Hava Durumu

Nilüfer Belediyesi “biz sulh’den yanayız” (Bölüm 7)

Ertuğrulkent Bölgesinde’ki şuyulandırma çalışmaların 1995 yılında başlatıldığı iddiasını yineleyen Nilüfer Belediyesi, 20 yıllık sorunun çözümlenmesi için kendilerinin Sulh’den yana olduklarını açıkladı.

Haber Giriş Tarihi: 27.04.2016 13:19
Haber Güncellenme Tarihi: 27.04.2016 14:23
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Nilüfer Belediyesi  “biz sulh’den yanayız” (Bölüm 7)

Gazetemizde Ertuğrulkent Şuyulandırma, hazine zararları ve hazine zararlarının Nilüfer Belediyesi malları ve mülkleriyle ödendiğine dair iddialarla ilgili açıklama yapan Belediye ilgileri, “biz anlaşma yapmasaydık, 129 bin metrekarelik arsaya, bölgedeki konut sahipleri ortak olacaktı” dediler.

Hazine görevlileri ise, yapılan bu açıklamaların bazı bölümlerinin doğru olduğunu, bazılarının ise, hedef saptırma niteliğinde bulunduğunu iddia ettiler.Çünkü, 1995 yılında yapılan şuyulandırmanın ANAVATAN Partisi’nin Nilüfer Belediyesi yönetiminde olduğu tarihe denk geldiğini, bu kararın mahkeme tarafından iptal edildiğini, söz konusu ve tartışılan şuyulandırma kararının ise 2006 yılında halen bu görevi sürdüren Mustafa Bozbey’in başkanlığı zamanında yapıldığını öne sürdüler.

Bizler, gazeteci olarak, “işimiz gazetecilik” ilkesiyle hareket ederek, olayları, mahkeme kararlarını, neticelerini, hazine ile belediye arasındaki tartışmaları, her iki tarafında ellerindeki belge ve bilgilerine göre yaptıkları açıklamaları sizlere duyurduk. Bundan sonraki kamuoyunun vicdanlarına kalmış.

Nilüfer Belediyesi “Biz sulh’den yanayız”

Nilüfer ilçesindeki 20 yıldır kanayan bir yara olan Ertuğrulkent şuyulandırması, hazine ile belediyenin mahkemelik olması ve sonrasında, hazinenin davaları kabul etmesi üzerine ortaya çıkan ilginç durumla ilgili Gazete Bursa olarak yaptığımız yayınlara cevaben Nilüfer Belediyesi’nden yazı geldi.

Belediye görevlileri, olayın başlangıç tarihini 1995 yılı olarak gösteriyor. Hazine ilgilileri ise, “evet olay, 1995 yılında başladı. Şuyulandırma yapıldı. Bizler dava açtık. Mahkeme şuyulandırnma planlarını iptal etti. Daha sonra 2006 yılında tekrar Nilüfer Belediyesi şuyulandırma yaptı. Bugünkü tartışma konusu 1995 yılındaki şuyulandırma kararları değil, 2006 yılındaki şuyulandırma kararları ve sonrasında hazinenin uğradığı zararlarımızdır” diye bilgi verdiler.

Nilüfer Belediyesi ile, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

Sayın Muharrem Karabulut,

Gazetenizde Ertuğrul Toplukonut Alanındaki İmar Uygulaması işlemine ilişkin 20-21-22-23 Nisan 2016 tarihlerinde yayınlanan haberler, konu ile ilgisi olmayan ikinci hatta üçüncü ağızdan duyulan sözlerle ve bir takım ilgisi olmayan evraklardan oluşturulmaya çalışıldığı için gerçeği yansıtmamaktadır.

Sizin 21 Nisan tarihli sürmanşetten ve devamında 4. sayfadan verdiğiniz gibi “Devleti tehdit eden” değil, tersine yaklaşık 20 yıldır süregelen ve geriye dönülmesi halinde adeta bir kaos ortamı yaratacak olan sürecin, sulh ile çözülmesi durumunda hem kamunun hem de bölgedeki özel mülkiyetteki vatandaşların mağduriyetinin önlenmesi amacı taşınmaktadır.

Aksi halde, yaklaşık 129 bin metrekareye sahip olan mülk sahipleri,  yaklaşık 104 bin metrekarelik yer üzerinde yapı bulunan hastane, okul ve kamu alanlarına sahip olacaklardır. Dolayısıyla Hazine de onların mülklerinde hak sahibi olacaktır. Bu durumda Hazine’nin ödeyeceği kamulaştırma bedelleri Devlet kasası için önemli bir gider ortaya koyacaktır. 23 Nisan 2016 tarihli sürmanşetten ve devamında 4. sayfadan verdiğiniz haberde belirttiğiniz “Hazine zararının belediye kasasından ödenmesi” iddiasına gelince: Burada sulh anlaşmasına göre, Hazine’nin zarar olarak belirlediği miktarda bir arsa takası söz konusudur. Kamu kurumları arasında, kamu yararı gözetilerek bu tür çalışmaların örneği pek çok kurumda görülebilir. Bu belediye kasasından maddi olarak ödenen değil, mağduriyetin giderilmesi için gerçekleştirilen bir uygulamadır. Aynı zamanda, sulh anlaşmasının sonucunda Hazine’nin bu alanların satışından elde edeceği gelirin belirli bir bölümü de yine belediyemize dönecektir.

Konu ile ilgili süreci aktaran bilgileri sizinle paylaşarak yapacağınız haberlerde size rehberlik etmesini amaçlıyoruz.

 

SÜREÇ

 

Nilüfer İlçesi, Ertuğrul Mahallesindeki uygulama süreci aslında bölgedeki mera vasıflı alanların 1995 yılında Hazine adına tescili ve buna bağlı olarak hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları ile başlamaktadır. Bu kapsamda Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.09.1994 tarih ve 195 sayılı kararı ile Ertuğrul Bölgesi “Ertuğrul Toplukonut Alanı” olarak ilan edilmiştir.

Defterdalık Milli Emlak Müdürlüğü tarafından Nilüfer Kadastro Müdürlüğüne 27.09.1995 tarih ve 4983 sayılı yazı ile yapılan müracaat ile “tapu kayıtlarında tescil harici mera vasfında kayıtlı olan 346, 434, 436, 438, 440 ve 442 parsellerin imar planında sosyal donatı alanları ve yeşil alanlar olarak kullanılmak amacıyla Hazine adına tescil işlemlerinin yapılması” talep edilmiştir.






İşin ilk etabında 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planlarının hazırlanması tamamlanmış olup Bursa Büyükşehir Belediyesinin 11.10.1995 tarih ve 248 sayılı kararı ile onaylanmıştır. 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının onayına ilişkin Meclis Kararı incelendiğinde de İl Sağlık Müdürlüğü ile görüşmeler yapıldığı ve Çocuk Hastanesi yapılması için 35 dönümlük yer ayrılması talep edildiği, bunun için de Ertuğrul Köyü batısındaki mülkiyeti Hazineye ait olan alanın ulaşılabilirlik ve konum olarak uygun olduğu belirlendiği ve buna göre düzenleme yapıldığı belirtilmektedir. Yine aynı meclis kararında mülkiyeti Belediyeye ait alanların Belediye Hizmet Alanı, yeşil alan ve ağaçlandırılacak alanlar vb. gibi kamu alanları olarak düzenlendiğine ilişkin ibareler bulunmaktadır. Sonuç olarak gerek Hazinenin talebi gerekse de Belediyenin kendi mülkiyetindeki alanlar sosyal donatı alanları ve kamuya açık alanlar olarak 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında belirlenmiştir.

 

1/5.000 ölçekli Nazım İmar Planının onaylanmasından sonra Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığınca uygulama planları ihale edilmiş olup, 26.11.1995 gün ve P.01.S.258 sayılı yazıları ile Nilüfer Belediyesinden hazırlatılan 1/1.000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının onaylanması talep edilmiştir. 1/5000 ölçekli imar planına uygun olarak plan müellifi tarafından hazırlanan uygulama imar planı ve plan raporu Nilüfer Belediye Meclisinin 15.10.1996 tarih ve 169 sayılı kararı ile uygun bulunmuş olup, Bursa Büyükşehir Belediyesinin 01.11.1996 tarih ve 172 sayılı kararı ile onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

1/1.000 ölçekli Ertuğrul Toplukonut Alanı Uygulama İmar Planı üst ölçekli Nazım İmar Planı kararları doğrultusunda hazırlanmış olup, ayrılan Kentsel, Sosyal ve Teknik Altyapı Alanları Belediye ve Maliye Hazinesinin mülkiyetindeki bölgelerde düzenlenmiştir. 1/1000 ölçekli imar planına ait meclis kararında bu durumdan bahsedilmektedir.  Bundaki amaç gerek İmar Kanunun 11. maddesine göre uygulama yapmak gerekse de Hazine ve bağlı kurumlarını bu tür kamu alanlarını kamulaştırma maliyetlerinden kurtararak uygulamanın kolaylaştırılmasını sağlamaktır.

 

1/1000 Ölçekli Ertuğrul Toplukonut Alanı Uygulama İmar Planı uygulaması 11.12.1996 tarih ve 1331 sayılı Encümen Kararıyla Ertuğrul 1.Bölgede yapılan 3194 sayılı yasanın 18. maddesi kabul edilmiş, 20.12.1996 tarihinden itibaren askıya çıkarılmıştır. 20.Ocak.1997 tarih ve 367 sayılı dilekçe ile Milli Emlak Müdürlüğü uygulamaya itiraz etmiş, itirazı bu taşınmazların imar planlarında sosyal donatı alanları ve yeşil alan olarak kullanılmak amacı ile hazine adına tescil işlemlerin yapılmasını, talep ettiklerinden 23.01.1997 tarih ve 95 sayılı Encümen kararıyla uygulama kesinleşmiştir.

Daha sonraki süreçte önceden ifade edildiği şekilde Bursa Defterdarlığı tarafından açılan davalar neticesinde uygulamalar iptal edilmiştir. Maliye Hazinesine ait parseller ile ilgili uygulamanın iptal edilmesi sonrasında Belediye olarak 18. madde uygulamasının geriye dönüşümü, bölgede yeniden uygulama yapılması ve bu durumda oluşacak hukuki sorunlar değerlendirilmiştir. Uygulama imar planı ile ilgili herhangi bir dava veya iptali yönünde mahkeme kararı bulunmadığından ilk uygulamaya esas DOP ve KOP oranları bölgede yeniden bir uygulama yapılması durumunda da geçerli olacaktır. Buna bağlı olarak yeni konut alanları oluşturulamadığı için mevcut konut alanlarına Maliye Hazinesi hissesi verilmesi, konut alanlarındaki özel mülkiyetlerin ise kamu alanlarına dağıtılması gerekecektir.

1997 yılında yapılan ilk uygulamada düzenlemeye 391 kişi parsel sahibi olarak dahil edilmiştir. Nilüfer’in gelişme alanı olarak belirlenen ve hızlı bir büyüme gösteren söz konusu alanda, aradan geçen 14 yıllık süre içerisinde ruhsat alarak yapılaşmış, kat mülkiyetine geçmiş yapılar oluşmuş, gerek arsa gerekse de daire satışları sonrasında el değiştirmeler yaşanmıştır. Bu gelişim ve değişime bağlı olarak güncel tapu kayıtları incelendiğinde ilk uygulama yapılan alan sınırları içerisinde binlerce kişinin bu durumdan etkileneceği görülmektedir. Yani ilk uygulamadan sonra bölgeye bu uygulama ile hiçbir ilgisi olmayan binlerce kişi dahil olmuştur. Uygulamanın yeniden yapılmasındaki en büyük sorun da buradan kaynaklanmaktadır. Bölgede ruhsat verilmiş tüm parsellerde ruhsatlar ve kullanma izin belgeleri geçersiz duruma düşecek ve kat irtifakları ile kat mülkiyetleri de bozulacaktır. Bununla birlikte özel mülkiyette bulunan arsalara ve Nilüfer’in veya Bursa’nın başka bir bölgesinden gelerek bu alanlardan daire satın almış vatandaşlarımızın dairelerine, belki kredi kullanmış ve hala ödemesini sürdüren daire sahiplerine Maliye Hazinesi hissedar olacak ve bu hisseleri vatandaşlar Hazineden satın almak zorunda kalacaklardır. Kat irtifaklı, kat mülkiyeli dairesi dahi olsa buraya hisselendirilecek olan Maliye hazinesi tapusu satın alınmadan hiçbir işlem yapılamayacaktır. Bu durumda da vatandaşlar tarafından açılacak davalar ile konu daha da içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Tüm bu süreç sonucunda bölgedeki kamu menfaatinin, özel mülkiyet sahiplerinin ve sosyal yaşamın çok olumsuz etkileneceği düşünülmektedir.

 

Uygulama sonrasında Maliye Hazinesine verilen ve Maliye Hazinesi tarafından ilgili kurumlara tahsis edilerek yapılaşan, hizmete açılan ve halen faaliyetlerine devam eden Koç İlköğretim Okulu, Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi, Dörtçelik Çocuk Hastanesi, Bursaspor Tesisleri ve 125. Yıl Sağlık Ocağı başta olmak üzere diğer kamusal alanlar ve okul alanlarının mülkiyetleri Maliye Hazinesinin mülkiyetinden çıkartılarak vatandaşlara hisselendirilecektir.

 

Mahkeme kararları doğrultusunda işlem yapılması esas olup Belediyemizce de bu yönde işlem yapılması için çalışılmıştır. Bu amaçla bölgede Maliye Hazinesine ait kısımlarda uygulama durdurulmuş ve konunun çözümü için her türlü arayışta bulunulmuştur. Yukarıda belirttiğimiz şekilde 1997 yılında yapılmış uygulamanın bugün itibariyle yeniden yapılması durumunda gerek özel mülkiyetteki binlerce vatandaşımız gerekse de kamu alanı olarak hizmetine devam eden kurumlarımız için ciddi sıkıntılar oluşacaktır. Bugün itibariyle oluşan fiili gerçekleri görmezden gelmek ve buna göre işlem yapmak ilerleyen zamanda çözümü daha da zor sorunlar oluşturacaktır.

 

Konu ile ilgili olarak Ankara’da Bakanlık ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile Bursa’da Milli Emlak İl Müdürlüğü ile birçok kez toplantı yapılmıştır.

Bu toplantılarda tüm sorunlar ve çözüm önerileri sunulmuş, mahkeme kararlarına göre işlem yapmanın hukuki ve fiili imkansızlıkları ortaya konmuştur. Sonuçta konunun uzlaşmayla çözülmesinin konuya ilişkin tüm taraflar için daha uygun olduğu karşılıklı olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Milli Emlak İl Müdürlüğü ile yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda; Maliye Hazinesine verilen Trafo Alanları, Belediye Hizmet Alanları ve Pazar Alanında plan değişikliği yapılarak bu alanların Sosyal Tesis Alanları ve Ticaret Alanı olarak düzenlenmesi şeklinde iki kurum arasında sulh anlaşması yapılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda Nilüfer Belediye Meclisinin 06.11.2013 tarih ve 960 sayılı kararı ile uygun bulunmuş, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 19.12.2013 tarih ve 1348 sayılı kararı ile onaylanarak kesinleşmiştir.

Yapılan plan değişikliğine ek olarak Belediyemiz mülkiyetindeki okul alanı ve konut alanında kalan muhtelif parsellerin Maliye Hazinesi adına devredilmesi talep edilmiş olup buna bağlı olarak hazırlanan sulh anlaşması da hazırlanmış, tarafımızca imzalanarak Milli Emlak Müdürlüğüne gönderilmiştir.

Belediye olarak amacımız; çok uzun yıllardır süregelen dava konusu sürecin sulh ile çözümlenmesi ve hem Betkanyon kamunun hem de bölgedeki özel mülkiyetteki vatandaşlarımızın mağduriyetinin önlenmesidir. Karşılıklı olarak mutabakata varılarak hazırlanıp onay aşamasına gelen sulh anlaşması ile konu çözüme kavuşturulmuş olacaktır.”

Evet, konuyla ilgili Nilüfer Belediyesi’nin açıklaması ve açıklamaya ekledikleri kararlar, yazışmalar ve resmi belgeler böyle.

 

 

Belediye 1995, hazine 2006 diye açıklama yaptı:

Hazine tarafı da konuyla ilgili ek görüş bildirdi.

Hazine, 1995 yılındaki şuyulandırma kararlarının doğru olduğunu, kendilerinin de bu kararlara karşı dava açtıklarını ve davanın hazine lehine sonuçlandığını, planların iptal edildiğini tekrar açıkladılar.

Aradan geçen 6 yıl sonra, yani 2006 yılında, Nilüfer Belediyesi’nin yeniden Ertuğrulkent Bölgesi’nde şuyulandırma kararı aldığını, bugün tartışılan hazine zararları, halkın kamu mallarına, kamunun da halkın arsa ve konutlarına sahip olmasına, ortak olmasına yol açan şuyulandırma kararının yol açtığını iddia ettiler.

Nilüfer Belediyesi Encümeni 4 ocak 2006 tarih ve E.2006/1150 sayılı Encümen kararıyla bölgedeki şuyulandırma yaptığını, kendilerinin de hazine olarak bu kararlara karşı yeniden dava açtıklarını ve davaların bitmesinin 2014-2015 yıllarına denk geldiğini, 2016 yılı Nisan ayında olmalarına rağmen sorunun hala çözümlenmediğini ileri sürüyor.

 

Gerek Nilüfer Belediyesi’nin şuyulandırmanın 1995 yılında yapıldığı ve neticeleriyle ilgili açıklaması gerekse Hazine ilgililerinin 1995 yılındaki şuyulandırmanın mahkeme kararıyla iptal edilmesinden sonra yeni şuyulandırmanın 2006 yılında yapıldığını ve o dönemde de belediye başkanının bugün yönetimde olan aynı başkan olduğuna dair açıklamalarını ayrıntılarıyla yayınladık.

Bizler, “işimiz gazetecilik” ilkesiyle hareket ederek, her iki tarafında görüşlerini sizlere aktırdık. Bundan sonrası kamuoyunun takdirleri ….

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.