Hava Durumu

Etik değerler ışığında…

Yazının Giriş Tarihi: 21.02.2019 12:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.02.2019 12:45
 

Yaşadığımız yüzyılın sorunu olarak adlandırılan kirlenen veya kirlenmeyi tercih eden insanoğlu sayısı artığı görülmektedir. Bu kadar ağır kirlenmenin nedeni acaba nedir? Bu soruyu sizde sormanız gerekmektedir. Yaşadığımız yüzyılda insanlık neden bu kadar kirlendi?

Bir süredir dünyada ve Türkiye de etik değerlerden bahsedilirken gündemimize denge ve denetleme kavramı girdi. Yaşamın her alanında etik değerler ışığında denetlenebilir olmak ve dengeli olmanın toplum refahını daha fazla artıracağı açıkça kabul edilir oldu. Tabi bu kavramların savunulmasının arkasında birçok neden var. İşte bugün o nedenler ile karşınıza çıktım. Ne yazık ki insanoğlunun profesyonel yaşantısı artık kirli. Bu kirlilik insan ilişkilerine yansıdığı gibi aile arasındaki ilişkilere de yansıdığını çok net görmekteyiz. “Ne oldu, nereden çıktı bu yazı, ülkede yerel seçim var, ekonomi tavan yapmış sen ne için iş ahlakını ya da niçin etik, denge, denetleme gibi kavramları karşımıza çıkardın” diyenlerin asıl dikkate alması gereken konudur. Çünkü önümüzde nasıl bir problem var önce onun teşhisini iyi yapmak gerekiyor.

Bir mandıracının ya da sokakta süt satan kimsenin sattığı süte su karıştırarak satması doğru mudur?

Manavdan aldığınız bir kilo elma ya da portakalı eksik tartan manavcının bu davranışı doğru mudur?

Pazarda “seçmece yok deyip çürük domatesleri düzgün domateslerle birlikte tartıp satmak ne kadar doğru bir davranıştır?

Sattığı ayıplı malı daha sonra “satılan mal değiştirilmez” deyip değiştirmek istemeyen mağaza sahibinin bu davranışı doğru mudur?

Bir zengin işadamının emekli bir generali ya da emekli tanınmış bir eski bürokratı “Ankara Temsilcisi” diye atayıp, başkentte hükümet ve bürokraside işlerini takip ettirmesi –örneğin, devletten teşvik elde edilmesi yönünde lobicilik yapılması- ahlaki bir davranış mıdır?

Bir işadamının bir milletvekiline gizliden maaş bağlayarak parlamentoda “kanun simsarlığı” yaptırması doğru bir davranış mıdır?

Bu örnekleri çok daha artırmak mümkündür. Ancak tüm bu örneklerin iş ahlakı ile ilgili olduğuna şüphe yoktur.

İş ahlakını irdelediğimizde ise profesyonel yaşantıda doğrular ve yanlışların yer aldığı kavramların bütünlüğü ifade eder. Neyin doğru, neyin yanlış olduğu konusu ahlaki bir konudur. İş dünyasında doğru davranışlar ve eylemler olacağı gibi, yanlış davranışlar ve eylemler de bulunmaktadır. Bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere iş ahlakı, iş dünyasındaki doğru ve yanlışları ifade eder.

Tabi iş ahlakına bağlı olarak etik değerler ışığında dengeli bir yapı kurulmalı ve bu yapı ise denetlenebilir olduğunda ise herkesin mutlu olduğu bir ortamın inşa edilmiştir.

 

Katıldığım birçok toplantıda ve seminerde karşılaştığım diğer bir durum var ki o da İş ahlakı aynı zamanda “şirket ahlakı”, “firma ahlakı” “işletme ahlakı”, “ticaret ahlakı” ve saire adlar ile de tanımlanmaktadır. Şüphesiz, “esnaf ahlakı”, “üretici ahlakı”, “işveren ahlakı” ve benzeri tanımlamaları da iş ahlakı içerisinde değerlendirmek mümkündür.

İş ahlakı kavramı ile “sosyal sorumluluk” kavramı arasında da yakın ilişki bulunmaktadır. Şüphesiz tüm birey ve kurumların içinde yaşadığı çevreye karşı ödev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Örneğin, bir işletmenin kendi çalışanlarına, pay sahiplerine, ortaklarına olduğu kadar, dış çevreye; devlete, doğaya, topluma vs. karşı da sorumlulukları bulunmaktadır. Sosyal sorumluluk, esasen iş ahlakının gereğidir. Bir başka ifadeyle, iş ahlakı, sosyal sorumluluğu da içeren bir anlam taşır.

 

Bir işletme sahibinin doğru ve dürüst olması, sözünde durması, üretimde ve satış aşamalarında hileli yollara başvurmaması çok takdir edilmesi gereken ahlaki davranışlardır. Ancak işletmenin üretim yaparken gerek iç, gerekse dış çevreye karşı ödev ve sorumluluklarının da bilincinde olması gerekir.

Bu açıklamalarımız çerçevesinde profesyonel hayatın başlıca sorumluluk alanlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

Çalışanlara karşı sorumluluk,

Müşterilere (tüketicilere) yönelik sorumluluk,

Hissedarlara yönelik sorumluluk,

Doğaya ve çevreye karşı sorumluluk,

Devlete karşı sorumluluk,

Tedarikçilere karşı sorumluluk,

Rakiplere yönelik sorumluluk,

Topluma karşı sorumluluk

vs.

Saydığım başlıkların her biri profesyonel yaşantıda varlıkları ve konumları olan güçlü yapılardır. Bu doğal yapıların birbirlerine karşı sorumlukları olduğu için etik değerler ışığında dengeli ve denetlenebilir olması gerekmektedir.

Bugün ülkemizin en fazla yatırım yapması gereken konularından birisinin bu olduğunu düşünmekteyim. Yapılan, atılan her işin iş ahlakı kuralları çerçevesinde yapıldığı, yapılan işlerin ise dengeyi gözettiği kadar denetlenebilir olduğu olmalıdır.

Eğer ülkemiz toplumun en ihtiyacı olan bu mekanizmalarını en sağlıklı şekilde yürütebilirse çok büyük sorunların üstesinden de gelmiş olacaktır. Tabi bununla birlikte daha mutlu bireylerin refahını artırmış olacaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.