Gelecek nesillerin refahını düşünüyorsak, bugün yaşamın her alanına Denge ve Denetim sistemini iliştirmemiz gerekmektedir.

Denge ve denetim sistemini yalnız yasamada ya da yürütmede olması gerekiyormuş gibi düşünebiliriz. Ama bilinmesi gereken gerçek doğru ise Denge ve denetleme Sisteminin yaşamın her adımında dikkat edilerek yaşama dahil edilmesi gereken bir yaşam biçimine dönüşmesi gerekmektedir.

Denge ve Denetleme ailede, okulda, sokakta, işte, hukukta, yasamada, yürütmede yani gözümüzün gördüğü her yerde sistemleşmesi gerektirdiği gibi sistem olduğunda ise de uygulanarak gelecek nesillere aktarılması gereken ahlaki yaşam tarzına dönüştürülmesi gerekmektedir. Ahlaki hayata nasıl dönüşür ve sonuçları ile nasıl karşıya kalacağımızı ise bazı örnekler vererek size anlatacağım.

Çiftçilerimizin bir kısmı tarlarının yakınındaki ortak göletleri kullanarak tarlalarını sulayıp, ürünlerini yetiştirmektedir.  O gölletin yapılmadan, o göletli kullanacaklar ile konuşularak yerinin ve büyüklüğü mevcut şartlar dahilinde belirlenerek yapılmalıdır. Yani gölet için DSİ ile çiftçiler aynı masada oturup gölletin planlamasını yapmalıdır. O gölet yapıldıktan sonra çiftçinin nasıl kullanacağı ve nasıl koruyacağı aşamasına kadar tüm aşamalar denge denetleme sistemi dahilinde yapılırsa hem göllet verimli kullanılır, hem su sırasında kavgası çıkmaz, güçlü olanın borusu hiçbir zaman ötmez, su tasarrufu yapılır ve dolayısıyla çiftiler arasında gölet üzerinden herhangi bir tartışma yada ayrılık çıkmaz.

Tüm vatandaşlarımız şehirlerdeki yolları kullanmaktadır. Yasalar ile belirlenmiş trafik kuralları, geçiş üstünlüğü olan araçlar, araçlarımızın muayenesi gibi bazı durumlar ile trafik kuraları ortaya konmuştur. Düşünün ki trafiği denetleyen kimse olmasa o yollar ne halde olur? Kaoslar çıkmaz mı, hastalar hastaneye yetişebilir mi, her isteyen istediği gibi park etmez mi, kaza yapan güçlüyse caza alır mı, insanlar yollarda kolaylıkla canlarını yitirmez mi? Bazı sorulara “zaten öyle oluyor/yaşanıyor” dediğinizi duyar gibiyim. Ama görün işte denge ve denetleme sisteminin trafikte uygulandığı aşamalar ile uygulanması eksik olanlar arasındaki far bu…

Bugün ülkemizde çok fazla kuyrukta olunacak durumlar kalmamıştır ancak bazı otobüs sıralarında ya da ramazandaki pide sırası gibi durumlar bulunmaktadır. Bu sıralarda beklerken önünüze birinin geçip “ben belediye başkanının oğluyum dese” uygun olur mu? O sırada babasının başkan olması nedeniyle sıranızı kapması normal mi? Kesinlikle değil. İşte toplumun içinde Denge ve Denetleme şuuru yerleştiğinde ne kimse sıra kapar nede sıra kavgası çıkar.

Bugün sokaklarımızda ya da mahallemizdeki sorunların giderilmesi için bazı sıralar beklemekteyiz. Beklenen süreler ise işin öneminden daha çok o yerel yönetimdeki kişiler ile ahbap çavuş ilişkisine dayanmaktadır. Tanıdığınız varsa işler çabuk çözülmekte tanıdığınız yok ise o sorun ileriki zamanlara bırakılmaktadır. Sizce bu sorun ahbap çavuş ilişkisi dahilinde mi çözülmeli? Yoksa adil bir şekilde inceleme yapılarak mı, sorun giderilmeli? Denge ve Denetleme sistemi o yerel yönetim de prensip olarak çalışmalarına dahil edilmiş olsa, emin olun ki defalarca kapı çalmanıza gerek kalmaz. Bir dilekçe ya da bir telefon ile sorununuz giderilir.

Sayılabilinecek birçok örnek bulunmaktadır. Ancak bilinmesi gereken bir durum açıkça ortadadır. İçinde bulunduğunuz hayatın tamamı dengeli olduğu gibi bir o kadar denetlenebilir olmalıdır. Eğer dengeli ve denetlenebilir olursak sağlıklı vücutlarda olduğumuz gibi, yaşanabilir sokaklarda, güvenli binalarda, adil ücretlerde, adil yargılamalarda, demokratik ülkede yaşamımızı sürdürürüz.