemaya nasıl merak sardınız?                                                                                             Derviş Zaim : Çocukluktan beri iyi bir izleyici olmaya gayret ettim, herkes gibi, yavaş yavaş oldu önce, iyi bir izleyici olmaktan başlayıp acaba bende şunu yapabilir miyim? Bunu yapabilirmiyim? Ama lise ortaokul sıralarında edebiyatla da uğraştım edebiyatla uğraşmamında sinema sevgimi tetikliyor olmuş olabilir. 

Haluk Yalçınkaya : Sinema dilinizden bahsedermisiniz ?Derviş Zaim :Sinemayı  bir çeşit kendini ifade etme sanatı olarak görüyorum. Yaşadığımız coğrafyadaki kültürün bana verdiği ipuçlarını kullanarakveonlardan hareket ederek sinema dilimi gerçekleştirmeye çalışmak gibi bir tarafım olsun istiyorum. Bu nedenden içinde yaşadığımız tarihin kültürün ve coğrafyanın bana sunduklarından hareket ederek, kendi bireysel tarihimi, sinema dilimi inşa etmeye çalışıyorum.

Haluk Yalçınkaya : Sinema diliniz sadece tarihi kültürlerden mi oluşuyor ?                                                      Derviş Zaim : Sinemamın, böyle şeyleri de ihtiva eden ama bunlardan ibaret olmayan  bir tarafı var .

Haluk Yalçınkaya : "Rüya" filminde toplu konut sorununa değindiniz, küçük ayrıntılar koyarak izleyicinin dikkatine ipuçları bırakıyorsunuz. Mesela benim dikkatimi çeken HansHolbien'in Elçiler tablosu  bunu açıklar mısınız ?Derviş Zaim : Evet bir çok amacı var ama bunu buradan söylemek istemem meraklısı bulsun çünkü benim söylediğimden farklı yorumlamaya hakkı var.Senin dikkatini çeken; "Rüya" filminin başında HansHolbien'in Elçiler tablosu. O resme bakanın konumunu sorgulaması bir taraftan mesele edilir.Bu neden dolayısı ile bu tabloyu koyuyor olmamın altında yatan sebeplerden bir taneside bu filme bakan seyircinin film karşısındaki durumunu sorgulamak biçiminde ifade edilebilir ama bu nokta filmin merkezinde ya da tartıştığı şeylerden biri değildir.

Bu film paralel evrenler hikayesidir.Paralel evrenler hikayesininde aslında bir hikaye çizgisine ait olması bağlamında çok da fazla örneği olmayan bir film olduğunu düşünüyorum.

Haluk Yalçınkaya : Türk sinemasında yerinizi nerde görüyorsunuz ?Derviş Zaim : Yaptığım filmler tam olarak klasik tipolojiye uyan filmler değil onu mümkün olduğu kadar kırmaya çalışıyorum.Elbette etkileri var ama tam manası ile klasik film değil.

Haluk Yalçınkaya : Filminizi seyreden izleyici filimden çıkınca ne düşünmesini istiyorsunuz ?Derviş Zaim : Seyircinin filmle olan bağının artmasını isterim, ama filmden filme bu bağ değişir.

Haluk Yalçınkaya : Filmlerinizde genelde doğa ile ilgili yapıyorsunuz ? Bunu biraz açarmısınız?Derviş Zaim : En berbat şey şu anda insanlığın karşı karşıya geldiği sorun bu "Doğadan Koptuk" büyük bir yabancılaşma,"Doğa ile anlamlı derin bir ilişki kavrayışı nasıl mümkün olabilir?" Bu sanatçının sorabileceği önemli sorunlardan bir tanesi bu çağda neden olabilir.

Haluk Yalçınkaya : Peki nasıl bir dünya istiyorsunuz? Bunun filmini yapacakmısınız?Derviş Zaim : Bunu hep yapıyorum.Geçmişteki her şey bir daha tekerrür edebilir.Sonuçta tarih tekerrürden ibarettir.

Kısa bir sohbet oldu ama derler ya "yükte hafif paha da ağır" bir söyleşi idi. Derviş Zaim'in benimle oturup bu güzel sohbeti gerçekleştirdiği için bir kez daha teşekkür ediyorum. İnanın daha çok soracağım şey vardı ama heyecandan soramadım. Onuncu filmini ve yeni kitabını merakla bekliyorum. Derviş Zaim hocam, yeni röportaj için sizi bekliyorum. İyi Seyirler.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.