“Müziğe gönül verene kapımız hep açık” (Bedia BARAK)

B.BARAK: Sizi tanıyabilir miyiz?

C. MENAFİ: 1974 Diyarbakır doğumluyum. 20 yıldır Bursalıyım.

B.BARAK: Sanat ile ilginiz Bursa’da mı başladı?

C. MENAFİ: 15 yıldır sanatın içerisindeyim. Bursa’ya gelmeden önce İstanbul’da sanat ile uğraştım. İstanbul’da hem sahnede türkü söyleyip hem de şarkı sözleri yazıyordum. Kendi bestelerim var. İstanbul’da yaşadığım vefasızlıklardan dolayı Bursa’ya geldim. Gelir gelmez ilk yazdığım bestemin ismi de “Vefasız” dır.

B.BARAK: Eserlerinizi başka sanatçılara da verdiniz mi?

C. MENAFİ: Evet. Eyüphan, Alihan, Ebruli, Gülşah, Yusuf Harputlu gibi çok fazla sanatçıya eserlerimi verdim. Arabesk ve fantezi halk müziği dalında bestelerimi veriyorum.

B.BARAK: Bu kadar çok beste ve eseriniz var neden albüm çıkarmadınız?

C. MENAFİ: Ben sadece eserlerim okunsun istedim. Albüm çalışması için hevesim kalmadı. İstanbul ve Türkiye genelinde birçok insan benim ismimi bilir ama beni tanımaz.

B.BARAK: Ünlü olmak istemediniz mi?

C. MENAFİ: Hayır istemedim. Bunun için çaba harcamadım. Ünlü olmak benim tarzıma uymuyor. Ben kendi halinde mütevazi bir insanım. Benim bestelerim ölümsüz. Ben yarın ölüp gidebilirim ama yaptığım eserler kalıcı olacaktır. Bursa, Marmara, Meltem TV’de müzik programları da yaptım. Dizilerde, filmlerde oynadım. Birçok programa katıldım. Ama hiçbir zaman çok fazla göz önünde olmak istemedim.

B.BARAK: Peki, şuan sanat adına neler yapıyorsunuz?

C. MENAFİ: Bursa’da yaşıyorum. Ankara Caddesi üzerinde, Zirve Türkü Kafe isminde alkolsüz bir mekânım var bunun işletmeciliğini yapıyorum. Aile ortamı içerisinde güzel, nezih bir ortamda ünlü ve yerel sanatçılarımızı bu mekânımızda halkla buluşturuyoruz. Hem kendi müziğimi, sahnemi yapıyorum hem de sanatçı arkadaşlarım istediği zaman gelip burada sahne alabiliyor. Burada ki amaç, elit kesim istediği her yerde istediği sanatçıyı dinleyebilir ve mekâna gidebilir; biz ise halkımızın sanat ve sanatçıyla bir çay içerek buluşmasını sağlıyoruz. Müziği seven, müziğe gönül veren herkese kapımız açık.

B.BARAK: Mekânlar alkol ile para kazanıyor. Sizin mekân çay ve meyve ile para kazanabiliyor mu?

C. MENAFİ: Haklısınız çok fazla kazanamıyoruz. Ama kendi ideallerimizi yaşatıyoruz. Kendi müziğimizi yaşatıyoruz. İçimizdekileri döküyoruz. Bu her şeyden önemli.  Evet, çok fazla para kazanmıyoruz ama yaptığımız işten zevk alıyoruz. Buraya gelen sanatçı arkadaşlarımız da aynı şeyi söylüyor. Alkollü mekânlarda sanat ölmüş durumda. İnsan alkol alınca müziğe değil ritime bakıyor. Türkiye ve dünya genelinde hareketli müzik kısa bir süre dillerde dolanır sonra kaybolur. Bir ‘Odam kireç tutmuyor’ parçası, ‘Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar’ gibi parçalar 60-70 yıldır gündemdedir.

B.BARAK: Sizin tarzınız nedir?

C. MENAFİ: Ben halk müziği okuyorum. Karadeniz parçalarını çok güzel okurum. Arabesk okuyorum.  Görünüş olarak Karadenizliye benziyorum bir de Karadeniz türküleri okuyunca beni Karadenizli sanıyorlar ama ben Diyarbakırlıyım.

B.BARAK: Müzik nedir?

C. MENAFİ: Müzik evrenseldir. Müziğin dili yoktur. Müziği çok seviyorum. Bu sevgiyi gençlerimize de aşılıyorum. Müzik artık magazinleşti biz magazin tarafında değiliz. Elimizden geldiği kadar Bursa’da müzik severlere müzik ziyafeti veriyoruz. Rumeli, Karadeniz, Arabesk, Fantezi, Halk müziği, Sanat müziği, Anadolu müziği, Doğu müziğini harmanlayıp insanlara sunuyoruz.

B.BARAK: İnsanlar ailece gelip müzik dinliyor doğru mu?

C. MENAFİ: Burası aile yeri. Bu nedenle çocuklarıyla gönül rahatlığıyla gelebiliyorlar. Bekar gelenler de alkol olmadığı için saygılı bir şekilde müziğini dinler, çayını içer, mutlu bir şekilde ayrılır.

B.BARAK: Mekânınızda daha çok kadınlar var bunun nedeni nedir?

C. MENAFİ: Öncelikle ben Diyarbakırlıyım diye yöresel müzik yapmıyorum. Her kesime uygun müzikler yapıyorum. Özellikle Karadeniz müziği yaptığımız için Karadenizli müşterilerimiz çok gelir. Kadın müşterilerimiz de mekânımızda rahat ettiği için çok geliyor gönüllerince oynuyor eğleniyor. Onların gönül rahatlığıyla gelmesinden bizlerde çok mutlu oluyoruz.

B.BARAK: Hangi saatlerde çalışıyorsunuz?

C. MENAFİ: Her gün açığız. Ramazan ayında sahura kadar açığız. Günün her saati misafirlerimizi bekleriz.

B.BARAK: Sanata ve sanatçıya dair ne söylemek istersiniz?

C. MENAFİ: Sanatımıza ve sanatçılarımıza sahip çıksınlar. Ben yöresel müzik yapmadığım harmanladığım için memleketimin bana sahip çıkmasını beklemedim. Genel anlamda bütün sanata ve sanatçılara toplum olarak sahip çıkmalıyız. Ben sanatımı doğuda yapmaya çalışsam da beni ‘Bursalı geldi’ diye anons ediyorlar. Artık bizler Bursalıyız. Bir ülkede sanata önem verilirse, sanatsal hareket edilirse sorunlar çözülür. Sanat yapanlar, adaleti sağlamaya çalışanlardan daha güçlüdür. 

B.BARAK: Şuan yaşananlardan dolayı ne düşünüyorsunuz?

C. MENAFİ: Hiçbir sanatçı bu yaşananları tasvip edemez. Çok kötü günler yaşadık. Ülke olarak büyük acılar ve vefasızlıklar sonucu birçok can kaybı yaşandı. Her zaman huzur, barış istedik. Bu bir dönüm noktası umarım bundan sonra bir daha kötü olaylar yaşanmaz. Can kayıpları olmaz. İnsanlar ne istiyor? Güven istiyor, barış istiyor, huzur istiyor. Bunun doğu, batı, güneyi kuzeyi değil ve bununla alakalı hiç değil. Toplum olarak artık acılar yaşamak istemiyoruz. İnsanların tek gayesi ailesiyle, sevdikleriyle mutlu yaşamak bunun içinde bu mücadeleyi veriyorlar. Tek temennimiz huzurun, barışın, mutluluğun olduğu bir ortam yaratılması. Bu bağlamda herkes üzerine düşen görevi yapmalı biz sanatçılara da ne görev düşüyorsa yapmaya hazırız. Bu fırsatı verdiğiniz için hepinize çok teşekkür ederim.