Hava Durumu

Vatanını en çok seven…

Yazının Giriş Tarihi: 04.06.2017 19:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.06.2017 19:24

Türkiye, iç ve dış tehditler nedeniyle terör ve terörle mücadelede en fazla zarar gören bir ülke.

Geçtiğimiz hafta Şırnak'ta kalkışından dakikalar sonra yüksek gerilim hattına takılarak düşen askeri helikopterde, terörle mücadele kapsamında terör örgütlerine büyük kayıplar yaşatan kahraman askerlerimiz şehit oldu. Hepsi üst düzey rütbelere sahip askerlerimize ve başta terörle mücadele eden şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyoruz.

Kazanın ardından toplum olarak bir çok kişi üzüntülerini sosyal medyada dile getirdi. Helikopterin komplo sonucu düşürüldüğüne dair halk genelinde bir dedikodu dilden dile yayıldı. Bu iki durum, esasında çok fazla eleştirilecek durumlarda değil. İnsanlar tepkilerini bir şekilde gösteriyor. Ancak eleştirilecek çok  önemli bir nokta var ki bu önemli konuyu yine maalesef halkımızın çoğu gözden kaçırıyor.

Askeriyle, polisiyle güvenlik güçlerini genel olarak ele aldığımızda bu kişiler yaptıkları iş için canlarını ortaya koyuyor. Bunu duygusal bir durumu ifade etmekten öte algılamak gerekiyor ve bu duruma biraz daha geniş açıdan bakmak gerekiyor. Bu mesleklerde çalışanların aileleri tedirgin şekilde yaşıyor. Eşleri, çocukları, babaları, anneleri, bu görevde çalışanların yüzlerine hasret yaşıyorlar. Yani, aslında aileleri de bu mücadelenin içinde...

 Bu meslekte çalışanlar açısından bir başka önemli nokta, güvenlik güçlerinden birinin şehit olması, bu meslekte çalışan herkesin bir meslektaşını kaybetmesi anlamını taşıyor. Örneğin, Doğu da şehit olan her bir asker/polis, tüm Türkiye'de bu meslekteki kişilerin bir meslektaşını kaybetmesi anlamını taşımaktadır. Bir meslek düşünün ki, vatanınız için ailenizi ihmal ediyorsunuz, canınızı ortaya koyuyorsunuz ve her ne kadar son zamanlarda azalsa da sürekli meslektaşlarınızı kaybediyorsunuz, onların cenazelerinde yer alıyorsunuz.

Bu, durumun herkesçe bilinen ve kabul edilen tarafı. Madalyonun, bir çok kişinin farkında olmadığı bir başka yüzü var. Devlette çalışan ya da çalışmayan bir çok kişi işlerini ne kadar yapıyor? Özellikle devlette çalışan memurlar ve bürokratları ele alalım. Sabah 8 akşam 5 çalışıp işlerini düzgün şekilde yapmamaktan öte, kötü şekilde yapan çalışanları ele alalım ve güvenlik güçleriyle kıyaslayalım. Ya da özel sektörde çalışanları, özellikle şirket sahiplerini ele alalım. İşlerini ne kadar doğru ve dürüst şekilde yapıyorlar.

Devlette çalışıp aldıkları maaşın hakkını vermeyenlerin, devletten vergi kaçırmak için türlü yolları deneyenlerin, altında çalışan işçinin hakkını yiyen patronların, işlerini iyi yapmayan akademisyenlerin, asker ya da polis şehit olduğunda üzüntülerini dile getirmeleri ne derece samimi?

Yukarıda bahsedilen durum şüphesiz işlerini iyi yapanlar için geçerli değil. Ancak yüzleşmemiz gereken bir gerçek var. Yaptığımız işin hakkını vermeden, vatandaşlığımızın hakkını vermeden şehitler için üzülmek maalesef samimi değil ve bu durum her meslek kolu için geçerli hatta öğrenci için bile.

Vatan sevgisi, üzüntüleri dile getirmekten öte aktif bir çaba gerektiriyor. Bu çaba en azından kişinin işini iyi yapmasını gerektiriyor. Türkiye, ateş çemberinin içinde bir çok terör örgütüyle, bir çok düşmanla mücadele ediyor, yani aslında bir savaş durumunun içindeyiz. Bu çeşit bir savaşta en iyi vatan savunması kişinin işini hakkını verecek şekilde yapması. Zaten hali hazırda burada yazılanları özetleyen bir cümleyi ara ara dillendiriyoruz bile. "Vatanını en çok seven görevini en iyi şekilde yapandır" Mustafa Kemal Atatürk... 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.