İşçi ve işveren arasındaki alışmazlık karşısında, İşçi grev kararı alırken, buna karşılık olarak işverende Lokavt kararı ile dayatma yapacağını açıklayarak ciddi bir kutuplaşmanın başladığını görmekteyiz.

Daha önceki birçok yazıda sokağın enflasyon oranı vatandaşı ciddi derecede üzdüğünü birçok kez size buradan yazmıştım. Sebzede, meyvede, gıdada, ısıtmada, enerjide, giyimde, kırtasiyede, temizlik ürünlerinde, mobilyada, elektronik eşyada yani ihtiyaç olan hemen hemen her şeye, yüz de 20’den -  60’lara kadar varan ciddi zamlar yapılmıştır. Bunları tek tek yazmaya gerek yok zaten. Buna karşılık olarak çalışan ise geçimlerini sağlayabilmek ve daha gelişmiş bir ülke vatandaşı olduğunu gösterebilmek için ise sokağın enflasyon oranından daha fazla oranda zam alması gerekmektedir.  Bunu neden mi söylüyorum. Hemen söyleyeyim. Ekonomi ile ilgili hükümet konuşma yaptığında her şeyin açıkça daha iyi gittiğini ve daha da güzel şeylerin geleceğini ortaya koymuşlardır. O zaman her şey yolunda ise sokağın enflasyonu bu kadar fazla olmaz yada enflasyon oranları bu kadar fazla olması gerekiyorsa, çalışanın hakkını katlayarak vermek gerekir. Çünkü ekonomimiz güzel….

 Denilecek, anlatılacak çok şey var ancak ne yazık ki gerçek hayata yapılan zamların hiçbiri alın terini karşılamamaktadır. Ne yazık ki vatandaş hayatın içinde bir cambaz gibi hareket ederek yaşamanın Survivorını çekmektedirler. Ne yazık ki diyorum çünkü çalışanlar hayatın karşısında ciddi ciddi ezilip neredeyse tamamen yok sayılmaktalar.

Bildiğiniz gibi çalışanlar alın terlerinin tam karşılığını alabilmek için sendikal çalışmaların içinde yer alırlar. Alın terlerinin karşılığını alabilmek için ise yasal tüm mücadeleleri yapmak ise çalışanın doğrudan hakkıdır.

Çalışan, hayatın karşısında ayakta durabilmek için alın terinin karşılığını istemektedir. Ne yazık ki işveren ise istenen oranlarının çok olduğunu ve bu oranlar ile çalışana zam yapamayacağını söylemektedir.

Bu durum karşısında işçi grev hakkını kullanırken, işverende Lokavt kararı vermiştir. Grevin ne olduğunu ilkokulda okuyan kişi bile bilir ama Lokavt’ın ne demek olduğunu bilmeyen olabilir.

Lokavt, greve çıkan işçileri işverenin topluca işten uzaklaştırması anlamına geliyor. Lokavt işçilerin işten çıkarılması değil, işveren tarafından çalıştırılmamasına verilen isim. Lokavt süresince işçilerin iş sözleşmeleri askıda kalıyor. 6356 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasasına göre, işyerinde faaliyetin tamamen durmasına sebep olacak tarzda, işveren veya işveren vekilinin kendi teşebbüsü ile veya bir işveren kuruluşunun verdiği karara uyarak işçilerin topluca işten uzaklaştırılmalarına deniyor.

Tanımdan da anladığınız gibi çalışan hakkını aradığı için Lokavt ilan edilmiştir. Yani çalışana alın terinin karşılığını veremeyeceklerini en açık şekilde Lokavt kararı alarak söylemişleridir.

 

Bugün her ne olursa olsun Türk Metal Sendikası üyeleri haklarını sonuna kadar yasal çerçevede sürdürmesi gerekmektedir. Sürdürülen yasal adımlar hükümet ve işveren tarafından olumlu karşılanacağını açıkça düşünmekteyim. Çünkü akıllı adım sonuç getirir. Sokağın enflasyonu doğru anlatılırsa orta yol bulunacağına inancım tamdır. O nedenle Hem işveren hem de çalışan tüm şartları en iyi şekilde kullanıp gelecek için anlamlı kararlar çıkaracağını düşünmekteyim.

 

Sendikalı olmanın birçok faydalı tarafı bulunmaktadır. Sadece maaşlara yapılacak zamdan öte birçok faydası vardır. O nedenle çalışanlar sendikalı olmalıdır. Sendikalı olmanın faydaları ise;

 

Sendika işçilerin, çalışma yaşamına ilişkin sorunlarını çözmek, ortak çıkarlarını ve haklarını korunmasını geliştirir,

Sendika, diline, dinine, rengine, siyasi görüşüne bakmaksızın bütün işçileri kapsayan çalışmalar yapar,

Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlar uğruna birliğinin ifadesidir,

Sendika, işçilerin ekonomik ve demokratik örgütlenmesidir,

Sendika, sadece işçilerin örgütü olduğu için kendilerini en iyi ifade edeceği yerdir,

Sendika, devlete, siyasi iktidara, muhalefete, siyasi partilere eşit yakınlıkta olduğu için demokratik bir ortamdır,

Daha genel biçimde ifade edersek; Sendika, işçinin birliğini etkin bir güce dönüştüren mekanizmadır.

 

Evet, bu günkü işçi emekçi kendi sınıfını bilmemektedir, üretimden gelen yaptırım gücünün farkında değildir. Hatta işçi ne demektir sorusuna dahi birçoğu cevap verememektedir. O nedenle çalışan önce kendini doğru ifade etmeli ve daha sonrada haklarını doğru savunmalıdır.

 

“Çaresizseniz, Çare sizsiniz”. Bunu da unutmamak gerekir.