Kutuplaşmanın sonucu göçleri artırmaya devam ediyor. Yazımın tamamı bununla ilişkili olacaktır.
Önce teknik bir bilgiyle başlayayım. Türkiye’ye geçen yıl 466 bin kişi göç etti. Türkiye’den yurt dışına gidenleri sayısı ise yüzde 42’lik artışla 253 bin kişiyi buldu.
Türkiye’de yıllık göç istatistikleri, ilk kez idari kayıtlar üzerinden üretildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 31 Aralık tarihi referans alınarak üretilen istatistiklere göre Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22,4 artarak 466 bin 333 kişi olmuş. Bu nüfusun yüzde 52,3’ünü erkek, yüzde 47,7’sini ise kadın nüfus oluşturuyor. Türkiye’den göç eden kişi sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 42,5 artarak 253 bin 640 oldu. Bu nüfusun yüzde 54’ünü erkek, yüzde 46’sını ise kadın nüfus oluşturmakta.
Rakamlar çok büyük ve göç edenler ise ülkenin geleceğini oluşturacak yaş grubundan olmaktadır. Mevcut rakamlar ürkütücüyken 2018 de bu rakamlar daha da büyüyerek devam edecektir. Durum gerçekten çok vahim.
Okulların açılması nedeniyle liseli gençler ile eğitime ilişkin neler eksik olduğunu konuşmak için bir grup liseli ile buluştum. Ama konu ne okulların kontenjanı, ne okulların eğitim kalitesi, ne okulların kültür sanat çalışması ve de ne iyi bir sonuçla liseyi bitirme çabası… Konu tamamen en kısa zamanda ülkeden nasıl gidebilirim çabası…
15 yaşında yeni liseye başlamış bir genç “abi en kolay şekilde nasıl yurtdışında yaşayabilirim” diye bana soruyor. Diyorum ki “ülkemiz çok güzel ve yapılabilinecek çok iş ve çok imkân var.” Ama o gencin umudu tamamen bitmiş. Yaşı 15 olmasına rağmen umutları tükenmiş.
O gencin cümlelerini toparlayıp ve yazılacak bir şekle çevirdiğimizde şunlar ortaya çıkıyor…
Türkiye de iş yok,
Kariyer yapsam bile fabrikada çalışmak istemiyorum,
Her şey çok pahalı,
Herkes hırsız,
Uyuşturucu kullanan çok arkadaşım var,
Tatile gitmek için para bulamıyorum,
Yeni telefona ihtiyacım var ama çok pahalı,
Birçok ülkede saatlik ücret 8-15 avro arasında. Herkes çok zengin,
Güçlü insanların yanına yaklaşılmıyor. Bizi adamdan saymıyorlar,
Ülkede suç işleniyor ve suç işleyenin yanına kalıyor her şey.
Gelecek görmüyorum.
Evet, 15 yaşında bir gencin argolu cümleleri arasından cımbızlayarak arasından aldığımız cümleler bunlar. 15 yaşında bulunan bu genç mutsuzluğunu ise kendi yaşıtlarıyla çok hızlı bir şekilde paylaşacak imkânlara sahip. Tabi o yaştaki gençlerin birbirinden daha hızlı etkilediğini düşünürsek durum gelecek için daha vahim. Yani bugünlerimiz iyi…
Kutuplaşmayı ve üretmemeyi tamamen bitmemiz gereken bir dönemdeyiz. Hem iktidar hem de muhalefet üstüne düşen tüm rolleri siyaseten yapmalı ve ülkeyi iyileştirmelidir. Herkes hatalarını ortaya koyup bu gençlere gelecek hazırlamak zorundadır.
Gençliği kaybetmenin önüne geçecek aklıselim insanların artık adım atmasını istiyorum. Artık yarınların bu kadar büyük sorunlarla mücadele etmek istemiyorum.
Hadi artık kutuplaşma bitsin…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
Kutuplaşmanın sonucu gençlik
Kutuplaşmanın sonucu göçleri artırmaya devam ediyor. Yazımın tamamı bununla ilişkili olacaktır.
Önce teknik bir bilgiyle başlayayım. Türkiye’ye geçen yıl 466 bin kişi göç etti. Türkiye’den yurt dışına gidenleri sayısı ise yüzde 42’lik artışla 253 bin kişiyi buldu.
Türkiye’de yıllık göç istatistikleri, ilk kez idari kayıtlar üzerinden üretildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 31 Aralık tarihi referans alınarak üretilen istatistiklere göre Türkiye’ye göç edenlerin sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 22,4 artarak 466 bin 333 kişi olmuş. Bu nüfusun yüzde 52,3’ünü erkek, yüzde 47,7’sini ise kadın nüfus oluşturuyor. Türkiye’den göç eden kişi sayısı 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 42,5 artarak 253 bin 640 oldu. Bu nüfusun yüzde 54’ünü erkek, yüzde 46’sını ise kadın nüfus oluşturmakta.
Rakamlar çok büyük ve göç edenler ise ülkenin geleceğini oluşturacak yaş grubundan olmaktadır. Mevcut rakamlar ürkütücüyken 2018 de bu rakamlar daha da büyüyerek devam edecektir. Durum gerçekten çok vahim.
Okulların açılması nedeniyle liseli gençler ile eğitime ilişkin neler eksik olduğunu konuşmak için bir grup liseli ile buluştum. Ama konu ne okulların kontenjanı, ne okulların eğitim kalitesi, ne okulların kültür sanat çalışması ve de ne iyi bir sonuçla liseyi bitirme çabası… Konu tamamen en kısa zamanda ülkeden nasıl gidebilirim çabası…
15 yaşında yeni liseye başlamış bir genç “abi en kolay şekilde nasıl yurtdışında yaşayabilirim” diye bana soruyor. Diyorum ki “ülkemiz çok güzel ve yapılabilinecek çok iş ve çok imkân var.” Ama o gencin umudu tamamen bitmiş. Yaşı 15 olmasına rağmen umutları tükenmiş.
O gencin cümlelerini toparlayıp ve yazılacak bir şekle çevirdiğimizde şunlar ortaya çıkıyor…
Türkiye de iş yok,
Kariyer yapsam bile fabrikada çalışmak istemiyorum,
Her şey çok pahalı,
Herkes hırsız,
Uyuşturucu kullanan çok arkadaşım var,
Tatile gitmek için para bulamıyorum,
Yeni telefona ihtiyacım var ama çok pahalı,
Birçok ülkede saatlik ücret 8-15 avro arasında. Herkes çok zengin,
Güçlü insanların yanına yaklaşılmıyor. Bizi adamdan saymıyorlar,
Ülkede suç işleniyor ve suç işleyenin yanına kalıyor her şey.
Gelecek görmüyorum.
Evet, 15 yaşında bir gencin argolu cümleleri arasından cımbızlayarak arasından aldığımız cümleler bunlar. 15 yaşında bulunan bu genç mutsuzluğunu ise kendi yaşıtlarıyla çok hızlı bir şekilde paylaşacak imkânlara sahip. Tabi o yaştaki gençlerin birbirinden daha hızlı etkilediğini düşünürsek durum gelecek için daha vahim. Yani bugünlerimiz iyi…
Kutuplaşmayı ve üretmemeyi tamamen bitmemiz gereken bir dönemdeyiz. Hem iktidar hem de muhalefet üstüne düşen tüm rolleri siyaseten yapmalı ve ülkeyi iyileştirmelidir. Herkes hatalarını ortaya koyup bu gençlere gelecek hazırlamak zorundadır.
Gençliği kaybetmenin önüne geçecek aklıselim insanların artık adım atmasını istiyorum. Artık yarınların bu kadar büyük sorunlarla mücadele etmek istemiyorum.
Hadi artık kutuplaşma bitsin…