Bir türbülansın içine düştük ve savruluyoruz! Basit yaşamayı unutmuştuk adeta. Bu karmaşık evrenin aslında matematiksel bir yasa ve düzenden oluştuğunu unutmuştuk. Bunu bize hatırlatan ise kendi küçük, yıkımı büyük bir virüs oldu. Peki şimdi anlayabildik mi acaba? Daha düne kadar her türlü şiddeti uyguladığımız sağlık çalışanlarına ne kadar muhtaç olduğumuzu anladık mı? Hepimiz iyi olmadığımızda, hiç birimizin iyi olamayacağımızı anlayabildik mi peki? Hiç kimsenin birbirinden üstün olmadığını, tüm meslek gruplarının ayrı bir görevi olduğunu ve bu zincirin halkaları bir bütünü oluşturduğunu kavrayabildik mi? Hatta doğanın da en önemli rolü üstlendiğini, lakin biz insanoğlu bunu da görmezden geldiğimizi fark edebildik mi? Hiç durmadan her türlü fırsatı değerlendirip doğayı katletmeye devam edersek, daha kötü senaryolara da hazır olmalı mıyız? Bence kaçınılmaz sonuç! Bunu da düşünebildik mi? Düşünün! Temiz hava ve suyumuzun olmadığını hayal edin... Bence bir daha düşünün! Biz insanlar bu doğal seleksiyonu bozmak için elimizden geleni yapmaya devam edersek... (ki nedense son günlerde bu acımasız felakete rağmen son hızla yangından mal kaçırırcasına bir şeyler oluyor adeta oralarda bir yerlerde .) Hala ders almadan bu tahribatlara devam edebiliyorsak, çok daha kötü sonuçları kabullenmek zorunda kalırız! Dünya dediğimiz yerde ‘’tüm’’ olanla birlikte bir bütünü oluşturduğumuzu kavrayamazsak, bizler bu öldürücü virüsten kurtulsak bile bir sonrakinden habersiziz... Şimdi anladık mı kişisel değil bireysel dengenin neden bu kadar önemli olduğunu? Birinden biri eksik kaldığında bu kopmaların bize geri dönüşü olmayan acılar da yaşatabileceğini... Küçük fakat yıkıcı bir virüs aslında bizlere hiç hoşlanmayacağımız kendi gerçeğimizle yüzleştirdi! (UMUYORUM ÖYLEDİR )Birbirimize ne kadar muhtaç olduğumuzu gördük böylelikle! Bir de olan yüzümüz var ne yazık her şeye rağmen devam eden. Mesela bireysel çıkarlarımızın toplumsal çıkarlarımızın önüne geçtiğini gördük. İnsanlarımız can derdine düşmüşken, bu acınası fırsatçılar(en büyüğünden istisnasız en küçüğüne kadar) daha fazla küplerini kasalarını doldurma derdine düştüler jet hızıyla üstelik... Bilmezler ki aslında hayat yangın yerine dönüştüğünde ‘’Ya hep beraber, ya da hiç birimiz er ya da geç’’ olduğunu. Kapkara perdelerin ardına saklanmış ‘’insansızlıkları’’ öylesine körleşmiş ki, yarınları göremiyorlar. Bilmezler ki acımasız felaketler siyah/beyaz, zengin/fakir ayırmıyor. Gelişmiş bilgisayarlarınız, cep telefonlarınız, içine sıkı sıkıya kapandığınız konaklarınız, saraylarınız var diye ayırt etmiyor. Füzeler atabiliyorsunuz diye sizi diğer canlardandın ayırt etmiyor... Str...ksta kahve içmeden kendine gelemeyen, argan yağı, çörek otu özü hatta ejder meyvesi olmazsa olmazlar... Bu zihniyetle gün gelir markette makarna bulgur yağmalarsınız. Bir ekmeğe kalırsınız bu bilinçsizlik bilmişliklerinizle.. Gözlerinizi çevirin ve görün artık! Dünyaya hükmettiğinizi zannedersiniz söz dinlemezsiniz, bir virüs size ders verir evinizden hiç çıkamaz hale gelirsiniz. Artık bu şımarık tavırlarımızdan vazgeçip önerilen talimatlara uyalım. Çalışmak zorunda olan insanları da düşünelim ve işi olmayanlar evinde oturarak en azından bu düzenin devam edebilmesi için virüsü daha fazla yaymayalım. Onları bu şekilde de korumaya alalım. Yapacağınız tek iyilik bu. “Bilmişlik’ ’dedikleri cehaletleriyle fazlasıyla zarar gördük. İşi gücü olmayanların sokaklardan çekilme zamanı çoktan geldi hatta korkarım geciktik! Bu duyarsızlıklarımızla acıması olmayan virüsün hızla can almasına sebep olmayalım. İşin ciddiyetinde olmayanlara bir kez daha hatırlatalım. ÇALIŞMIYORSANIZ EVİNİZDE KALIN! Türkiye genelinde korona virüs tablosu hızla artıyor! Kısaca diyorum ki... Kimsesi olmayan insanlarımızı düşünün. İlacını bile alamayan yaşlı insanlarımızı düşünün. Bir evi, gidecek yeri olmayanları düşünün. Ve mümkünse yakın çevrenizde bu insanlarımızın ihtiyaçlarına yardım edelim. O yüzden... Şımarıklık yapmaktan vazgeçip AVM hayallerinizi biraz erteleyin. Neticede. Tıkılıp kalacağınız bir eviniz var! Şikâyet etmeyin. Sizden çok daha kötü hayatı olan insanların varlığını düşünün ve elinize bir kitap, kahve alıp mutlu olmanın bin bir çeşidi olmasa da bir kaç çeşidinin keyfini sürmeye çalışın... Lütfen bilinçli ve duyarlı olalım! Bu virüsün hiç mi hiç mizah anlayışı yok! Logaritmik bir artış gösteriyor! Çalışmayan ve işi olmayanlar evlerinde bir süre daha izole yaşasın. ‘’Bana bir şey olmaz’’ demeyin. Hızla olmaya devam ediyor. TALİMATLARI DİNLEYİN! ZİRVE YAPMASINI ÖNLEYİN!