Hava Durumu

Erdoğan: Güvenli bölgede teröristlerin bulunduğunu biliyoruz

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Her iki tarafta da belirlediğimiz güvenli bölge sınırları içinde hala teröristlerin bulunduğunu biliyoruz. Bizi 'Buralar teröristlerden arındırıldı' laflarıyla aldatamazlar. Buralar teröristlerden arındırılmış değil. Ne Tel Rıfat'tan ne Münbiç'ten hala teröristler oralardan çıkarılmış değil. Aynı şekilde Resulayn’ın doğusunda, güneyde teröristlerden bu bölgeler arındırılmış değil. Bu duruma seyirci kalmayacağız" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 05.11.2019 16:15
Haber Güncellenme Tarihi: 05.11.2019 16:15
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Erdoğan: Güvenli bölgede teröristlerin bulunduğunu biliyoruz
 Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Erdoğan, lisans ve lisansüstü öğrencilerine müjde vererek, "2020 Ocak ayı itibarıyla lisans öğrencilerimizin öğrenim kredisi veya bursu, bu rakamlar 500 liradan yüze 10 artışla 550 liraya çıkıyor. Bu rakam biz hükümete geldiğimizde 45 liraydı. 45 liradan şimdi 550 liraya çıkıyor. Nereden, nereye. Öğrenim kredisi rakamları Ocak ayından itibaren, yüksek lisansta bin 100 lira, doktorada bin 650 lira olarak uygulanacak" dedi.

'SİSTEM BU BAY KEMAL'

Türkiye’nin savunma sanayiindeki millileşme oranının yüzde 70’e yaklaştığının altını çizen Erdoğan, "Bugün Türkiye milli güvenliği için, kimin ne dediğine bakmadan, istediği gibi operasyon yapabiliyorsa, bunu savunma sanayiinde geldiğimiz yere borçluyuz. İnşallah kendi savaş uçağımızdan, her türden motorumuza kadar tüm savunma sanayii ihtiyaçlarımızı kendi imkanlarımızla üretebilir hale gelmemiz çok yakındır" diye konuştu.

'GAZİ PARLAMENTER DEMOKRASİYLE Mİ İDARE ETMİŞTİ ÜLKEYİ?'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne getirilen eleştirilere ilişkin, "Diyorlar ki, 'bu geleneğimize ters bir yapı'. Yeri geliyor diyorlar ki ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz’. Acaba gazi parlamenter demokrasiyle mi idare etmişti ülkeyi? Dünyada şu anda gelişmiş ülkelere baktığımız zaman, ya başkanlık sitemi, ya yarı başkanlık sistemi. Bunlar şu anda önce gelen sistemler olarak yer buluyor. Dert başka. Dert, kiminle geldi? AK Parti iktidarıyla bu Cumhur İttifakı’nın ortaklaşa getirmiş olduğu bir sistem. Bu rahatsız ediyor. Etse de, etmese de sonunda millete gidildi. Millet ne dedi? Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne 'evet’ dedi. Er veya geç, hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi? Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok. Egemenlik kayıtsız şartsız milletinse hazırlanan bu sistemi millete götürdük mü? Milletimiz buna yaklaşık yüzde 52 ile 'evet' dedi mi? Dedi. Bundan sonra sizin konuşmanız lafı güzaftır" değerlendirmesinde bulundu.

'SİZİN BURAYA NE DİLİNİZ NE AĞZINIZ ULAŞAMAZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında ekonomik verilere de değindi. Göreve geldiklerinde ihracatın 36 milyar dolar olduğunu anımsatan Erdoğan, şu anda bu rakamın 171 milyar dolara yükseldiğini vurguladı. Cari dengenin 5 milyar dolar fazla verdiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz rezervlerinin toparlanarak 105 milyar dolar seviyesine yükseldiğini kaydetti. Başbakanlığı döneminde döviz rezervinin 136 milyar dolara çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu rakamların tekrar yakalanacağının altını çizerek, "Geçenlerde ana muhalefetin parti sözcüsü çıkmış, IMF ile ilgili olarak, güya ekonomiden anlarmış. IMF ile ilgili 23,5 milyar dolardan biz devraldık ve bunu 2013 Mayıs’ında ne yaptık? Sıfırladık. Şu anda IMF ile ilgimiz yok. Her şeyden önce haddinizi bileceksiniz. Niye? Bunları sizin yapacak gücünüz, takatiniz yok. Zaten IMF olayını bu milletin başına dert eden sizsiniz. Bunu peyderpey azaltan da biziz. Ve en sonunda sıfırladık" dedi.

'GÖREVDEN ALDIK ÇÜNKÜ LAF DİNLEMİYOR ADAM'

Türkiye’deki faiz rakamlarına değinen Erdoğan, "Bu sistem değişince Merkez Bankası’nı görevden alma yetkisini de aldık. Böylece önceki Merkez Bankası'nı görevden aldık; çünkü laf dinlemiyor adam. Yeni arkadaşımızla yola devam ettik. Dedik ki; bak böyle, böyle faiz oranlarını düşüreceğiz. Çünkü faiz bir ülkenin kalkınmasında en büyük zulümdür. Yatırımları, istihdamı, üretimi durdurur, rekabet gücünüzü ortadan kaldırır ve sizin büyümenizi de engeller. Bu adımlar atılınca hava değişti işte bakın tek haneliye enflasyon da düştü" dedi.

'HA APO HA FETO'

Türkiye’nin her meselesini karşılıklı nezakete ve anlayışa dayalı müzakereyle çözmesini prensip edindiğini vurgulayan Erdoğan, "1999 yılında Amerika’ya sığınan bu terörist başı FETO, o günden bugüne Amerika’da niye tutuluyor mahkemelerimizin verdiği 90’ı aşan dosyayı bunlar gördükleri halde, acaba bunu orada neden saklıyorlar? Neden bu kadar buna önem veriyorlar? Bu, bulunmayan Hint kumaşı değil. Demek ki burada başka projeler var. Şu anda bu terörist başı FETO, bir projedir ve bir proje olarak da şu anda Amerika’da 400 dönümlük arazi üzerinde yaşamaktadır. Öbür taraftan bizde bir şey olduğu zaman, ‘Bunu bize gönderin’, kusura bakmayın. Malum DEAŞ’ın başı kendini öldürdü. İntiharını yaptı ve tüm dünya bununla ayağa kalktı. İyi güzel de bunun dışında olanlar gerçekleştiğinde niye acaba sizler gerekli desteği vermiyorsunuz? Sizler de gerekli desteği burada vermeniz lazım. O ne kadar sizin için önemliyse, FETO denilen bu terörist başı da bizim için o derece önemlidir. Atmış olduğu adımlarla, yaptıklarıyla bu adam benim 251 kardeşimi şehit ettiler, 2 bin 193 vatandaşımı gazi ettiler. Bunun bir bedeli olmayacak mı? Bunun bedeli de kesinlikle bu adamın Türkiye’ye teslimidir. Bunun için ha APO, ha FETO hiç farkı yok" diye konuştu.

'ÇEKİLME GERÇEKLEŞMEDİ'

ABD’nin askerlerini bölgeden çekeceğini söylediğini; ancak çekilmenin gerçekleşmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hep oyalama taktikleri ve bu terör örgütlerini, terör örgütü olarak adeta kabul etmediklerini son 2018 terör raporunda yaptıkları açıklamayla da ortaya koydular. Dün bizler de kabine toplantımızdan sonra açıklamamızı çok açık, net yaptık,  bundan sonra böyle. Önce Fırat Kalkanı'yla 3 binin üzerinde DEAŞ’lıyı ve 600 PKK/YPG’liyi etkisiz hale getirdik. DEAŞ’a karşı kazanılmış bu muazzam başarı karşısında samimiyetle ülkemizin yanında yer alan kimse neredeyse bulunmadı. Bunlar kendileri zaten DEAŞ’la beraber hareket ediyorlar. Zeytin Dalı ile Afrin’i PKK/YPG'li teröristlerden temizledik ve DEAŞ tehdidinden kurtardık. Bu defa sessiz kalmadılar, oldukça ağır bir şekilde ülkemizi eleştirmeye kalktılar. Tabii önce söylenen laflara baktık, sonra söyleyenlere baktık hiçbirini kale almadık" açıklamasında bulundu.

'BUNLAR LEBLEBİ ÇEKİRDEK'

ABD ve Batı ülkelerinin Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TSK’nın operasyonlarında kullandığı her türlü silahın, mühimmatın, teçhizatın tedarikini engellediler. Bir basit tabancanın bile bize satışını engellediler. Bunlar bizim için leblebi çekirdek, biz bunu zaten üretiyoruz. Bunu benim Karadeniz’deki zaten vatandaşım yapıyor, üretiyor. Bunlar problem değil. Kimini üreterek, kimini başka yerlerden temin ederek bu engelleri birer birer aştık. Sınırlarımıza yapılan saldırılar sebebiyle acil ihtiyaç duyduğumuz hava savunma sistemlerini bize satmadıkları için gidip Rusya’dan S-400 aldık. Buna rağmen durmadılar projenin kurucu ortağı olduğumuz, üreticisi konumunda bulunduğumuz, parasının da bir kısmını 1 milyar 400 milyon dolardır ödediğimiz, F-35 savaş uçaklarımızı bize teslim etmek istemediler. Bunun üzerine bizim kendi milli muharip savaş uçağımızın geliştirilme sürecini hızlandırdık. Aynı zamanda alternatif tedarik yollarını araştırıyoruz. Dünyada alternatifsiz hiçbir şey yok. Hepsinin alternatifi var. Yeter ki paran olsun. Verirsin, alırsın" diye konuştu. 

'YÜZ BİNLERCE MASUMUN VEBALİNDEN KURTULAMAZSINIZ'

Barış Pınarı Harekatı'ndan önce Türkiye’ye tehditler savrulduğunu söyleyen Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı'nı başlattık, bizi asan, kesen, vuran oldu mu? Olmadı; çünkü bunlar mertçe mücadele etmeyi bilmezler. Bunların her işi sinsilik, ikiyüzlülük, tuzak kurma, oyuna getirme üzerine kuruludur. Şimdi yine benzer çabalar içindeler. Her gün birileri çıkıyor ülkemizi tehdit ediyor. Meclislerinde bizim için hiçbir hükmü olmayan kararlar alıyorlar. Gazetelerinde mürekkebinden kin ve kan damlayan yazılar yazıyorlar. Ekranlarda ağızlarını köpürterek analizler yapıyorlar. Arada bir de mektuplar yazıyorlar. Böyle yapınca Türkiye korkup, geri mi çekildi? Siz PKK/YPG’yi terör örgütü olarak raporlarınıza yazmayınca bu eli kanlı katiller ibra mı oluyor? Kendi elinizle kurduğunuz, ipinin de hala sizde olduğunu artık itiraf ettiğiniz DEAŞ denen ucubeyle mücadele bahanesiyle katlettiğiniz yüz binlerce masumun vebalinden kurtulamazsınız" ifadelerini kullandı.

'TERÖRİSTLERDEN ARINDIRILMIŞ DEĞİL'

Türkiye’nin Suriye ve Irak topraklarında tek bir terörist kalmayana kadar mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriyelilerin evlerine dönüşleri için gereken güvenliği, huzuru, altyapıyı kurana, gerekiyorsa yeni şehirler inşa edene kadar buradaki işimiz bitmeyecek. Amerika ve Rusya ile vardığımız bir mutabakat yaptık. Bu mutabakata bağlıyız, bir şartla. Muhataplarımızın da sözlerini yerine getirmeleri halinde bu geçerlidir. Her iki tarafta da belirlediğimiz güvenli bölge sınırları içinde hala teröristlerin bulunduğunu biliyoruz. Bizi 'Buralar teröristlerden arındırıldı' laflarıyla aldatamazlar. Buralar teröristlerden arındırılmış değil. Ne Tel Rıfat'tan ne Münbiç'ten hala teröristler oralardan çıkarılmış değil. Aynı şekilde Resulayn’ın doğusunda, güneyde teröristlerden bu bölgeler arındırılmış değil. Bir taraftan zaten 'Petrolü ben çok severim' dediği zaman ne var orada? Petrolün yanında petrolü beraber üreteceği teröristler var. Çünkü oraları bu teröristler işletiyordu. Bütün geçim kaynakları orasıydı. Güvenli Bölge sınırları ötesindeki teröristlerden güvenlik güçlerimize yönelik saldırılar düzenliyorlar şu anda hala. Bu duruma seyirci kalmayacağız" dedi.

'TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPACAĞIZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 13 Kasım’da Amerika’ya gidip gitmeyeceği sorulan Erdoğan, "Geçen söyledim, gitmeden önce bir kendileri ile telefon görüşmesi yapacağız. O telefon görüşmesine göre nihai kararımı vereceğim. Arkadaşlar irtibat kurmaya çalışıyorlar" cevabını verdi.

'ŞIK BİR AÇIKLAMA DEĞİL'

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın "KHK faciadır" açıklaması hakkındaki görüşleri sorulan Erdoğan, "Kendisi de bir hukukçu olduğuna göre, KHK’ya 'facia' ifadesi kullanmasını ben esefle karşıladım. Bugün zaten bir toplantımız var, bunu da kendi aramızda değerlendireceğiz. Şık bir açıklama değil, kabullenmek de doğru değil. Bugün yapacağımız toplantıda bunu konuşacağız" dedi.

'EGEMENLİK HAKKINA MÜDAHALEDİR'

Rusya’dan savaş uçağı alınıp alınmayacağı sorulan Erdoğan, "S-400'ü alırken bir yerlere sorduk mu? Sormadık değil mi? Aldık mı? Aldık. Böyle bir şey yaparken de alma kararı verirsek, alırız. Bütün mesele anlıktır. Burada bizim hakkımız var, burada biz pazar değiliz. Patriot’lar konusunda defaatle kendileri ile görüşmüşüzdür, hep bizim önümüze kongreyi getirmişlerdir. Kongreye sunmuşlardır, kongreden olumsuz cevap aldıkları için, bize Patriot satamamışlardır. Bu Obama döneminde de böyle olmuştur, Sayın Trump döneminde ne yazık ki böyle olmuştur. Hem sen savunma sistemleri noktasında benim şu an ihtiyacım olan sistemi bana vermeyeceksin hem de kalkıp bir başka yerden ben bunu tedarik ettiğim zaman, 'Alamazsın, benim müsaade etmem gerekir' diyeceksin. Bu bir defa bir ülkenin egemenlik haklarına müdahaledir. Türkiye, egemenlik haklarına müdahaleyi asla kabul edebilecek tıynette değildir. Biz bu konuda nasıl S-400’de kararımızı verip, alımlarımız yaptıysak, aynı şekilde F-35 sorunu çözülmezse, bu noktada da gereken adımları atarız" değerlendirmesinde bulundu.

'GERİ GÖNDERME MERKEZİNDE TUTULACAK'

DEAŞ elebaşı Bağdadi’nin kız kardeşinin yakalanmasının ardından nasıl yargılanacağı yönündeki soruyu yanıtlayan Erdoğan, "Hukuki süreç, bizim hukukumuzda neyse o şekilde ilerleyecek. Şu anda arkadaşlarımız bunları yakaladılar ve geri gönderme merkezlerinde şu anda bunları tutacaklar. Gelecek zamanla söylüyorum" dedi.

'ÇEKİLECEKLERİ BÖLGEDE DEVRİYE GEZİYORLAR'

Barış Pınarı Harekatı’nın devam edip etmeyeceğine ilişkin soruyu cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda biliyorsunuz bugün devriye çalışmaları yine devam ediyor. Ama biz Rusya ile mutabakatımız çerçevesinde bu devriye çalışmalarını yürütürken, maalesef Amerika da bu terörist örgüt YPG ile ayrıca bir devriye görevini yapıyorlar kendilerine göre. Halbuki bunlar çekileceklerdi. Çekilme kararı verdiler. Çekilme kararını verdikleri halde şu anda bölgede böyle bir devriye çalışmasını Amerika’nın bu terör örgütleri ile yapılmasını neyle izah edeceğiz? Bunlar bizim mutabakatımızda yok. Durumdan vazife çıkartıyor. Böyle şey olamaz. Devriye 30 kilometrelik bölgenin içinde" diye konuştu.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.