Türkiye, dünya üzerindeki yeri anlamını hemen hemen her yazımda vurgulamaktayım. Türkiye’nin siyaseti de, kültürü de, sporu da, başarıları da yani her şeyi bulunduğu konumla ilgilidir.

O nedenle ki tüm dünya ülkelerinin imrenerek baktığı, hatta birçok kişinin hala bu coğrafya üzerinde derin hayallerinin olduğunu bilmekteyiz.

Bu coğrafyada yaşayanlar, yani bizler bunu çok fazla fark edemiyoruz.

Dünya niçin Türkiye diyor?

Dünya neden bu ülke üzerinden hayaller kuruyor?

Tüm terör çatışmaları niçin bu coğrafya üzerinde gerçekleşiyor?

Haçlı seferleri niçin bu coğrafya üzerine yapılmış?

Eski ipek yolları ve baharat yolları için coğrafyamızın önemi nedir?

Enerji yolları niçin coğrafyamız üzerinden geçiyor?

Yer altı kaynakları niçin dünya ülkelerinin gözlerini kamaştırıyor?

Üç tarafı denizlerle olmanın önemi nedir?

Dört mevsimin yaşanıyor olması neleri bize getiriyor?

Avrupa ve Asya kıtalarının birbirine bağlıyor olmasının yanında merkezde olma özelliği ne anlama geliyor?

Güç savaşları sürekli çevremizde dolaşırken coğrafyamıza kimse neden doğrudan müdahale edemiyor?

İslam dininin en iyi yaşanması neyi beraberinde getiriyor?

Yani gördüğünüz gibi birçok sorulabilecek soru mevcut. Ancak bir soru var ki aslında hepsinden önemli.

Birçok medeniyet niçin bu coğrafya üzerinde kurulmak istenmiş? Niçin ilk medeniyetin belirtileri Mezopotamya taraflarında?

Dedim ya Türkiye çok önemli diyerek geçiştirilemeyecek bir yapıya sahiptir. 

Bu coğrafyada yaşayan bütün bu soruları detaylıca incelemeli özümsemeli ve yaşamının kalitesini ona göre belirlemelidir.

Hak etmediğimiz refah seviyesinde yaşadığımız ortadadır. Bu durumu düzeltmenin yolunu yöntemi üzerine çalışmalar yürütülmelidir. Bunun başlangıcı ise iyi bir eğitim sisteminin kurulmasıdır. Eğer evde, işte ve okuldaki eğitim ve öğretim becerimiz artarsa yukarıdaki sorduğum tüm sorulara akli ve mantıklı cevaplar veririz. Verdiğimiz bu cevaplar ile de refah kalitesinin hiç bir ülke ile tartışılmaz noktalara çıkmasını sağlarız.

Evet, bazı şeylerin yavaş yavaş fark ediliyor olduğunu görüyorum. Bu fark edilişi ilk yaşayanlar da ise refah seviyelerindeki gelişmeyi de izleyebiliyorum.

Türk insanı refahının artması muhakkaktır. Bu iyileştirmelerin gerçekleştirile bilinmesi için bugünün liderlerine, yöneticilerine, ilim adamlarına yani akıl adamlarına önemli roller düşmektedir. Kendilerini ateşe atmalı ve bu iyileşmelerini yapılabilmesi için tüm eforlarını harcamalılardır.

Zamana dayalı programlar ve sitemler kurarak bütün güçlerince aktif görev yapmalılardır. Bazı cümleleri birden fazla vurguluyorum çünkü çok önemli ve algının iyi oluşması gerektiğini düşündüğüm içindir. Eğer ateşten olan bu gömleği giyemeyeceklerini fark ediyorlarsa bu işlere hiç bulaşmamalı yapabilecek başka şeylerle yöneticiler uğraşmalıdır.

Bugün çevremizde sorumluluk almış olup da bulunduğu görevi yerine getiremeyen herkesi ihbar etmeli o koltukları onlara dar etmelidir.

Güzel günleri yaşayacağımız zamanların uğruna sorumluluklarımızı ve görevlerimizi iyi bilmeliyiz.

İhbarlarınız bol olması dileği ile....