Hava Durumu

Küresel terör…

Yazının Giriş Tarihi: 20.08.2017 14:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.08.2017 14:04
 WernerSombart'ın, modern ekonomi dönemine ait insanın ahlaki ve entelektüel tarihini anlattığı, 1900’lü yılların başlarında yazdığı Burjuva adlı kitap oldukça kapsamlı şekilde kapitalist zihniyetin maddi ve psikolojik örgütlenmesinin başlangıcını anlatmaktadır. Alman iktisatçı ve sosyolog olan Sombart, kitabın bir bölümünde 16.yüzyılda ki korsanlıklarla ilgili Campell'den yaptığı alıntıda, "Neredeyse bütün Batı sahilinde yaşayan centilmenler bu işi yapmışlardır." demektedir. Bunun ardından Sombart,Campell'in kullandığı deyimin business olduğunu yani korsanlık faaliyetinin bir iş olarak örgütlendiğini ifade etmektedir. Son olarak Sombart şunları belirtmektedir: " Korsan gemileri gentlemenadventurers denilen parasız pulsuz insanlar tarafından silahlanmakta ancak bunların arkasında paydan yüksek kar isteyen başka yatırımcılar bulunmaktaydı. Ünlü soylu aile üyelerinin sık sık bu işlere bulaştıkları görülüyordu."

Küreselleşmenin en büyük itici gücünü yine sermaye sahipleri oluşturmaktadır. İnternetin bulunması, devletin farklı alandakiçalışmasının sonucuyken, bunun yaygınlaşması ve internet ve internete bağlı işlerin itici gücünü oluşturan kaynak sermaye sahipleridir. İnternetin bu kadar yaygın olması, internete bağlı bilgisayar ve ek donanımların sermaye sahipleri tarafından pazarlanması sayesinde mümkün olmuştur. Benzer şekilde bir çok alanda insanların hayatını kolaylaştıracak araçlar yine sermayedarlar sayesinde hayatımızda yer almaktadır. Küreselleşmenin arkasında yatan en ciddi maddiyat sermaye yani paradır.

Maddi değerlere arkasına alan küreselleşme, içinde manevi unsurları yeterince barındırmamaktadır. Demokrasi, insan hakları, insanlık onuru gibi değerler güçlü olan ülkelerin (genel olarak Batı ülkelerinin) halkları için varmış gibi görülmektedir. Farklı ülkelerde insan hakları, demokrasi ve hatta kitlesel ölümler,güçlü ülkelerin çıkarları ile çeliştiği durumlarda önem kazanmaktadır. Maddi küreselleşme, her ne kadar insani koşullarda yaşayamayanlar için bazı örgütlenmeler olsa da, manevi değerleri içinde barındırmamaktadır.

Yukarıda anlatılanlardan yola çıkarak terörizmin oluşmasının ve küreselleşmesinin nedenleri üzerinde düşünmek gerekmektedir. ABD'nin Irak'a karşı yaptığı müdahale ve arkasından gelen yanlış politikalar sonucunda DAEŞ terör örgütü ortaya çıkmıştır. Yıllardır bu örgütün farklı kaynaklardan silah bulması üzerinde durulmayan önemli bir noktadır. DAEŞ'in ele geçirdiği bölgelerden elde ettiği silahları şu zamana kadar kullanmış olduğunu kabul etmek mümkündür. DAEŞ'in silah üretemeyeceği gerçeğinden hareketle ve belli ülkelerin silah ihracatları göz önüne alınarak bu terör örgütünün nerelerden silah elde edebileceği tahmin edilebilmektedir.

Geçtiğimiz hafta Avrupa'da bazı ülkelerde meydana gelen terör saldırıları göstermektedir ki terör küresel bir sorundur. Bu sorun ele alınırken terör örgütlerini besleyen ülkelere, şirketlere vekaynaklara odaklanılması gerekmektedir. Korsanların arkasında ünlü soylu ailelerin bulunması gibi, terör örgütlerinin de arkasındatakım elbisesini giymiş insan hakları ve demokrasiyi ağızlarından düşürmeyen devlet başkanları(devletler), sermaye sahipleri bulunmaktadır. Bunu Türkiye olarak yakından görmekteyiz. FETÖ ve PKK üyelerine sahip çıkan ve PKK'nın milyonlarca euroyu yasa dışı yollardan toplayarak teröre aktarmasına göz yuman Almanya, terör örgütü PYD'ye açık şekilde her türlü desteği veren ABD gibi sözde demokrasi ve insan hakları savunucu ülkeleri korsanlara destek veren soylular gibi hareket etmektedirler. Bu şartlar altında terörle mücadele etmek terör örgütü üyelerinin etkisiz hale getirilmesinden öte bir çaba gerektirmektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.