Hava Durumu

Hırpalanmamıza neden olanlara

Yazının Giriş Tarihi: 22.07.2017 19:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.07.2017 19:22

Çok güzel bir paylaşım vardı twitter, yazıyordu ki “Dünleri görüp, bugünlerde yaşıyor, yarınlar içinde sürekli olarak boğuluyoruz.”  Ne kadar anlamlı değil mi? Bu günlerimizi ne kadar net anlatıyor.

Bu anlamlı paylaşım üzerinde yazımı yazacağım. Toplumsal olarak hırpalandığımız önemli günler yaşamaktayız. Hem de ne hırpalanmak.

Nereden başlamak gerekiyor bilemiyorum ama başlamak gerekiyor yazmaya. Ne olup bittiğini özetlemek gerekiyor. Yapmazsak kendimize ayıp ettiğimiz gibi okurlarımıza da ayıp ederiz.

Her şey ne zaman başladı yazılmaz ama yazılacak bir şey şu. Biz ne için hırpalanmaya başladık? Bizi neden hırpalanacak olarak görüyorlar? Bu soruya benzeyen birçok şey yazabiliriz. İşte yazıma sebepleri ortaya koymak ile başlayacağım.

Türkiye Cumhuriyeti asla ve asla dışarıdan kaynaklı bir nedenden yıkılacak bir ülke değildir. Bizi ancak ve ancak kendi içimizdeki nifak tohumları saçanlar yıkacaktır. İşte bugün bunu yaşıyoruz. Bu nifak tohumuna aldırış etmediğimiz ve hatta o tohumlardan zarar gelmeyeceğimizi düşündüğümüz için işte bu haldeyiz.

Dikkat ettiniz mi önce siyaset dediler bizi birbirimize böldürdüler, din dediler hislerimizi körlettiler, dil dediler birbirimizden uzaklaştılar. Bugün işte bu tartışmaların sonuçlarını yaşıyoruz. Bizi bizden içimizdeki bu hainler yıktılar.

Bugün siyasi partilerimizin içindeki tartışmalara bakalım aşağı yukarı yine bu sebeplerden dolayı birbirine düşmüş olduklarını görüyoruz. İste bu sebeplerin sonucu olarak herkes paranın patronu olmak yolunda adımlar atmakta ve yine aynı sebeplerden dolayı birbirlerini nefretle kınamaktalar. Evet, işte bugün Türk milleti olarak bu olup bitenleri görmeliyiz. Olanlar karşısında tepkimizi tam olarak koymalıyız. Bunun yöntemi ise tam ve kayıtsız, şartsız birlikte yaşama kuraların ortaya koymakla mümkün olacaktır.

İçinde bulunduğumuz sorunları sayarsak; terör sorunu, eğitim sorunu, adalet sorunu, demokrasi sorunu, istihdam sorunu, sağlık sorunu, yönetim sorunu, altyapı sorunu, enerji sorunu, tarım sorunu, gıda sorunu, dil sorunu, inanç sorunu, göçmen sorunu, hayvancılık sorunu… yani şuanda içinde bulunduğumuz hiç bir şey çaresiz kalmayacaktır. Tekrar ısrar ile belirtiyorum ki çözüm birlik ve beraber olmanın yollarını ortaya koyup karşımızdakilerini anlamakla mümkün olacaktır. 

Bugünden ötesi yok. Ülke içinde birbirimize karşı savaş batlarını gömmeliyiz. Devletin birliğini, dirliğini ortaya koyarak öz değerlerimiz üzerine birleşmeliyiz. Bu birleşmeler üzerini denge ve denetleme ışığında devlet işleyişini yenilemeliyiz. Bunu yapmak zorundayız. İşte biz böyle bir adım atarsak çözümler bulacak ve iyileşmeler gerçekleştireceğiz. Kurucumuz olan Mustafa Kemal Atatürk’ün belirdiği devletçilik politikaları çerçevesinde hareket etmeliyiz. Türk insanı uzun yıllardır boynu bükük gezmektedir. Yine uzun yıllardır üzülmektedir.

Bugün siyaseti ve devleti şekillendiren kanaat önderlerine önemli görev düşmektedir. Adım atmak. Sadece birlik ve beraberlik için adım atmak. Eğer kinle, nefretle, öfkeyle adım atılırsa yürüyeceğimiz hiçbir yol kalmayacaktır. Geçmişte çok hatalar yaptık artık bu hataları tekrar yapmayalım. Bunu inandığımız değerler için, bunu evlatlarımız için, bunu inandığımız inanç için yapmalıyız. Yapamayacaklar var ise. Türkiye sınırlarını biliyordur. Lütfen kendisi dışarıya çıksın. Artık hırpalanmaya son.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.