Hava Durumu

18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 102. yıl dönümü

Kahraman Mehmetçiğin 102 yıl önce dünyanın en güçlü donanmalarına geçit vermeyerek yazdığı 'Çanakkale Geçilmez Destanı'nın yıl dönümü, Türkiye'nin dört yanında kutlanacak. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de askeri tarihe adını altın harflerle yazdırdığı Çanakkale Savaşı'na ilişkin Genelkurmay'ın yayınladığı bir mektup dehşetin tüm izlerini taşıyor.

Haber Giriş Tarihi: 18.03.2017 12:21
Haber Güncellenme Tarihi: 18.03.2017 12:21
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 102. yıl dönümü
 Kocaman bir dünya savaşının sadece bir cephesi olsa da, Çanakkale hem kazanan hem de kaybeden için pahalıya mal oldu. 490.000'e yakın askerle gelen işgalci kuvvetler, 300.000'den fazla kayıp verdi. Buna karşılık Osmanlı tarafının 315.000 askerinin 250.000 tanesi ana yurdunu korurken şehit oldu. O tarihe kadar eşi görülmemiş bir cephe olan Çanakkale, sonucunda toplamda yarım milyondan fazla insan genç yaşta hayatını kaybetti.

ÇANAKKALE ZAFERİ 102. YIL PROGRAMI AÇIKLANDI

Çanakkale Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenklerin sunulması ile tören başyacak. Ardından 21 pare top atışı gerçekleştirilecek.

Cumhuriyet Meydanı'ndaki törenin ardından 18 Mart Stadyumu'nda tören düzenlenecek. TBMM tarafından Çanakkale şehrine verilen altın madalyanın Vali, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanı tarafından bayrağa toka edilmesi ile başlayacak olan tören; saygı duruşu, İstiklal Marşı ve bayrağın göndere çekilmesiyle sürecek.

Protokol konuşmaları ve şiirlerin okunmasının ardından Genelkurmay Başkanlığı Mehteran Bölüğü bir gösteri yapacak. Buradaki törenler, resmi geçit töreniyle sona erecek.

TÜRK YILDIZLARI GÖSTERİ YAPACAK

18 Mart törenleri, daha sonra Şehitler Abidesinde devam edecek. Günün anlam ve önemini belirten konuşmanın yapılmasının ardından sembolik şehitlikte ve eş zamanlı olarak gerçek şehitliklerde Kuran-ı Kerim okunacak.

Denizde gemi geçişi ve sonrasında 'Türk Yıldızları' gösterisiyle devam edecek olan törenler, Şehitlik defterinin imzalanması, Şehitliklere karanfil bırakılması ve 15 Temmuz Sergisinin gezilmesi ile sona erecek.

18 Mart törenlerinde yaşanacak yoğunluk nedeniyle, bu yıl fener alayı, konser ve benzeri etkinlikler, 19 Mart günü yapılacak.

GEMİLER HALKIN ZİYARETİNE AÇILACAK

Saat 14.30'da resmi geçit yapacak askeri gemiler ile ziyarete açılacak gemiler boğaza gelmeye başladı. Bugün ziyarete açılacak olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait 'M 268' borda numaralı TCG Akçaova fırkateyni Çanakkale Boğazı'na demirledi.

TCG Akçaova'nın yanı sıra 'F 245' borda numaralı TCG Oruç Reis, L 402 borda numaralı TCG Bayraktar adlı gemiler de halkın ziyaretine açılacak.
 

18 MART ŞEHİTLER GÜNÜ'NE ÖZEL 3 AFİŞ 

Genelkurmay Başkanlığı tarafından 18 Mart Şehitleri Anma Günü'ne özel afiş hazırlandı. Afişte geçmişten günümüze kahraman Türk askerlerinin canını hiçe sayarak daima göreve hazır olduğunun vurgusu yapıldı. 

KAHRAMAN SEYİT ONBAŞI 

Seyit Ali Çabuk (Seyit Onbaşı) kimdir?

Çanakkale Savaşları'nda 275 kiloluk top mermisini tek başına kaldırarak namluya yerleştiren Seyit Onbaşı, Çanakkale Zaferi'nin 102'nci yıl dönümünde anılıyor. 
18 Mart 1915 tarihinde, İngilizler'in "Ocean" zırhlısı Çanakkale Boğazı'nı zorluyordu. Saat 5.30 sularında Müttefik filosundan bazı gemiler kendilerini son dakikalar zarfında fazlasıyla taciz eden Rumeli Mecidiyesi'ni susturabilmek için, çok şiddetli bir ateş altına almışlardı.

Seyit, denize doğru baktı; düşman gemileri karaya iyice sokulmuş taretlerinden alev ve duman yükseltiyordu. Seyit önce gemilere, sonra topa ve nihayet yerde duran 215 okkalık (yaklaşık 275 kilo) mermiye baktı. Kendi deyimiyle mermi ona "Beni namluya sür" diyordu.

KOCA MERMİYİ SIRTINDA TAŞIDI

Koca Seyit mermiyi sırtına vurdu ve sendeleyerek topa doğru yürüdü merdiven basamaklarına ayağını attı, güç halle mermiyi namluya sürüp kamasına kapaladı. Namluyu geriye doğru çevirip mesafeyi bildiği gibi ayarlayan Seyit bir besmele çektikten sonra topu ateşledi.

İlk mermi uzun düştü. Bir tane daha getirip namluya sürdü. Bu defa ki de kısaydı. Fakat üçüncü mermi en öndeki geminin kıç tarafında ve su kesiminde patladı. Ve düşman gemisinden yoğun, kara bir duman yükseldi.

Koca Seyit'in tek başına sırtında taşıyıp topuna yerleştirdiği mermiyle vurduğu savaş gemisi Ocean'dı. Bu İngiliz gemisi Boğaz'ın sularına daha doğrusu tarihin derinliklerine gömüldü.

SEYİT ONBAŞI'YA NE OLDU?

Pek çok isimsiz kahraman gibi Koca Seyit (Seyit Çabuk) hizmetleri de vazifesini hakkıyla yapmış olmanın huzuruyla savaşın ardından köyüne döndü. Bir müddet geçimini temin etmek için odun kesip sattı.

Daha sonra Havran'da bir zeytin fabrikasında hamallığa başladı. Bu sırada üşüttü ve vereme yakalandı. Adı tarihe altın harflerle geçen kahraman, fakirlik içinde yakalandığı veremden kurtulamayarak hayata gözlerini yumdu.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de askeri tarihe adını altın harflerle yazdırdığı Çanakkale Savaşı'na ilişkin Genelkurmay'ın yayınladığı bir mektup dehşetin tüm izlerini taşıyor. İsimsiz er mektubunda çatışmalara ilişkin "Daha fazlasını görmek istemiyorum. Türk siperlerine ulaştığımızda her şeyin ve hepsinin deniz topçu atışıyla paramparça edildiğini, Türklerin orada burada üçerli dörderli üst üste yığıldığını gördüm. Burada bir Connaught Taburu var. Bir haftadır ölüleri gömüyorlar" ifadeleri yer alıyor.

Türkiye tarihinin en önemli zaferi ve dönüm noktası olarak kabul edilen 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin bu yıl 102. yıldönümü. İtilaf Devletleri'ne karşı 1915-1916 yılları arasında muhteşem bir azim ve mücadele ile kazanılan Çanakkale Zaferi bugün yurt genelinde düzenlenecek törenlerle bir kez daha anılacak.

ÖYLE BİR MEKTUP VAR Kİ...

Şimdiye kadar Çanakkale Savaşı'na ilişkin çoğu asker mektubu birçok belge ortaya çıktı. Birçoğu İtiliaf güçlerindeki Anzak askerleri tarafından kaleme alınan mektuplarda, çarpışmaların dehşetini ortaya koyan birçok tarihi detay yer buldu. Ancak aralarında öyle bir mektup var ki şimdiye kadar hiçkimse savaşı bu sözlerle anlatmadı.

15 Kasım 1915 tarihli 4. Müfreze 6. Bölük'ten isimsiz bir itilaf askerinin babasına yazdığı o mektup; "Sevgili Babacığım... Bir süreden beri Limni'deki hastanedeydim. Ateş hattına yeni döndüm. Dizanteri yüzünden çok zor günler geçirdim. Şimdi daha iyiyim.Savaşın bitmesini istiyorum. Artık canıma yetti. 1. Tugayın Tekçam mevkiine yaptığı taarruzu okumuşsundur. Ben de o taarruzda yer aldım. Daha fazlasını görmek istemiyorum. Türk siperlerine ulaştığımızda her şeyin ve hepsinin deniz topçu atışıyla paramparça edildiğini, Türklerin orada burada üçerli dörderli üst üste yığıldığını gördüm. Burada bir Connaught Taburu var. Bir haftadır ölüleri gömüyorlar."

ZAFERDEN BİR AY ÖNCE YAZILDI

Genelkurmay Yayınları arasından çıkan "Çanakkale Muharebelerinin Esirleri/İfadeler ve Mektuplar" isimli eserde yer alan mektup imzasız. Yani kimin yazdığı bilinmiyor. Ancak mektup Müttefik kuvvetlerinin 7 Aralık 1915'te Suvla ve Anzak bölgelerinin tahliyesine karar vermesinden birkaç hafta önce yazılmış. Düşman kuvvetlerinin çekilmesi ise 12 Aralık 1915'te başladı. Bir haftada Anafartalar ve Arı Burnu tamamen boşaltıldı; bir ay sonra da İngiliz donanmasının Seddülbahir'den ayrılmasıyla Türkler savaşın galibi oldu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.