Fark ettim ki insanlığın en büyük kaybetme nedeni birbiriyle konuşmaması ve dolayısıyla birbirinin ne istediğini bilmemesiyle ilgili olduğunu gördüm.

Teşhisini koyduğum konuşmama sorunu ailede, kardeşler arasında, iş yerinde, yerel yönetimlerde, siyasi partilerde, savaş eden ülkelerde yani dünyanın her yerini sarmış ve içten içe daha da büyüyen sorun haline dönüşmektedir.

Verdiğim her örneklemenin içinde taraflar kendini haklı gördüğü için iletişim kurmaktan itina etmekte ve dolayısıyla bugün yaşadığımız olaylar ile karşı karşıya kalmaktayım.

Bu günlerde toplumun her kesimi ile iletişim kurmaktayım. Siyasi görüşleri farklı gruplar, ilgi alanları farklı gruplar, yaşam şekilleri farklı olan gruplar, yaş farklığı olan gruplar, mesleki alanda farklılıkları olan insanlar ile bir araya gelmekteyim.

Birbirinden farklı bu gruplar ile iletişim kurmaya başladığımda fark ettim ki iletişimin ilk aşamalarından olan konuşmayı başlatamıyoruz ve yapamıyoruz. İnsanlar o nedenle anlaşmazlıklar, kavgalar ve savaşlar çıkarmaktadır. Ne yazık ki bu durumu kullanan üçüncü kişilerinde olması bu durumların daha fazla artmasına neden olmaktadır.  Çünkü ortaya çıkan o kaotik durumlardan doğrudan faydalanan üçüncü kişiler olmaktadır… Birkaç örnek vereyim.

Yemen – Suudi Arabistan durumu: Suudi Arabistan anlamsız bir şekilde insanlığı katletmektedir. Nedeni ise uluslar arası arenada fındıkkabuğunu doldurmayacak kadar basittir. Suudi Arabistan, Yemen de orantısız güç kullanıp çocukların ölümlerinden doğrudan sorumludur. Aralarında olan bu durum Yemen’i yok ederken, Suudi Arabistan’ı da orta doğunun problemli ülkesi olarak karşımıza çıkarmaktadır. Tabi burada Amerika gibi ülkeler ise silah bu iki ülkeye silah satarak kaotik ortamdan faydalanan olarak karşımıza çıkmaktadır. Tabi dolayısıyla arka perdesinde Amerika’nın ve diğer silah satan ülkelerin sorgulanmasına neden olmaktadır.

Ülkemiz birçok kötü durum ile karşı karşıya kalmıştır. Bunlardan bir tanesi ise FETÖ darbe girişimidir. İktidarın içinde birçok kişi, muhalefetin içinde birçok kişi ve vatandaştan birçok kişi FETÖ’nün emellerinin ne olduğunu ifade etmeye çalıştı. Ancak FETÖ aleyhine yönelik söylenen birçok şeye kulak kapatılmıştır. Sonra bir gün ne oldu, fikri saldırıların yanında birçok canlar yitirdiğimiz gibi, etkilerinin hala devam ettiği birçok sosyal saldırıların devam ettiğini görmekteyiz. O günlerde diyaloga açık olunsaydı bugün bunları konuşmuyor olacaktık. Kötü ve bedeli ağır bir ders olmuştur. Buradan kimler mi faydalandı say say bitmezi. Terör örgütleri, Orta doğuda plan yapan örgütler. Başarılı oldukları söylenemez ama Türk tarihine izi silinmeyecek izler bırakmıştır.

Diyalogsuzlukların en fazla yaşandığı diğer bir alan ise insanlar, aile içinde gibi yerlerde olmaktadır. Öyle küçük sorunlar büyük büyük olaylar olarak karşımıza çıkmaktaki akıl alır gibi değil. Hatta o küçük olaylar birbirlerinin canını alacak kadar canileşmektedir.

Saydığım üç olayda da insanların birbiriyle olan diyalogsuzluğundan olmaktadır. Sayılacak daha birçok olay var ancak daha da detay vermeyeceğim.

İnsanlar birbirine yaklaşmalı, birbiriyle konuşmalıdır. Aralarında gelişecek en ufak sorunlara bile doğrudan başlamadan çözümler bulacaklardır.

Şimdi konuşma zamanı. Bunu unutmamak gerekmektedir.