Hava Durumu

Kutuplaştırıldık…

Yazının Giriş Tarihi: 17.03.2018 13:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.03.2018 13:20
 İnsanımız kolayca senden yana ve bana karşı kesimler haline bölünebiliyor, keskin mi keskin karşı gruplar olarak karşı kamplara ayrılabiliyorsa altında yatan temel bir neden bulunmalıdır. İnsanımızın sınırlı kavramlara ait değer yargılarının kurbanı haline geliyor ve hayatı ve olayları at gözlüğü ile (neredeyse açısız) seyretmeye başlamışsa, sürekli şikâyet konusu olan bu olgunun araştırılması gereken öncelikli bir konu olduğu kanaatindeyim.

Gayet açıktır ki insanın düşünce sistemi alınan eğitimin bir sonucu olarak teşekkül eder. Eğer eğitim yanlış varsayımlar üzerine kurulmuşsa elbette ki hayatı doğru yaşamamız mümkün olmayacaktır. Eğitim yaratılışa, beyin ve öğrenme gerçeklerine ters bir durum sergiliyorsa eğitimden amaçlananlar oluşmayacaktır.

Kutuplaşma sözcüğü her mecrada tetiklenmesi başımızın belası olmaya devam ettiği bir dönemdeyiz.

Kemalist, ateist, laikçi, dinci, şakirt, sağcı-solcu, köylü-şehirli, kadın-erkek, işçi-patron, ovalı-dağlı,  kürtçü, ergenekoncu, darbeci, faşist gibi bir çok kelime bugünlerde havalarda uçtuğu gibi bu kelimelere her geçen gün daha niceleri bilinçli olarak eklenmeye devam etmektedir. Biri birine bir etiket takıyor ve o etiket ile yargılamaya başlıyor. Kimse fikrine, yaptığına yada ortaya koyduğuna göre yargılanmıyor. Doğrudan etiketi ile yargılanıyor. Bunu bugün toplum yaptığı gibi kurum ve kuruluşlarda açıkça yapıyor. Sonra ne mi oluşuyor, büyük küçük kendine özgü gettolar oluşuyor. Etiketlenen kişiler hayatın içinde kaybolduğu gibi üstlerinden çıkmayacak lekeler ile aramızda yaşamaya çalışıyor.

Kanımca ülkemin en büyük sorunlarından biri kesinlikle ötekileştirilirken kutuplaşmaların olmasıdır. Tabi bu durum ise toplum içinde normalleşmeye dönmüştür.

Yayınlanan basit bir kurguya sahip olan bir dizi bile geri dönülmez boyutlara ulaşıp insanları birbirine düşman kılmaya kadar olaylar gidiyor. İnsanların tercihleri bile artık saygı sınırlarının ötesinde tepkilere yol açmaktadır. Kimse kimseye saygı duymadığı gibi tercihine göre yargılamaya başlayıp hatta karşısındakine zarar vermeye varan olaylar ortaya çıkıyor.

Birlikte olmanın ve farklı renklere sahip olmanın bir güç olduğunu unutup tek tip olmaya iten mahalle baskısı ile her yerde açıkça karşılaşılıyor.

Dediğim gibi bu durum toplumun her kesiminde artık bariz bir şekilde kendisini gösteriyor. Bu duruma sebep olanlar ise sonra pişman olsa da artık yapacak bir şey kalmıyor.

Bugün söylediğimiz her şeye dikkat etmeliyiz. Karşımızdakine etiket takmadan önce ağzımızı toplamalıyız. Çünkü böyle olaylarda küçük bir kesim kazanç ve menfaat kazanırken toplumun geneli büyük bir şekilde zarar görmektedir.

Zarar – kar hesabına girmişken, tabi bu gibi durumlar bizim insanlık değerimizden çok şey götürdüğü ortadadır.

Kutuplaşma ve ayrıştırma bugün her ne şekilde olursa olsun durdurulmalıdır. Her ne olursa olsun şahsi yargılamaların ötesine geçip toplumda kabul edilmiş genel kurallar çerçevesinde olaylara bakılmalıdır. Karşımızdakine etiket takmadan önce, bu olaylar büyürse kim nasıl kazandığına bakılmalıdır.

Çözüm ise bugün birçok şeyde olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndedir. Bunu herkes kabul etmelidir ki toplumla zarar verecek, ülkeye ve bütünlüğümüze gölge düşürecek her davranış insanlık dışı bir durumdur. Ayrıştırmanın çoğu zaman toplumlara zarar verdiğini bilerek adımlar atılmalıdır.

Birlik ve beraberlik adımları atarak geleceğe esaslı adımlar atılmalıdır.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.