Hava Durumu

“Cem Karaca’dan çok şey öğrendim” (Bedia BARAK)

Cem Karaca'dan çok şey öğrendiğini, günümüz şarkılarının içi boş olduğunu ve eski şarkı sözlerindeki duyguyu şimdilerde alamadığından yakınana Renan Bilek, Cem Karaca gibi sanatçıların bir daha zor geleceğini ve onlara olan vefa borcunun ödenmesi ve unutulmaması için her şeyin yapılması gerektiğini belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 28.07.2016 13:30
Haber Güncellenme Tarihi: 28.07.2016 13:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
“Cem Karaca’dan çok şey öğrendim” (Bedia BARAK)

1968 yılında İstanbul’da dünyaya gelen, "Türk müzisyen, tiyatro oyuncusu, çeşitli içerikteki (müzik, sanat, dil, felsefe vs..) dergilerde yazıları yayınlanan yazar, tek kişilik gösterileriyle hayranlarıyla buluşan, Yeşil Bir Dünya – 1990, Devrimden Sonra – 2011, Hükümet Kadın – 2013, Geniş Aile Yapıştır – 2015 gibi sinema filmlerinin yanı sıra; Öyle Bir Geçer Zaman ki – 2011, Doksanlar – 2013, Yeşil Deniz – 2014 gibi dizilerle de ekranlarımıza konuk olan Renan Bilek ile sanat, siyaset ve ondan bundan şundan, her şey üzerine sohbet ettik.

Galatasaray Lisesi mezunu olan ve aynı zamanda müzisyen de olan ünlü oyuncu, müzik hayatına lise yıllarında ‘Leke’ adlı bir müzik grubuna katılarak başladı. Grubun dağılmasından sonra, 1999 yılında yine ‘Leke’ adını verdiği kendi albümünü yaptı.

ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ…

‘Öyle bir geçer zaman ki ’ dizisinde canlandırdığı ‘Süleyman’ karakteriyle milyonların sevgilisi haline geldi. Renan Bilek, 25 senelik müzik ve oyunculuk hayatına ait çok özel anı ve anlarını, "Aramızda Kalsın" adıyla sahneye koyduğu tek kişilik gösterisinde sevenleri ile paylaşıyor. Bilek, yeni albüm çalışmaları ile bir kez daha gönülleri fethetmeye hazırlanıyor.

“DUYARSIZ KALMAMAK GEREKİYOR”

‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisi ile biranda herkesin büyük beğenisini kazanan Renan Bilek, Türkiye ve dünyadaki gelişmelerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 25 yıllık sanat yaşamında yaşanılanları tüm gerçekliği ile anlatan Bilek, “Amacım, insanlarımızın artık hayata, dünyaya at gözlüğü ile bakmamalarını sağlamak. Bunu başarmak benim için çok önemli. Çünkü son yıllarda özellikle Türkiye’de ve Ortadoğu’da çok önemli gelişmeler var. Bir sanatçı olarak bu yaşanılanlara duyarsız kalmamak gerekiyor” dedi.

“29 YILDIR  MÜZİK, 24 YILDIR OYUNCULUK”

Bilek, “Ben 29 senedir müzik, 24 yıldır da oyunculuk yapıyorum. 16 sene kısa bir zaman gibi geliyor. İnsanlara ’16 der misin diyorum’ ‘16’ denilince ‘bak ne kadar kolay söyledi’ diyorum. 16 sene çok kısa bir zaman gibi gelse de, kısa bir zaman değil. O dönemlerde çok sağlam organizatör arkadaşlar vardı. Birlikte bir şey yapalım diyordum ama kimse fırsat sunmuyordu. En azından iş adamıydı hepsi. Kafalarında ‘bu adam tutarsa hem kazanırız, hem de bu insan bağlı kalır’ demeleri gerekirdi. Biz vefaya bağlı insanlarız. Biri bana böyle yapsaydı, ben ömür boyu onla çalışırdım. Şimdi tabii tabii deyip geçiştirenlere, zamanı gelince ben de tabii tabii deyip geçiştiriyorum. Şimdiki organizatör ve yapımcım arkadaşımdı. Dedim ki, ‘böyle bir şey düşünüyorum’. ‘Ağabey nasıl yardım edebilirim’ dedi. ‘Ne yardımı, birlikte yapalım’ dedim. O çocuk bütün işlerini bıraktı, benim işlerimle uğraştı. Bu adam yeri geldi 18 saat araba kullandı. Bu iş için gönül veren adamlar lazım. Başka türlü çalışırken, çok sıkıntı yaşıyorsunuz” dedi.

“SÜLEYMAN HER EVE LAZIM DEĞİL”

Türkiye’de Süleyman karakterinin büyük ilgi gördüğünü söyleyen Renan Bilek, “ Süleyman karakteri her eve lazım değil. Arada bir görünce dayanırsınız, sürekli görünce sıkılırsınız ama Coşkun Irmak, benim arkadaşım. Dolayısıyla bir yazar malzemesini, oyuncusunu tanıyorsa, yazarken çok rahat olur. Çünkü nereye gideceğini, nasıl yapacağını iyi bilir. Hangi kostümün üstünde nasıl duracağını bilir. Bir terzi arkadaşınızın olması gibi. Yabancı bir terziye gidersen ölçüler alması gerekir. Tanıdığınız terzi ise, ‘şunun burası sana olur, olmaz’ diye canlandırır. Malzemeyi bilen yazar. Çoğu zaman sizden daha iyi yazar. Siz taraflı davranırsınız ve görünmek istediğiniz gibi yazarsınız. İnsanlar bu adam gece bile takım elbiseli, başka hiç elbise giymiyor mu’ diye yazarlardı. Benim için ne giydiğim çok önemli değil. Benim işim bu. Ayrıca seyretmeyip, oturduğu yerde, Süleyman hakkında yorum yapanlar var. Onları okumuyorum bile. Dikkate dahi almıyorum. Biri mesela bir siteye ‘yürü git palyaço’ diye yazmış. En sonunda palyaçonun Süleyman olduğu anlaşılınca da ‘affedersin Süleyman Ağabey palyaço sen miydin o?’ diye yazmış. Bu yazıyı silmeye fırsatı vardı ama silmemiş, özür dilemiş. Bu refleks olarak çok komik” ifadelerini kullandı. BEDİA BARAK


Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.