Halkın içinde, otobüste, minibüste, çarşıda, pazarda… En mütevazı şöhretlerden biri. Daha doğrusu şöhretin hiç değiştirmediklerinden biri. Sanatçının ekranda göz önünde olması nedeniyle halka örnek olması gerektiğini savunan, aynı zamanda halktan biri olduğunu asla unutmaması gerektiğinin altını çizen, ekranların örnek babası Altan Erkekli.
Haber Giriş Tarihi: 16.04.2017 20:49
Haber Güncellenme Tarihi: 16.04.2017 20:49
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Gazetemizin bu hafta ki sanat köşesi konuğu "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü" adlı tiyatro oyununda, vefat eden Gürdal Tosun'un rollerini üstlenen sanatçı, "Vizontele" adlı sinema filminde de Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ'la başrolü paylaşan Türk sineması, Türk tiyatrosu ve dizi oyuncusu olan Altan Erkekli.
B. BARAK: Kendinizden bahseder misiniz?
A. ERKEKLİ:1 Ocak 1955 yılında dünyaya gelmişim. Lise eğitimimi Kadıköy Maarif Koleji'nde aldım. Lise döneminde tiyatroyla ilgilenmeye başladım. Sonra tiyatrodan vazgeçip inşaat mühendisi olmaya karar verdim. Eğitimim sırasında, fakülte öğrencileri tarafından hazırlanan "Kopermikli Yüzbaşı" oyununda, başrol oyuncusunun gösterime gelememesi sebebiyle başrolde sahneye çıktım. Oyunun galasının ardından yanıma yaklaşan Rutkay Aziz'in "AST gemisine hoş geldin" sözleriyle profesyonel oyunculuğa başlamış oldum. Mezun olduktan sonra, DTCF Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat Dalı'nda öğretim görevlisi olarak çalıştım ve AST'ta oyunculuğa devam ettim. 1985 - 1989 yılları arasında Devlet Tiyatroları'nın Çocuk ve Gençlik Tiyatroları bölümünde çalıştım. 1989 yılında yeniden AST'a döndüm. Susam Sokağı'ndaki Edi karakterini seslendirdim.
B. BARAK: Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
A. ERKEKLİ: Benim düşlerimde inşaat mühendisi olmak vardı. Diyarbakır Maarif Koleji’nde daimi yatılı okuyordum. Okulda bir müsamerede Müdür Bey’in taklidini yaptım. İngilizce hocalarımız Amerikalıydı. Onlardan biri bana “You’ll be great actor” yani büyük oyuncu olacağımı söylemişlerdi bende güldüm ve mühendis olacağımı söylemiştim. Sonra İstanbul’a Kadıköy Maarif Koleji’ne naklim yapıldı ve benim yeteneğimi fark eden oradaki İngilizce öğretmenim Pesen Hanım sayesinde tiyatrocu oldum.
B. BARAK: Aldığınız ödüller?
A. ERKEKLİ: 1982 ve 1996 yıllarında Sanat Kurumu En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, 1996-1997 sezonunda "İnadına Yaşamak" ile Altan Erbulak ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği ödülleri. 2002 yılında Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği tarafından Kristal Martı ödülü.
B. BARAK: BKM’ye nasıl başladınız?
A. ERKEKLİ: Yılmaz Erdoğan teklifte bulununca, önce kabul etmek istemedim. Rutkay abi “Çok güzel işler yapıyorlar, farklı olabilir senin hayatında” dedi. Hakikaten de farklı oldu. BKM, İstanbul’da kitlelerle buluşmamda bana çok büyük katkı sağladı. Başlamam böyle oldu sonrasında 25 sene birlikte tiyatro yaptık, ödüller aldık ama tiyatro dışında bizi kimse tanımadı. Sonra Vizontele, Bir Demet Tiyatro, daha sonra Bir İstanbul Masalı derken herkes tanıdı. Tiyatro ilk aşkımız ama filmler ve diziler vasıtasıyla her yerdeki insan aynı anda seyrediyor ve sizi tanıyor.
B. BARAK: Peki siyaset?
A. ERKEKLİ:2009 Yerel seçimlerinde, Cumhuriyet Halk Partisi'nden Beşiktaş Belediye Meclisi Üyeliğine seçildim. 2007 yılından beri, Başkent İletişim Bilimleri Akademisi'nde, Diksiyon, Spikerlik ve Sunuculuk, Seslendirme ve Oyunculuk eğitimleri vermekteyim.
B. BARAK: Sanatta paranın önemi nedir?
A. ERKEKLİ:Para bizim hayatımızda hep arkalarda kalmıştır. Sevgili Rutkay Abi’nin bize hep öğrettiği bir şey vardır: “Para’nın P’sini etmeyin hayatta. Siz parayı değil işinizi konuşun. Nasıl yapacağınızı, işinizin içinde neler olması gerektiğini konuşun. Para nasıl olsa gelir. En mükemmel ilişkilerin olduğu işlerde olun, insanlık, barış, emeğin kutsallığı, sevgi, dostluk adına ne yapacaksanız projelerinizde onlar olsun” derdi. Biz böyle öğrendik ve böyle hareket ettik.
B. BARAK: Sosyal sorumluluk projelerinde çok yer alıyorsunuz neden?
A. ERKEKLİ: Biz tüm oyuncular organlarımızı bağışlıyoruz. Halkımıza örnek olmanın yanı sıra hepimizin bu ülkenin mutluluğu için yüreklerimizde sevgi olduğuna inanıyorum. Ama ne olur hayata biraz daha en can alıcı noktalarından bakmamız gerektiğini unutmayalım. 2.5 milyon da 0-18 yaş grubu beyin felçlisi (serebralparsili) çocuk var bu ülkede. Ben onların da derneğinin başkanıyım. 71 milyonluk Türkiye’nin 8.5 milyonu engelli. Onların da bu ülkede yaşam hakları olduğunu unutmamalıyız. Her hafta talih oyunları oynuyorum, sayısal loto ve süper loto devrettikçe heyecanım artıyor. Çünkü eğer bana çıkarsa bir hedefim var, serebralparsililerin tedavisinin tek merkezden yapılacağı bir kompleks yapmak istiyorum. Benim bir abim var. Bir de ablam varmış, o 1.5-2 yaşında ölmüş. Annem o sırada Sarıkamış’ta gencecik bir subay eşi. Anneme “Neden öldü?” diye soruyoruz, “Bilmiyorum ki bir ağlamaya başladı, ağladı, ağladı, ateşlendi iki gün içinde gitti” diyor. Bu hikâye beni çok etkiledi ve çaresiz insanların derdine merhem olmak istedim. Çok duyarlı sanatçı arkadaşlarım var. Çok duyarlı vatandaşlarımız var. Hep beraber yardıma muhtaç insanlarımıza derman olabiliriz.
B. BARAK: Çok iyi oyuncu olmanıza neden nedir?
A. ERKEKLİ: Babam “Ne yapacaksan en iyisini ol” diyordu. Bana da onun sözüne istinaden en iyi garson olabilirim, en iyi otobüs şoförü olabilirim, her şeyin üstesinden gelebilirim gibi geliyor. İnsan isteyerek yaptığı her işi başarır.
B. BARAK: Hangi oyunlarda yer aldınız?
A. ERKEKLİ:Bana Bir Şeyhler Oluyor, Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü, Yolcu, İnadına İnsan, Kayıplar, Akrep, Kardeş Sofrası, İnadına Yaşamak, Pazar Keyfi, Jan Dark Davası, Bir Ceza Avukatının Anıları, Bir Halk Düşmanı , Ay,Carmela, 403.Kilometre, Sakıncalı Piyade, Yer Demir Gök Bakır,Salpa ,Ayak Takımı Arasında , Mefisto, Yusuf ile Menofis, Nafile Dünya, Bir Şehnaz Oyun,Misafir, Galile'nin Yaşam, Taziye , Gorki, Küçük Adam N’oldu Sana , Sihirli Giysi, Hikaye-i Mahmut Bedrettin, Sınırda-Duvar, Oyun Nasıl Oynanmalı , Kafatası, Ferhat ile Şirin , Tak-Tik , Sakıncalı , Zengin Mutfağı , Komün Günleri, 804 İşçi.
B. BARAK: Hangi filmlerde rol aldınız?
A. ERKEKLİ:2012 Acayip Hikâyeler (TV) – Nazif, 2012 Yalan Dünya (TV) - Şehmuz Kocabaş, 2011 Aşk Tesadüfleri Sever – Yılmaz, 2010 Yerden Yüksek - Ziya Hoca, 2010 Şen Yuva (TV) - Kalender Şenyuva, 2009 Güneşi Gördüm - Davut Altun, 2008 Aşk Geliyorum Demez - Miran Dayı, 2005-2007 Beyaz Gelincik (TV) - Halil Aslanbaş, 2006 Cenneti Beklerken – Çoban, 2006 Unutulmayanlar – Aziz, 2006 Eve Dönüş – Hoca, 2006 Sınav (film) - Almancı Sedat, 2005 Organize İşler - Yusuf Ziya Ocak, 2005 Anlat İstanbul – Hilmi, 2004 Vizontele Tuuba - Nazmi Doğan, 2004 Hızlı Adımlar – Lütfü, 2003 Bir İstanbul Masalı (TV) - Cemal Kozan, 2003 Havada Bulut (TV), 2001 Vizontele - Nazmi Doğan, 2001-2002, 2006-2007 Bir Demet Tiyatro (TV), 2000 Merdiven, 1996 80. Adım, 1994 Kurtuluş (TV) - Yakup Kadri Bey, 1993 Mavi Sürgün, 1991 Deniz Gurbetçileri, 1989 Can Şenliği, 1982 Dolap Beygiri
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Sanatçı Topluma Örnek Olmalı” (Bedia BARAK)
Halkın içinde, otobüste, minibüste, çarşıda, pazarda… En mütevazı şöhretlerden biri. Daha doğrusu şöhretin hiç değiştirmediklerinden biri. Sanatçının ekranda göz önünde olması nedeniyle halka örnek olması gerektiğini savunan, aynı zamanda halktan biri olduğunu asla unutmaması gerektiğinin altını çizen, ekranların örnek babası Altan Erkekli.
Gazetemizin bu hafta ki sanat köşesi konuğu "Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü" adlı tiyatro oyununda, vefat eden Gürdal Tosun'un rollerini üstlenen sanatçı, "Vizontele" adlı sinema filminde de Yılmaz Erdoğan ve Demet Akbağ'la başrolü paylaşan Türk sineması, Türk tiyatrosu ve dizi oyuncusu olan Altan Erkekli.
B. BARAK: Kendinizden bahseder misiniz?
A. ERKEKLİ:1 Ocak 1955 yılında dünyaya gelmişim. Lise eğitimimi Kadıköy Maarif Koleji'nde aldım. Lise döneminde tiyatroyla ilgilenmeye başladım. Sonra tiyatrodan vazgeçip inşaat mühendisi olmaya karar verdim. Eğitimim sırasında, fakülte öğrencileri tarafından hazırlanan "Kopermikli Yüzbaşı" oyununda, başrol oyuncusunun gösterime gelememesi sebebiyle başrolde sahneye çıktım. Oyunun galasının ardından yanıma yaklaşan Rutkay Aziz'in "AST gemisine hoş geldin" sözleriyle profesyonel oyunculuğa başlamış oldum. Mezun olduktan sonra, DTCF Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat Dalı'nda öğretim görevlisi olarak çalıştım ve AST'ta oyunculuğa devam ettim. 1985 - 1989 yılları arasında Devlet Tiyatroları'nın Çocuk ve Gençlik Tiyatroları bölümünde çalıştım. 1989 yılında yeniden AST'a döndüm. Susam Sokağı'ndaki Edi karakterini seslendirdim.
B. BARAK: Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
A. ERKEKLİ: Benim düşlerimde inşaat mühendisi olmak vardı. Diyarbakır Maarif Koleji’nde daimi yatılı okuyordum. Okulda bir müsamerede Müdür Bey’in taklidini yaptım. İngilizce hocalarımız Amerikalıydı. Onlardan biri bana “You’ll be great actor” yani büyük oyuncu olacağımı söylemişlerdi bende güldüm ve mühendis olacağımı söylemiştim. Sonra İstanbul’a Kadıköy Maarif Koleji’ne naklim yapıldı ve benim yeteneğimi fark eden oradaki İngilizce öğretmenim Pesen Hanım sayesinde tiyatrocu oldum.
B. BARAK: Aldığınız ödüller?
A. ERKEKLİ: 1982 ve 1996 yıllarında Sanat Kurumu En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, 1996-1997 sezonunda "İnadına Yaşamak" ile Altan Erbulak ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği ödülleri. 2002 yılında Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği tarafından Kristal Martı ödülü.
B. BARAK: BKM’ye nasıl başladınız?
A. ERKEKLİ: Yılmaz Erdoğan teklifte bulununca, önce kabul etmek istemedim. Rutkay abi “Çok güzel işler yapıyorlar, farklı olabilir senin hayatında” dedi. Hakikaten de farklı oldu. BKM, İstanbul’da kitlelerle buluşmamda bana çok büyük katkı sağladı. Başlamam böyle oldu sonrasında 25 sene birlikte tiyatro yaptık, ödüller aldık ama tiyatro dışında bizi kimse tanımadı. Sonra Vizontele, Bir Demet Tiyatro, daha sonra Bir İstanbul Masalı derken herkes tanıdı. Tiyatro ilk aşkımız ama filmler ve diziler vasıtasıyla her yerdeki insan aynı anda seyrediyor ve sizi tanıyor.
B. BARAK: Peki siyaset?
A. ERKEKLİ:2009 Yerel seçimlerinde, Cumhuriyet Halk Partisi'nden Beşiktaş Belediye Meclisi Üyeliğine seçildim. 2007 yılından beri, Başkent İletişim Bilimleri Akademisi'nde, Diksiyon, Spikerlik ve Sunuculuk, Seslendirme ve Oyunculuk eğitimleri vermekteyim.
B. BARAK: Sanatta paranın önemi nedir?
A. ERKEKLİ:Para bizim hayatımızda hep arkalarda kalmıştır. Sevgili Rutkay Abi’nin bize hep öğrettiği bir şey vardır: “Para’nın P’sini etmeyin hayatta. Siz parayı değil işinizi konuşun. Nasıl yapacağınızı, işinizin içinde neler olması gerektiğini konuşun. Para nasıl olsa gelir. En mükemmel ilişkilerin olduğu işlerde olun, insanlık, barış, emeğin kutsallığı, sevgi, dostluk adına ne yapacaksanız projelerinizde onlar olsun” derdi. Biz böyle öğrendik ve böyle hareket ettik.
B. BARAK: Sosyal sorumluluk projelerinde çok yer alıyorsunuz neden?
A. ERKEKLİ: Biz tüm oyuncular organlarımızı bağışlıyoruz. Halkımıza örnek olmanın yanı sıra hepimizin bu ülkenin mutluluğu için yüreklerimizde sevgi olduğuna inanıyorum. Ama ne olur hayata biraz daha en can alıcı noktalarından bakmamız gerektiğini unutmayalım. 2.5 milyon da 0-18 yaş grubu beyin felçlisi (serebralparsili) çocuk var bu ülkede. Ben onların da derneğinin başkanıyım. 71 milyonluk Türkiye’nin 8.5 milyonu engelli. Onların da bu ülkede yaşam hakları olduğunu unutmamalıyız. Her hafta talih oyunları oynuyorum, sayısal loto ve süper loto devrettikçe heyecanım artıyor. Çünkü eğer bana çıkarsa bir hedefim var, serebralparsililerin tedavisinin tek merkezden yapılacağı bir kompleks yapmak istiyorum. Benim bir abim var. Bir de ablam varmış, o 1.5-2 yaşında ölmüş. Annem o sırada Sarıkamış’ta gencecik bir subay eşi. Anneme “Neden öldü?” diye soruyoruz, “Bilmiyorum ki bir ağlamaya başladı, ağladı, ağladı, ateşlendi iki gün içinde gitti” diyor. Bu hikâye beni çok etkiledi ve çaresiz insanların derdine merhem olmak istedim. Çok duyarlı sanatçı arkadaşlarım var. Çok duyarlı vatandaşlarımız var. Hep beraber yardıma muhtaç insanlarımıza derman olabiliriz.
B. BARAK: Çok iyi oyuncu olmanıza neden nedir?
A. ERKEKLİ: Babam “Ne yapacaksan en iyisini ol” diyordu. Bana da onun sözüne istinaden en iyi garson olabilirim, en iyi otobüs şoförü olabilirim, her şeyin üstesinden gelebilirim gibi geliyor. İnsan isteyerek yaptığı her işi başarır.
B. BARAK: Hangi oyunlarda yer aldınız?
A. ERKEKLİ:Bana Bir Şeyhler Oluyor, Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü, Yolcu, İnadına İnsan, Kayıplar, Akrep, Kardeş Sofrası, İnadına Yaşamak, Pazar Keyfi, Jan Dark Davası, Bir Ceza Avukatının Anıları, Bir Halk Düşmanı , Ay,Carmela, 403.Kilometre, Sakıncalı Piyade, Yer Demir Gök Bakır,Salpa ,Ayak Takımı Arasında , Mefisto, Yusuf ile Menofis, Nafile Dünya, Bir Şehnaz Oyun,Misafir, Galile'nin Yaşam, Taziye , Gorki, Küçük Adam N’oldu Sana , Sihirli Giysi, Hikaye-i Mahmut Bedrettin, Sınırda-Duvar, Oyun Nasıl Oynanmalı , Kafatası, Ferhat ile Şirin , Tak-Tik , Sakıncalı , Zengin Mutfağı , Komün Günleri, 804 İşçi.
B. BARAK: Hangi filmlerde rol aldınız?
A. ERKEKLİ:2012 Acayip Hikâyeler (TV) – Nazif, 2012 Yalan Dünya (TV) - Şehmuz Kocabaş, 2011 Aşk Tesadüfleri Sever – Yılmaz, 2010 Yerden Yüksek - Ziya Hoca, 2010 Şen Yuva (TV) - Kalender Şenyuva, 2009 Güneşi Gördüm - Davut Altun, 2008 Aşk Geliyorum Demez - Miran Dayı, 2005-2007 Beyaz Gelincik (TV) - Halil Aslanbaş, 2006 Cenneti Beklerken – Çoban, 2006 Unutulmayanlar – Aziz, 2006 Eve Dönüş – Hoca, 2006 Sınav (film) - Almancı Sedat, 2005 Organize İşler - Yusuf Ziya Ocak, 2005 Anlat İstanbul – Hilmi, 2004 Vizontele Tuuba - Nazmi Doğan, 2004 Hızlı Adımlar – Lütfü, 2003 Bir İstanbul Masalı (TV) - Cemal Kozan, 2003 Havada Bulut (TV), 2001 Vizontele - Nazmi Doğan, 2001-2002, 2006-2007 Bir Demet Tiyatro (TV), 2000 Merdiven, 1996 80. Adım, 1994 Kurtuluş (TV) - Yakup Kadri Bey, 1993 Mavi Sürgün, 1991 Deniz Gurbetçileri, 1989 Can Şenliği, 1982 Dolap Beygiri
BEDİA BARAK
En Çok Okunan Haberler