Hava Durumu

Diziler hayat biçimimiz oldu

Yazının Giriş Tarihi: 13.01.2021 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.01.2021 00:00
 Yine hafta sonu, yine yasaklar... Çalışmam gerekirken, ben şaheser bir tembellik modundayım. Elimde kahve kupası, televizyon  kumandası ile günü böyle kurtarmayı hayal ediyorum. Ediyorum etmesine de... TV kanallarında tek gördüğüm şey birbirinin tıpkısı diziler. Hangi kanalı açarsanız açın mutlak şiddet, ihanet ve entrikalarla dolu kopyalar. Kimin eli kimin cebinde büyük bir heyecanla izliyoruz. Sonra da günlük hayatımıza etkilerini düşünüyorum da şaşırmıyorum. Hayatımız dizilerden ibaret oluyor!  Çünkü standart bir dizi raconu var. Bu değişmiyor. Rol alan tüm kadınlar adeta ‘’City of the Deat’’ kızları. Hatta börekçi dükkanı çalıştıran sıradan ev hanımı olanlar bile defile çıkışı misali.... Dikkatimi çeken olmazsa olamazlardan biri de ev ve iş yerleri mutlaka rezidans olmalı. Anlayacağınız ortalama bir hayat yok. Ya diptesin, ya da tepelerde! Ortası yok! Ülkede her şey yolunda! Hayal dünyasında dizilerin etkisinde yaşıyoruz adeta.   Dizilerdeki replikler ise salgın misali bizlerin günlük konuşmaları haline gelivermiş kısa sürede. Onlar gibi konuşan, onlar gibi giyinen insanlara dönüşüyoruz bir anda. Cebimizde üç kuruş olsa da AVM’lerden alış veriş yapmayı bir zorunluluk gibi hissediyoruz. Çarşı, pazar, esnaf alış verişi ise demode oluveriyor... Gerçek şu ki : hayalden ibaret olan yalancı bir sihrin tuzağına düşüyoruz!   Özellikle bu kadar sıkıntılı aylar, yıllar yaşadığımız böyle zamanlarda şöyle kemanlı, hoş nağmeli, bol kahkahalı diziler izleseydik te ortamdaki elektrik biraz hafifleseydi fena olmazdı diyorum... Hatta manasız kahkahalar atabilseydik tüm gerginliklere rağmen iyi olmaz mıydı?...Yoksa hazır gülmeyi de unutmuşken, alışmışken, bunalım ve şiddettin reyting aldığı  aynı sahnelere devam mı diyor sevgili senaristlerimiz?... Peki hiç mi mesaj içeriği yok bu kadar dizinin içinde? Var tabii ki.... Anlatayım..! Dizilerin olmazsa olmazı: Kötü karakterler daima güçlüdür. Süper lüks rezidansından tek telefonla bütün işler güçler hallediliyor. Sözü kanun! Böylece iyiler daima ezilmeye mahkum mesajı veriyor. Mesela ben bayılıyorum şu dizi defilelerine. Her sahnesi ayrı bir muhteşem… Her sahnesinde muhteşem yeni kıyafetler, aksesuarlar... Sabah yataktan kalkarken şehrin en pahalı kuaföründen çıkmış misali...Hiç bozulmamış çekik gözlü Kleopatra makyajı..... Entrikaların havada uçuştuğu harika sahneler... Fakat tüm dizilerde adettendir şahane gösterilir! Örneğin kadına şiddet uygulayan erkek başrol oyuncuları mutlaka çok hoş, yakışıklı ve oldukça güler yüzlü  nedense... Ve mutlaka haklı nedenleri vardır. İhanet var... Şiddet var... Bu dizilerle bilinçaltı yüklemeleri yapıyoruz. Sonra da çıkıp bas bas bağırıyoruz ‘’KADINA ŞİDDETE HAYIR’’ diye. Her ne kadar izlerken farkına varmasak ta, dizilerin toplum üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilemeyecek düzeylerdedir. Neyse ki biz ‘’şükür’’ başlığı modunda bir toplumuz. Daima ‘’Hamdolsun’’ tavrında devam ediyoruz. KAZIN AYAĞI YAN BASIYOR; BİZE ALTIN DEĞNEK ÖNERİLİYOR! Çok şükür!
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.