Hava Durumu

Anestezi uzmanından "ELFİDA" yolculuğunun sırları (Bedia BARAK)

Asıl mesleği Anestezi Uzmanlığı olan Türkiye ve Avrupa'yı farklı ses ve imajıyla büyüleyen Hozan Beşir, "Elfida" türküsüyle nasıl meşhur olduğunu ve mesleğini neden bıraktığını gazetemize anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 01.12.2016 12:14
Haber Güncellenme Tarihi: 02.12.2016 20:44
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Anestezi uzmanından "ELFİDA" yolculuğunun sırları (Bedia BARAK)

Bursa'ya konser vermek için gelen Hozar Beşir1973 yılında Diyarbakır'da doğmuş aslen Erganili dokuz çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olan Hozan Beşir, İlköğretim Ortaöğrenim ve Lise eğitimini Diyarbakır da yapmıştır. Dicle üniversitesi ve Van Üniversite sinde toplam 3 bölüm okumuş Sadece anestezi teknikerliği bölümünü bitirmiştir ve Asıl mesleği Anestezi Teknikerliğidir.

1997 senesinde eğitimi bitmek üzere iken babasını kaybeden Beşir'in annesi ev hanımıdır. Hozan Beşir evli ve üç çocuğu bulunmaktadır. Hozan Beşir genellikle popüler olan Türkçe, Kürtçe ve Zazaca şarkıları kendisine has yorumuyla elektro bağlama çalarak söylemektedir. Sanatçının ünlenmesine neden olan, söylediği şarkılardan bazıları; Ay Le, Cirane Teme(Senin Komşunum), Ez Ji te Durim(Sana Uzağım), Gelmiş Bahar, Mamak Türküsü, Prangalı Hasretim, Susarak Özlüyorum Seni, Elfida'dır. Sanatçı konserler vermeye devam etmektedir.

2014 ekim ayı itibariyle "Zindi 2 - Elfida" adlı albümü çıkmıştır.

B. BARAK: Kendinizden bahseder misiniz?

H. BEŞİR: Ben 1973 Diyarbakır doğumluyum. Diyarbakır'ın dışında hiçbir yerde yaşamadım hala orada ikametgah ediyorum ve 20 yıldır canlı performanslarıyla müzikal söylüyorum. Muhtemelen ya da temennim ölene kadar bu sevdiğim işle devam edebilmek.

B. BARAK: 3 üniversite okumuşsunuz neden müziği seçtiniz?

H. BEŞİR: 2 üniversiteyi tamamlamadım 1 üniversiteyi bitirdim. Asıl mesleğim Anestezi. Müzik aileden geliyor. Ailemin müziğe olan ilgisi beni de sardı diyelim.  Bizim yörede çok bilinen bir enstrüman olan kaval vardır. Babam evde kaval çalardı. Babamın ve bir önce ki jenerasyonun müziğe olan ilgisi ve sevgisi benim de müzikle beslenmeme kaynak oldu. O damarlardan beslendim. Kimseye söylemek, meşhur olmak gibi bir çabam olmadı. Kendi kendime söylerdim. Sonra ortamlarda, üniversite söyleme başladım. Bazen insan birilerinin sizi keşfetmesiyle keşif ediyor.

B. BARAK: Sizi kim keşfetti? Mesleğinizi neden bıraktınız?

H. BEŞİR: 3 ya da 5 kişinin sizi beğenmesi kendinizi keşfetmeniz için yeterli sayı olmuyor ama bu sayı 300- 500 kişi olunca diyorsunuz ki: Demek ki ben de bir şey var. Benim sahneye çıkışımda bu insanların keşfiyle gerçekleşti.  Beraberinde okul da okudum. Asıl mesleğim  Anestezi ve anestezist yen olarak da işini de yaptım. Ama şunu fark ettim.  2 işi birden götürmeye çalışınca 2 işte de başarılı olamıyorsunuz. Hatta her iki işinizden de olma gibi bir durumunuz oluyor. Bu yüzden seçim yapmam gerekiyordu sevdiğim işi seçtim şuan sevdiğim işle buradayım. Sanatçı arkadaşlarımdan 2 işi birlikte yürüten var. Nasıl yürütüyorlar bilmiyorum. Galiba benim müziğe olan aşkımdan kaynaklanıyor.

B. BARAK: Ferhat Göçer mesela doktorluğu bırakıp sanatçılığı tercih etti. Sizin de aynı mı oldu?

H. BEŞİR: Evet.  İnsanların başarısı galiba sevdiği işi yapmasından kaynaklanıyor. Naçizane fikrim böyle. Yaptığınız işi siz sevmiyorsanız kimsenin de sevmesini beklemeyin. Böyle bir mantalite, böyle bir mantık yoktur.

B. BARAK: 'Elfida' türküsü nereden çıktı?

H. BEŞİR: 'Elfida'yı bende sizin gibi dinleyici olarak dinledim. Bana ait bir türkü değildi. 2005-2006 yıllarında. Sözleri sevgili Emrah Aydoğdu'ya ait. Müziği Faruk Günay isimli arkadaşımıza ait. Ben naçizane kendimce yorumladım. İlk Haluk Levent okumuştu. Bu türkü beni çok etkiledi, tabiri caizse çarptı. O çarpmanın yansımasıyla da buralara kadar geldik.  Çünkü Elfida'nın buralara kadar gelmemde büyük bir yeri var. Benim için büyük bir eser. Hakkını verelim.

B. BARAK: Kendinize ait eseriniz var mı?

H. BEŞİR: Benim bu güne yayınlanan kendime ait eserlerim 9 tanedir. Ben kendime müzik yapmaya çalışan biri değilim, bunu anlamış da değilim. Sadece yaşadıklarıma müzik yapmışım. 9 eserimin hikayesi de örneğin 1 tanesi babamla alakalıdır. Babamı kaybettiğim de yazdığım bir şiirdir. Bir diğeri çok sevdiğim bir kadını kaybettiğim için yaptığım eserdir.  Özet olarak yaşamadan yazamıyorum, bunun için de çaba harcamıyorum. Yaşanmadan yazılanların da gerçek anlamda şiir, müzik sözü ya da türkü olabilineceğine inanmıyorum. Kırık Kanadım bana ait bir eser bunun öyküsü de 1997 yılında Beyoğlu sinema salonun da, kendi seçimiyle yaşamına son veren  çok sevdiğim bir insan, ona adadım. Sevgili Kanat Güner'e.

B. BARAK: Yurtiçi'nde olduğu kadar Yurt dışında da konserleriniz oluyor doğrumu?

H. BEŞİR: Evet bir çok ülke de ara ara konserlerim oluyor. 24 Aralık'ta Almanya'da konserim olacak. Yılbaşında da Münih'te  olacağım.

B. BARAK: 9 kardeşiniz var nasıl bir duygu?

H. BEŞİR: Evet 9 kardeşiz. Ama bizden daha çok olanlar da var. Her yönüyle çok iyi düğünler de, bayramlar da, cenaze de bizler kalabalık aileyiz, paylaşım, yardımlaşma içerisinde birbirimize her konuda destek oluyoruz. Kalabalık aile olmak her zaman iyidir.

B. BARAK: Samimi cevaplarınız için teşekkür ederim. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

H. BEŞİR: Ben çok teşekkür eder saygı ve sevgilerimi iletirim. Başarılarınızın devamını  dilerim.

HABER: BEDİA BARAK

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.