Hava Durumu

İhtiyacımız

Yazının Giriş Tarihi: 12.08.2017 12:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.08.2017 12:59

Sistemsel problemlerin sonuçlarını her zaman olduğu gibi yine alt geliri oluşturan vatandaş çekmektedir.

Dün gece Bursaray’ın son seferiyle, Osmangazi’den Yıldırım’a doğru hareket ederken konumuz değerli bir abimizle Adalet kavramından çıkarak yerel seçimlerde ne olur konusunu harıl harıl tartışırken, vatandaşın biri yorgun gözlerle sesini de yakın bir çevrenin duyacağı şekilde çıkararak “Ben 1900 TL maaş alıyorum, bunun 100 küsür TL si buna gidiyor, bilmem kaç kuruşu şuraya gidiyor ve benim elimde sonuç olarak 1780 TL geçiyor bu hak mı, bu adalet mi? 10 saat fabrikada çalışıyorum birileri sayemde zengin oluyor ve yine olan bana oluyor bu adalet mi? Belediye başkanına 3 kere ulaştım, üçünde de tamam bakarız dedi, bu yerel yöneticilik mi?” dedi. Arka arkaya gelen bu sorulara karşı açıkçası sustum kaldım. Etraftaki insanlarda kulak vermişlerdi konuya. Adam tekrar girdi konuya “abi benim çocuklarım var, ben onlara yetemiyorum. Sen gazetecisin bu dediklerimi köşene yaz ve Cumhurbaşkanı sesimi duysun diye” haykırdı.

Açıkçası söylenen sözlerin ağırlığı ses tonuna ve yüz mimiklerine yansımıştı. Evet, diyecek bir şey yok. Adam haklı. 1800 TL maaş alıyor. 3 erkek çocuğu var, kiralık evde oturuyor ve her gün bir fiil 10 saat çalışıyor. Bunu merkezi yöneticilerimiz görmeli. Merkezi yöneticilerimiz derken hükümet görmeli. Açıkçası adamı dinlerken gözlerim doldu. Açlık sınırının altında geçim sürerken büyüklerimiz devlet yetkililerimiz ekonomik olarak büyüyoruz söylevleri ile vatandaşın karşısına çıkmaktadırlar.

Tüm gece uykularım kaçmış şekilde düşündüm. Acaba bu ülkede kaç milyon bu şekilde insan bulunmakta. Niçin bu çileye katlanmakta? Bu çileye katlanırken kimler bu insanları sömürmekte? Evet bir sürü soru geldi ve geçti aklımdan. Her birine cevaplar verdim ama hiçbiri beni memnun etmedi.

Sabah dışarıya çıktığımda insanların yüzlerini incelemeye devam ettim. Kimse mutlu olmadığını hissettim. Bir insanın yüzü gülmez mi? ne yazık ki karşılaşmadım. Birkaç kişiyle de konuşmaya çalıştım, üniversite, işsizlik, sağlık ve kültür sanat konularıyla ilgili ama biliyor musunuz bu konulara ilişkin kimse bana mutlu kelimeler sarf etmedi.

Bu ülkede ciddi bir sistem noksanlığı bulunmakta. Bu sistem noksanlığından dolayı sadece çıkar sahipleri mutlu. Bu çıkar sahipleri ise vatandaş arasında değil. İşte bu nedenle sistemin dizaynı için reformlar yapılmalıdır. Bu ülkenin kurucularının hiç biri, bu ülkenin bu duruma gelmesi için kurmadığını bilmeliyiz. Sorun büyük. Sorunu çözmek ise her zaman olduğu gibi genç beyinlere düşmektedir.

Genç beyinler açıkçası akli bir şekilde elini taşın altına koymalılardır. Yaşanan sorunların daha fazla büyümeden çözümlerini bulmak için çalışmalılardır. Bugün bu ülkenin en büyük ihtiyacı budur. Herkes konunun önemini fark etmesi için sabah veya gece metrosuna binmesi ve bir iki sohbet etmesi yeterlidir. Ülkenin neye ihtiyacı olduğunu açıkça görmüş olacaklardır. Artık genç düşünme ve genç olarak üretmek gerektiği zamandayız. Bunu bilerek hareket etmeliyiz.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.