1-Mutlu ve kaliteli yaşam

2-Ekonomik refah

3-Eşitlik ve adalet

4-Bağımsızlık ve özgürlük

5-Özgüven

6-Medeni insan olma

7-Hayalleri gerçekleştirme

8-Toplumu ilerletme

9-Ulusal kalkınma

Görüldüğü gibi eğitimin bize sağladığı birçok fayda vardır. Ancak bütün bu faydaların ötesinde eğitimli insan olmanın bir gereği olarak görmeliyiz.

Modern dünyanın en önemli parametrelerinden biri eğitimdir. Eğitimin önemi günden güne artmaktadır. Bununla birlikte bu önemi fark eden toplumlar yüz yıldan fazla süredir çocuklar için eğitimi zorunlu tutmaktadır.

Eğitim eskiden yaşama hazırlık süreci, meslek edinme süreci olarak algılanmaktaydı. Şimdi ise eğitimin işlevi bundan çok daha ötesidir. Eğitim yaşamla bağ kurmanın en önemli yoludur.

İnsanoğlu yeryüzüne ilk ayak bastığı andan itibaren araştırmak, öğrenmek istemiştir. Bu onu insan yapan en temel özelliklerinden biridir. Günümüzde eğitim artık yaşam boyu devam eden ve sürekli ilerleyen ucu açık bir süreçtir.

Yaşadığımız çağın bilgi çağı olması, bilginin insanda son derece büyük farklar oluşturduğunun keşfedilmesi eğitimin önemini arttırmıştır.

Bugün Türkiye, 2018'de küresel ekonominin yüzde 3,7 büyümesi öngörülmektedir. Bunun olabilmesi ise etkili ve risklerin hesap edilerek politik adımlar atmakla mümkündür.

Yaşadığımız coğrafyanın önemini ve farklılığını hemen hemen herkes açıkça bilmektedir. Türkiye ekonomisinin ortalama yüzde 7,4 büyüdüğünü gördüğümüz günlerdeyiz. Yeterlimi bu coğrafyaya az bile.

Tabi büyümeğe bakarken gelir gider dengesinin önemi ortaya çıkmaktadır. 2017 Aralık ayında bütçe giderleri 76,6 milyar lira, faiz hariç giderler 75,2 milyar lira, faiz giderleri 1,4 milyar lira, bütçe gelirleri 55,8 milyar lira, vergi gelirleri 46,8 milyar lira. Aralık ayında ortaya çıkan bütçe açığı ise 20,9 milyar lira. 19,5 milyar lira faiz dışı açık meydana geldi. Açık görüldüğü üzere çok fazla.

İşte bu sonuçları olumluya çevirmek için her alanda sosyal, kültürel etkinlikler yaparken eğitime çok fazla önem verilmesi gerekmektedir. Her şehir kendi yol haritasını ortaya koymalı ve bu yol haritaları ulusalda birleştirerek ulusal gelişme politikaları hayata geçirilmelidir. Yukarıdan değil aşağıdan yukarıya hareket edilmelidir.

Okul öncesi ve örgün eğitim sırasında mümkün oldukça öğrenme odaklı hareket edilmelidir. Ezberci yaşamdan tamamen vazgeçilmelidir.

Hemen hemen ülkenin birçok yerinde yapılan yaygın eğitim modülleri daha aktif ortaya konmalıdır. Her bireyin mümkün oldukça dünya ile entegre haline getirilmelidir.

Geçtiğimiz günlerde Bursa Ticaret Odası AB Bilgi bürosu, Uludağ Üniversitesi Erasmus Ofisi ve e-gençlik Derneği işbirliği ile gençlerle buluşuldu. Burada gençlere uluslararası çalışmalarda ne kadar neler kazandıkları soruldu. Karşılıklı yapılan sohbetlerde görüldü ki gençler dünyayı gördüklerinde fikirleri ve düşünceleri olgunlaşmış ve geleceğe nasıl yön vereceklerini belirttiler. Bunlar güzel hareketler. Yaşayarak öğrenen azda olsa bir kesim ülkemizde mevcut. Ezberden uzak küçük bir grup.

Organizasyonda emeği geçen ve gençlerin gelecek vizyonlarının paylaşılmasını sağlayan herkese teşekkür etmeyi özellikle borç bilmekteyim. Çünkü ancak gelişim ve değişim bu vizyona sahip kişilerle mümkün olacaktır.

Ülkenin büyümesi ve gelişmesi ancak bunun gibi çalışmaların toplamından oluşacaktır. Şimdi buradan seslenmek istiyorum ki BTSO, Uludağ Üniversitesi gibi kurum ve kuruluşlar daha fazla organizasyonlar yapmalı ve denizyıldızı misali küçük bir kıvılcım ateşlemelidir.

Artık daha fazla dikkat edip, daha fazla risk planları hazırlayıp ve insan odaklı öğrenme politikaları ile hayatı yaşama çağındayız. İşte o zaman görün ki hem dünyada hem de ülke içinde büyümüş bir ülke olacağız.