Hava Durumu

Mekanın 4 Özelliği İle Üzerimizdeki Etkileri

Yazının Giriş Tarihi: 25.04.2018 16:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.04.2018 16:34
Bulunduğumuz mekan; mahremiyet, iç hava kalitesi, akustik ve aydınlatma açısından dikkate alınarak hazırlanmış olmalıdır. Ortam; sağlığımızı, performansımızı ve mutluluk duygumuzu etkiler.

Kişisel alanın korunması; iletişimi, davranışları ve stres seviyesini değiştirir. İç hava kalitesi ve akustik; biyolojik, psikolojik ve çalışma performansında etkilidir. Aydınlatma ise; beyin aktivitelerini ve duyguları harekete geçirir.

İnsanların çevreleri ile sözsüz iletişime geçtikleri kişisel alanlarını kontrol edebilmesi ve düzenleyebilmesi, fiziksel çevre tasarımının buna uygun düzenlenmesi ile olanaklıdır. Kişisel alan algısının bozulmasında fiziki çevre önemlidir. Kişisel alan algısındaki olumsuzluklar; hakimiyet, sahiplik ve aidiyet hissinin azalmasına, güvensizlik hissinin artmasına neden olmaktadır.

İç hava kalitesinin kabul edilebilir sınır-limit değerleri aşması, biyolojik ve psikolojik açıdan sağlık sorunlarına yol açar. Biyolojik sorunlar; üst solunum yollarında tahriş, ciğerlerde astım ve benzeri semptomlar, baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, ciltte hassasiyet kızarıklık, kaşıntı, koku ve tat duyusunda değişikliklerdir. Mental rahatsızlıklar; zihinsel yorgunluk, hafıza kaybı ve konsantrasyon eksikliği olarak sıralanabilir.

 Sağlıklı atmosfer için;

-Sıcaklık

-Nem oranı

-Hava hareketi

-Temizlik (Filtreleme)

-Taze hava alımı konforlu bir iç atmosfer sağlamada ideal değerler aralığında olmalıdır.

 Kapalı mekanlarda gürültünün denetim altına alınması ve istenmeyen seslerin önlenmesi, akustik mekan kalitesidir. İşitsel konfor ile insan üzerindeki stresin azaldığı, eğitim yapılarında öğrencilerin öğrenme performansının arttığı, ofislerde çalışanların verimliliğine katkı sağlandığı ve konsantrasyon-dikkat bozukluklarının azaldığı çeşitli araştırmalar ile ortaya konulmuştur.

 İşitsel açıdan gerekli konfor koşulları sağlanmadığında, insan sağlığı üzerinde; işitme kayıpları, solunum sistemi sorunları, kan basıncının artması, cilt direncinin zayıflaması, refleks zayıflıkları, göz bebeğinin büyümesi, hormonal dengenin bozulması v.s. gibi pek çok fizyolojik etkiler görülebilmektedir. Psikolojik etkiler ise; yorgunluk, gerginlik-sıkıntı, uykusuzluk, saldırgan davranışlar, dikkatin dağılması, iş veriminde ve öğrenmede azalma, hafızada zayıflık gibi olabilmektedir.

 Işığın; insanın melatonin ve kortizol hormonlarını etkileyerek biyolojik ritmini düzenlediği, ışık ve sağlık arasındaki ilişkiyi araştıran pek çok çalışma ile ortaya konulmuştur. Günışığı üzerine yapılan araştırmalarda günışığının; depresyonu yok edici özelliği, vücutta D vitamini sentezine yardımcı olması, insana enerji vermesi, zihni canlandırması ve hormonları etkileyerek biyolojik ritmi dengelemesi gibi etkileri belirlenmiştir.

 Günışığının insan sağlığı üzerinde bilinen olumlu etkileri ile dinamik yapma aydınlatmanın, günışığına benzer renksel özelliklere sahip olması istenmektedir. Günışığına benzer aydınlatma ile; kişilerin konsantrasyon ve dikkat dağınıklığı sorunları azaltılarak, işteki veriminin ve performansının artması sağlanmaktadır.

 İnsan, doğadaki canlılardan biridir. Yapıların, insanın doğadan bir varlık olmasına uygun koşullarda hazırlanması gerekmektedir.

 Özümüze uygun sürdürebildiğimiz yaşamlarımız olması dileklerimle…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.