Hava Durumu

Cumalıkızık’ın gözdesi ‘Küpeli Ev’

Bursa UNESCO Derneği tarafından, UNESCO dünya mirası listesine giren tarihi Osmanlı Köyü Cumalıkızık’ın en eski evi olan ‘Küpeli Ev’, muhteşem tarihi yapısıyla adeta kendine hayran bırakıyor. Köy halkının yardımlarıyla müze haline getirilen ‘Küpeli Ev’, köyü ziyarete gelen turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. Bizde bu evin işletmesiyle ilgilenen aile ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Haber Giriş Tarihi: 23.08.2017 16:40
Haber Güncellenme Tarihi: 23.08.2017 17:48
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Cumalıkızık’ın gözdesi ‘Küpeli Ev’

+ÖNCELİKLE KENDİNİZDEN VE AİLENİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ ?

 

İsmim Emir, Üniversiteye geçtim. Şu anda bu evin işletmesini yapıyoruz. Teyzem ve dayım 5 sene  Almanya’da yaşadıktan sonra buraya geldiler. O günden beri sahibi olduğumuz bu evde kalıyoruz. Aslen Cumalıkızık’lıyız, Evliyalar dedin mi herkes bizi tanır. Soyumuz hem evliyalarla dolu hem de Emirsultan’dan gelmekte.

 

+BU EVİN TARİHİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Bu ev 700 yıllık, 14 nesildir kullanılıyor. Özgünlüğünü koruyarak restorasyon çalışması yapıyoruz. Cumalıkızık evlerin özellikleri, evlerinin alt katında ahır, samanlık üst katta da mutfak olur, onun üstünde oturma odası, gelin ve kaynananın kullandığı 2 yatak odası yer alır, banyo evin içerisinde, tuvalette merdiven altında bulunur. Kapı ağzı bölümüne hayat denir. Çeşmesi ve bahçesi vardır . Traktör, at arabasının girebilmesi ve hayvanların rahatlıkla çıkabilmesi için kapısı geniştir. Mesela 100 sene önce dikilmiş asmamız var. Duvar kalınlığı 60 santimetredir. Yazları serin, kışları sıcaktır. Osmanlı mimarisi öyle bir sistem yapmış. Bu sayede depremden hasar görmez.

+CUMALIKIZIK’TAN VE HALKLA OLAN BAĞINIZDAN BAHSEDER MİSİNİZ?

Biz Osmanlı torunuyuz. Cumalıkızık genelde hiç yabancının girmediği herkesin kökeninin beraber geldiği bir köydür. Dışarıda öne çıkan daha çok kadınlardır. Kadınların çoğu gözleme yapar, oyuncak ve süs eşyaları satıp ev ekonomisine katkıda bulunur. Cumalıkızık’ta 270 tane ev vardır ve toplamda bin kişi yaşamaktadır. Herkesin 3-5 tane bahçesi vardır. Aynı zamanda Osmanlı’nın tahıl ambarıymış, kervanlar altınlarıyla birlikte buraya gelirlermiş . Köyün etrafı da olduğu gibi bahçedir ama dışarıya mal satamadıkları için biraz ekonomik sıkıntı çekmişler. Cumalıkızık güçlü, kuvvetli anlamına gelir. Bu köyler aslında 7 tanedir ve her bir köy 7 kardeş arasında paylaştırılmıştır. Bunlar; Hamamlıkızık, Cumalıkızık, Değirmenlikızık, Fidyekızık, Derekızık ve Bayındırkızık’tır. Buraya Cumalıkızık denmesinin sebebi cuma namazını kılmaya gelinmesidir.

Türk askerlerinin cin olduğunu zannettiler

Cumalıkızıkta 700 yıl önce yapılmış kanalizasyon vardır. Yolların böyle sıkışık olmasının sebebi dağdan gelen suyun aşağıya inene kadar taşlarda sıkışa sıkışa ısınması. Mesela bizim Cin aralığımız var, burası dünyanın en dar sokağıdır . Hem bu köyü kurtaran aralıktır hem de suların akıp gitmesi için yapılan bir yoldur. Cumalıkızık bir kere Rumlar tarafından işgale uğramış fakat Cin aralığı sayesinde Rum askerler kaçıp gitmek zorunda kalmışlardır. Annemin dayısı Yunan Harbine katılmış, anneme küçükken hep anlatırmış . Cin aralığında bir ninenin bodrumu varmış. O kapıda bütün askerleri saklamış. Yunanlılar aralığa girince Allah tarafından bir duvar gözüküyor. Yunan askerleri de Türk askerlerinin cin olduğunu zannedip korkup kaçıyorlar. İsmini de ordan alıyor.

+YÖRE HALKI GEÇİMİNİ NE İLE SAĞLIYOR?

Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında kestane yetişir. Mart, Nisan gibi de erik yetiştirmeye başlanıyor. Sonra kızılcık, şeftali böyle ay ay gidiyor. Genelde kirazın kilosu 8 , kızılcıkların kilosu 4 lira olur. Halk geçimini bu şekilde sağlıyordu.

Kınalı Kar dizisinden önce hiç dükkan göremezdik, tamamen köy halkının yaşadığı bir yerleşim alanıydı. 2003 yılında Kınalı Kar dizisinin yayınlanmasıyla turizm burda akmaya başladı. Köy halkı kahvaltı, gözleme, mantı yapmaya başladı. Daha sonra süs eşyaları satışları başladı. Köy halkı çok zengindir her kişinin arabası, traktörü vardır. Buradaki en güzel şeylerden biri de kimsenin su faturası ödememesi. Çeşmeden akan su, banyodan akan su dağdan gelen temiz sudur . Yeri kazmamız doğal yapıya zarar vereceği için doğalgaz sistemi de yoktur. Köy halkı sobayla ısınıyor. Sadece elektrik parası verilir.

+EVİNİZİN MÜZE OLMA SÜRECİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ ?

2000 yılında günde 20-30 kişiden oluşan ziyaretçiler almaya başladık. 90 Bin Euro'ya restorasyon yapıldı. 2014 yılında köy UNESCO tarafından koruma altına alındı. 14 sene içinde köyden eve eşyalar taşındı, Cumalıkızık halkının yardımlarıyla 15 sene içinde tamamlandı. Yukarıda yaklaşık 1500 tane eşya var. Miyeser teyze radyo, Fatma teyze baston vermiş. Yani halkın yaptıkları yardımlarla burası müze haline getirilmiş. 2014 yılında köy, dünya mirasına giriyor, 2013 yılından beri bu evde müzedir. 2000 yılında Bursa UNESCO Derneği 7 bina satın alıp müze haline getirdi. Karşı evde olabilirmiş ama burası satın alınmış. Burası Cumalıkızık’ın en küçük evlerindendir. Halka açıktır, Cumalıkızık evleri nasılmış, önceden nasıl kullanılıyormuş, Osmanlı hayatı nasılmış gibi sorulara yanıt bulmanız için sizin gibi gelen misafirlere böyle bir olanak yapıldı.

+MÜZEYE GİRİŞ ÜCRETLERİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ, ALDIĞINIZ ÜCRETLER YASAL MI ?

Vergi levhamız var . Müzeye giriş ücretimiz 3 Lira’dır. Öğrencilerden 1,5 Lira alıyoruz hem gezip görsünler hem de onlara yük olmamak için. Çocuklardan ücret almıyoruz. Kültür Bakanlığı’ndan da iznimiz var. İnsanlara faydalı olabilmek için sadece müze haline getirdik.

+HANGİ DÖNEMLERDE ZİYARETÇİLER DAHA YOĞUN OLUYOR?

Kışları hafta içi ziyaretçi pek olmaz. Genelde hafta sonları çok fazla kalabalık olur. İnsanlar soğuk havada kahve içmeye geliyor. Orada sobamız da var, sıcak bir ortam oluşturuyoruz. Yazları da hafta içi kalabalık oluyor, hafta sonu kalabalık olmuyor; çünkü yazları millet denizi tercih ediyor. Günlük yaklaşık hafta içi ; 500-600, hafta sonu 2 bin, 3 bin ziyaretçi alıyoruz.

+ZİYARET SAATLERİNİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ?

Müze bize ait olduğu için istediğimiz zaman açıp, kapatabiliyoruz; ama biz müzeyi 09:30-10:00 arası açıyoruz. Akşamları da müşterinin durumuna göre 20:00-20:30 gibi kapatıyoruz. Günün oldukça büyük bir bölümünde ev ziyarete açık durumda, ziyaretçiler buraya gelip fotoğraf da dahil her şeyi yapabilirler. Buraya hafta sonu gelmeyin gezenler için söylüyorum hafta içi gelsin geleceklerse de yazları 16:00 ve ya 17:00’dan sonra gelebilir; çünkü çok kalabalık olduğu için ne bir şey anlarlar ne de gezdikleri yerlerden zevk alabilirler.

+GELEN YABANCI TURİSTLERLE YAŞADIĞINIZ BİR ANINIZ VAR MI ?

Anı şöyle var; Çok kayıp düşüyorlar şu merdivenlerden. Bizim milletimize söylüyoruz dikkat ediyorlar, onlarda pek sıkıntı çekmiyorum. Türk ziyaretçilerden de uyarılara rağmen yine kayıp düşenler var ama çok nadir. Ancak ziyarete gelen Arap turistlerle dil konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Biz Arapça bilmediğimiz için İngilizce’ye yöneliyoruz, fakat yinede anlaşamıyoruz ve Arap ziyaretçilerimizi uyarabilme şansımız olmuyor merdivenler konusunda. Bu yüzden onlar çok düşüyor. Biz gülüyoruz onlarda gülüyor, onlarla böyle anımız var. Mesela Japonlarda çok gelir, benim gözlerde çekik olduğu için hep benimle fotoğraf çekinirler beni de Japon zannettikleri oluyor herkes fotoğraf çekinmek istiyor. Eşyaları satın almak isteyen çok var. Hatta diyor ki bizim evimizde de eşyalar var bizde getirebilir miyiz diyenler oluyor. Hem duygulanıyorlar hem de paylaşmak istiyorlar ki alamıyoruz buraya her şeyi sokmak yasak. Hem eski, hem de Cumalıkızık’ta Türk evlerine ait eşyalar olmadığı için dışarıdan eşyaları almıyoruz. Ayrıca evimiz biraz küçük ve getirilen eşyalar çalıntı olabilir. Buradan bir şey de dışarı çıkaramıyoruz mesela. Bizim eşyalarımız olmasına rağmen satamıyoruz.

Atatürk’ün doğum tarihi ile ilgili anımız var

Yukarda Ateş Dergisi var, Atatürk'ün doğumu 1880-1938 yazıyor. Herkes soruyor neden 1880 yazıyor diye, biz de söylüyoruz biz öyle bir bilgi aldık. O zamanın dergisi 1880 olarak biliyormuş ya da yazım hatası olabilir, iki iddia var. O da 1950'lerin dergisidir, net bir bilgi yok.

+GELEN EŞYALAR ZİMMETLİ Mİ ?

Gelen eşyalar Cumalıkızık halkı tarafından hibe edilmiş, yani bu benim özel eşyam demiyorlar, müzeye bizim de katkımız olsun diye uğraşıyorlar. Gaz lambası veriyorlar mesela. Toplam 1500 parça var, en yeni eşya 100 yıllık.

+SİZE EN ÇOK NE TÜR EŞYALAR GELİYOR ?

Genelde milletin ilgisini çeken gaz lambası geliyor. Daha eski işlemeler eskiden kullanılmış lambalar görmek istiyorlar. Gelen yabancı turistlerin de kitaplar ilgilerini çekiyor. Yukarda 350-400 yıllık Osmanlıca kitaplar var, zarar görme olasılığından dolayı dolaplarda kilitli bir şekilde kalıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.