Türkiye, coğrafyasından aldığı gücü ile içinde yaşayanların enerjisini birleştirdiğinde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alabilecek büyüklüğü bulunmakta. Bu büyüklüğü çoğu kez tehdit gibi algılayan bazı ülkeler bulunmaktadır. Bu hayalperest ülkelerce Türkiye’ye, hem dışarıdan hem de içeriden çeşitli yöntemler kullanılarak gelişmesine doğrudan ket vurulmaktadır. Başka bir neden ise büyük Türkiye olunca kendi çıkarları doğrultusunda yürüyen gıda, sağlık ve silah gibi ekonomiye yön veren yolların kapanacak olması.  Bunu sokakta gezen 5 yaşındaki çocuğa sorsalar dışarıdaki işgalcilerin, içerideki işbirlikçiler ile hareket ettiğini ve ülkeye zarar verdiğini bilmektedir.

Şimdi ülkemiz üzerinde oynanan bu oyunu en temelinden bozulması gerektiği dönemdeyiz. Oyun ülkenin gelişmesine engel olan kişileri adli kurumlara teslim ederek yargılanmalarını sağlamak. Stratejisi açısından oyun çok kolay. Tek kural var o da herkes işini en iyi şekilde yapacak.

Merkezdeki ve yereldeki liderler sağlara çıkacak. Sokaklardaki, iş yerlerindeki, kurumlardaki, yargıdaki, yurtdışı ilişkilerindeki tüm durumları yerlerinde izleyecekler. İzlenen bu durumlar karşısında denetleme mekanizmalarını en bağımsız şekilde devreye sokacak. Denetlenen işletmeler, kurumlar ve yapılarlar eksiklerinin karşılığını ya da yaptığı iyi uygulamaların karşılığını ilgili makamlarca alacak. Ödül ise gerçek bir iyileşmeye doğrudan katkı olacak. Böylelikle oyun başarı ile oynanmış olacaktır.

Ayrıntılı bir şekilde neler yapılması gerektiğini paylaşayım. Vatandaşlar ve liderler sahalarda aktif olarak yer almalılardır. Sokaklardan, kurumların içine kadar her alanda görevini yapmayan kişileri ilgili makamlara bildirmelilerdir. Bu bildiriler başlıklar halinde ilgili makamın en üst liderine, sorunlar liste olarak gitmeli. Liderlere gelen sorun listesinin, ne kadarına çözüm geliştirildiği, kontrol altında tutularak belirli zaman diliminde probleme doğrudan çözümler geliştirilmelidir. Hiçbir problem yarıda ya da çözümsüz bırakılmamalıdır. Problem neyse tam çözüm ortaya konmalı ve tamamen hayata uyarlanması sağlanmalıdır.  

Ne yazık ki ülkemizde sorun tespit edilmeye çalışırken iki yöntem çok fazla kullanılmaktadır. Bunlardan bir anket yöntemi diğeri de liderlerin hemen yakınındaki danışmanların olaylara nasıl baktığıyladır. Her iki yönteminde büyük eksiklikleri bulunmakta. İşte bu çözüm bulma yöntemleri bugün sorunları daha fazla artmasına neden olmuştur.

Artık bu iki yöntem bize çözüm sunmadığını görmeliyiz. Sahalara çıkıp, görevli olan devlet personelinin sorunlar ve çözümler ile nasıl ilgilenildiğinin bakılması gereken zamandır. Liderlerimiz ne zaman sahalardaki personeli yerinde takip ederse ne içeriden ne de dışarıdan bu ülkeye zarar verecek insanlar cesaret bulabileceklerdir.

Değerli lider büyüklerim, yarın birçok konu başlığı ile seçim çalışmalarına başlayacaksınız. Bu çalışmaların her birini ayakları yere basması gerekmektedir. Ayakları yere basmayan çözümler ve söylevler karşısında ciddi olarak hem kendinize hem de bulunduğunuz siyasi partiye olumsuz bakış açıların oluşmasına neden olacaktır.

Sizler bugünün yöneticileri olarak, yarın bizlere doğru yöntemleri devretmeniz gerekmekte. Bunun farkında olarak adımlarınızı, yöntemlerinizi hayata sokunuz. Bizlere karanlık tablolar bırakmayınız. Zaten dışarıdaki bazı ülkelerin anlamsız yaratığı sorunları ile uğraşmaktayız birde bu sorunların içine eksik yapılmış, günü kurtarmak için atılmış adımlar ile uğraşmayalım. Sizden istirham etmekteyim.