“İNSANLAR KADAR HAYVANLARIN DA YAŞAMA HAKKI VAR” (Bedia BARAK)

Şehirlerde hayvanların barınması ve yaşaması çok zor olduğuna değinen Veteriner Hekim Saraç, özellikle zevk için, hediye amaçlı satın alınan ya da sahiplenilen hayvanların sokağa atılmamasının hayvanlar üzerinde ki etkilerinin çok içler acısı olduğunu söyledi.

Hayvanların yaşamda ki zorlukları ve bakımı hakkında Veteriner Hekim Meltem Saraç ile sohbet ettik:

B. BARAK: Kendinizi tanıtır mısınız?

M. SARAÇ: Uludağ Üniversitesi Veteriner Hekimliği mezunuyum. 2009 yılında mezun olduğumdan beri kendi kliniğimde mesleğimi yapıyorum. 

B. BARAK: Veteriner olmaya nasıl karar verdiniz?

M. SARAÇ: Öncelikle hayvanları çocukluğumdan beri çok seviyorum. Evimde ve iş yerimde 4 tane köpeğim var. Hayvanlara bir faydam olur diye bu mesleği seçtim. Ayrıca onlarla içiçe daha mutlu olurum diye veterinerliği seçtim.

B. BARAK: Hayvan sevgisini tarif eder misiniz?

M. SARAÇ: Hayvan sevgisi çok fazla tarifi olabilecek bir şey değil. Sadece evde bakmak sevgi kelimesi için yeterli değil. Bir insan sevmekle, hayvan sevmek benim gözümde birdir. Benim köpeklerim benim evladım gibi. Onun canı yansa benim içim gidiyor.

B. BARAK: Sokak hayvanlarına yardım ediyor musunuz?

M. SARAÇ: Sokak köpekleriyle ilgilenen Sonay Hanım ile birlikte elimizden geldiği kadar sokakta yaşayan hayvanlarımıza yardım ediyoruz. Sonay Hanım sokakta ihtiyacı olan ya da tedavi olması gereken hayvanları buluyor bana gönderiyor ben tedavisini yapıyorum.

B. BARAK: Bursa’da hayvan sevgisi ne durumda?

M. SARAÇ: Bursa hayvanlar için daha duyarlı davranıyor. Eskiden hayvanları hasta olunca bırakıp giderlerdi, ölsün diyenler olurdu. Bıraktıktan sonra arayıp sormayanlar olurdu. Şimdi ise ölmemesi için her türlü fedakârlığı ve ilgiyi gösteriyorlar. Son zamanlarda insanlarımız daha duyarlı oldu.

B. BARAK: Belediyelerin ve yasaların bu duyarlılıkta katkısı oldu mu?

M. SARAÇ: Mutlaka çok faydası oldu. Trafikte hayvana çarpmanın cezai durumu ve çarpılan hayvanın tedaviye getirilme şartı çok iyi oldu. Aynı zamanda belediyelerimiz çok duyarlı davranışlarda bulunuyor. Beslenme noktası ve barınaklar onların yaşam alanları ve hayatta kalmasını sağlıyor. Belediyeler çok iyi çalışıyor ve çok iyi reklam yapılıyor.

B. BARAK: Size gelen hayvanlarda en çok hangi hastalıklar görülüyor?

M. SARAÇ: Genelde yavru köpeklerde ve sokaktan alınan ya da barınaklardan hayvanlarda parazit hastalığı görülüyor. Bu bazen yoğun ve şiddetliyse ölümle sonuçlana biliyor. Ayrıca gıda ile beslenmelerinden kaynaklanan mide hastalıkları görebiliyoruz. Bana kırık, çıkık çok fazla hasta gelmiyor daha çok iç hastalıklı hayvanlar geliyor.

B. BARAK: Çocukların yetişmesinde hayvanların etkisi nedir?

M. SARAÇ: Çocukların yetişmesinde çok önemli bir etken taşıyor. Hatta doktorlar mutlaka evde bir hayvan beslemelerini öneriyor fakat ailelerin bu konuda kendilerini eğitmesi daha önemli. Psikolog çocuğunuza hayvan alın dediği zaman anne buraya geliyor, hayvan dokunamıyor. Anne sevmediği için doktorun tavsiyesine uyarak alıyor bir süre sonra sokağa atıyor. Önce anne babanın kendisine hayvan sevgisini aşılaması lazım. Çocukları yetişmesinde çok büyük destek. Arkadaşıyla birlikte büyüyor. Sorumluluk sahibi oluyor.

B. BARAK: Tatilcilerin hayvanları sokağa bırakması konusunda ne düşünüyorsunuz?

M. SARAÇ: Özellikle tatil bölgelerinde buna çok rastlıyoruz ve benim bu konuya çok isyanım var. İnsanların onların bir canlı olduğunu unutmaması lazım. Bir eşya muamelesi yapmamalılar. Bir canlı olarak onlar size alışıyor, sıcak yuvaya alışıyor sonra sokağa terk ediliyor ve nasıl yaşam mücadelesi vereceğini bilemiyor. En azından sosyal medyada, veterinerlerde yada barınaklarda sahiplendirme ya da yaşayabileceği alanlara bıraksınlar. Sokağa atmaları duygusuzluk, vicdansızlık.

B. BARAK: Barınakların hayvanlara bakması yeterli mi?

M. SARAÇ: Ellerinden geldiği kadar baktıklarını düşünüyorum. Ama artık barınaklar doldu taştı. Barınaklara hayvan bırakılması taraftarı değilim. Eğer bakamıyorlarsa mutlaka sahiplendirsinler. Barınaklar hem sokak hayvanlarına bakıyor hem de insanların terk ettiği bırakılan hayvanlara bakmak zorunda kalmaları zor. Sonuçta devletin verdiği imkânlarda sınırlı.

B. BARAK: Hayvan ticaretine karşı mısınız?

M. SARAÇ:  Buradan gelirini ekmeğini karşılayan insanlar var ama ben hayvanların ticari olarak kullanılmasına karşıyım. Sözleşme de yapıyorlar ama yine de satmış olmak için satmamalılar. Yaptıkları sözleşme insanı koruyan bir sözleşme, hayvanların yararına bir madde yok. Bazı insanlar alıyor ömür boyu bakıyor bazıları ise psikolog önerdi ya da geçici heves için alıyor.  Bunların önüne geçilecek bir önlem alınmalı. Hayvanların mutluluğu ve refahı da önemli bunu da öncelikli düşünmelerini istiyorum. Diğer bir konu ise insanlar para vermeden sahiplenince ondan vaz geçmesi daha kolay oluyor ve umursamıyor en azından para verdim diye bakanlar oluyor.

B. BARAK: Hayvan sevgisi olmayan veterinerlik yapabilir mi?

M. SARAÇ: Kesinlikle yapamaz. Veteriner bölümünde okurken hayvana dokunamayan, sevmeyen öğrencileri gördüm ama okul bitince bu mesleği yapıyorlar mı yapmıyorlar mı bilemiyorum. Bildiğim tek şey hayvanları çok sevmek gerekiyor. Onları sevmeden onları tedavi edemezsiniz.

B. BARAK: Son olarak ne söylemek istersiniz?

M. SARAÇ: Hayvanların bir canlı olduğunu unutmamalıyız. Onlara daha sevgi ve anlayışla, vicdanla yaklaşılırsa, sevgiyle karşılaşılırsa çok memnun olurum. İnsanlarımız unutmamalı ki onlarıda Allah yarattı. Hayvanlar bizlere emanet. Çok teşekkür ederim.