Dünya dönmekte zorlanıyor...

Hadi Covid-19, yeni bir düzen başlangıcında kullanılan biyolojik silah olabilir. Peki, artarak tekrarlayan hortumlar, depremler, tsunamiler veya seller neyin habercisi?

Belli ki, Dünya içi rahat dönemiyor...

Afrika'da Ebola virüsünden temiz su, yiyecek ve ekmek bulamadan her gün açlıktan binlerle çocuk ölürken Dünya sessiz kalamıyor...

Ölmeden önce Suriyeli bir çocuğun “Sizi Allah'a şikayet edeceğim" dediğini Dünya duyuyor...

Suriyeli bir diğer kız çocuğunun vasiyet mektubunda yazdıklarını Dünya okuyor... İşte o satırlar;

“Bu benim vasiyetimdir. Canım annecim; senden, benim güzel gülüşlerimi hatırlamanı ve yatağımı olduğu gibi bırakmanı istiyorum. Ve sen ablacığım; arkadaşlarıma de ki, “O açlıktan öldü...”. Ve sen abiciğim, üzülme ama ikimiz birlikte, “Biz açız…” dediğimizi de hatırla. Ey ölüm meleği, acele et ve ruhumu al ki, artık Cennet’te yemek yiyeyim. Ben çok açım. Ve ey ailem, benim için korkmayın. Ben sizin yerinize de Cennet’te yiyebildiğim kadar çok yiyeceğim"

“Kendi meyvemin tadına bakmayayım mı?” fikrine sahip babaların kızlarına cinsel istismarını Dünya görüyor...

Küçük oğlan çocuklarına tehditler savurup eş cinsel tatminle yaklaşanları Dünya izliyor...

Bebeklere ve hayvanlara eziyetleri dünya bir bir sayıyor...

Ve dünya, bizi üzerinden savurup temizleyeceği günü planlıyor olabilir...

Bence “Dünya daha nasıl bizi kabul eder?” sorusunun cevabını arayalım.

Beraber ekmek, su ve aş yayalım...

Şefkat gösterelim... Masumları koruyalım... Merhametli davranalım...

İncil'in, Tevrat'ın ve Kuran'ı Kerim'in ilk emirlerine uyalım: Sevelim, Yaşatalım ve Okuyalım.

Elbette yarar, fayda ve iyilik peşinde koşanlar dengeyi olumlu yönde değiştirerek Dünya'yı ikna edecektir. İnanıyorum...

İnsanlığa tertemiz davranışlarıyla kazandığı, doğal afetsiz ve huzurlu günler diliyorum...