Hava Durumu

Örnek davranış

Yazının Giriş Tarihi: 21.02.2018 16:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.02.2018 16:07
 Her yıl yüzlerce insan hastalık ya da kaza sonrası kan bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Bu cümleyi hemen hemen tüm kan bağışı kampanyalarında duymaktayız. O kadar doğru olmasına rağmen gerektiği ilgiyi de görememektedir. Bu durumu birazcık araştırdığımızda, yapılan araştırmalar ülkemizdeki yıllık kan bağışı oranının nüfusun yüzde 1,4’üne tekabül etmektedir. Kan bağışı, kan bekleyen kişilerin hayatlarını kurtarmasının yanı sıra kişinin kendi sağlığı açısından da yaşamsal önem taşıyor. Kan bağışında kan hücreleri yenileniyor, bu da daha sağlıklı ve daha güçlü bir vücuda sahip olunmasını sağlıyor.

Bilinmeli ki kan, tek kaynağı insan olan çok değerli bir ilaç. Yaklaşık kırk yıldan beri kan yerine kullanılabilecek ve bu değerli yaşam iksirinin yerini alabilecek, yapay bir madde elde etmeye yönelik çalışmalar olsa da, bu konuda tatmin edici hiç bir sonuçla karşılaşılamamıştır.

Düşünün ki; bir yakınınız hastanede, acil bir girişim yapılması gerekiyor, bunun için de uygun gruptan ve güvenli kan bulunması gerekiyor. Siz hemen kan vermeye hazırsınız, ancak sizin kanınız yakınınıza uygun değil. Aranan kan bulunamadı ve geçen zaman hastanızın aleyhine işliyor, yapılacak ameliyat geciktikçe başarı şansı da azalıyor. Çok sevdiğiniz bir insan (anneniz, babanız, kardeşiniz, eşiniz veya biricik evladınız olabilir) çaresizlik içinde bekliyor ve siz hiçbir şey yapamıyorsunuz.

İşte sağlıklı iken kan bağışlamakla böyle çaresiz bekleyen bir insana ve onun çaresizlik içinde kıvranan sevdiklerine çare olacağınızı düşünmeniz gerekiyor. Kan bağışlamanın bence en büyük yararı, insanın ömründe bir kez olsun bu duyguyu yaşamasıdır.

Gelişmiş ülkelerde bir yılda toplam ülke nüfusunun yüzde 3-4 kadar bir kısmı kan bağışlıyor. Bu miktar bağış gerçekleştiğinde, o ülkenin kan ve kan ürünleri ihtiyacı karşılanabiliyor ve hastaneye giden hasta veya yaralıların “kan bulma ya da bulamama” gibi bir derdi olmuyor. Ülkemizde ise yıllık bağış oranı yüzde yüzde 1,3 civarında.

Evimizi, arabamızı ve değerli şeylerimizi sigorta ettirerek, onlara gelebilecek zararları hissetmemek için yıllık olarak belli bir miktar paramızı bu iş için ayırmaktayız. Acaba sağlığımıza gelebilecek bir zarar halinde (bir kaza veya hastalık) kendimizi güvende hissetmemiz daha mı az önemli? Kesinlikle hayır. Böyle bir durumda çok paramız olması bile işimize yaramayacaktır. O halde bu konuda herkesin, üzerine düşeni yapması gereklidir.

Bugün bu sorumluğu hisseden Uluşehir Bursa Derneği, sanat ve eğitim etkinliklerinden engelli çocuklarımıza destek programları, anma günleri ve benzerleri gibi eğitim, sanat ve yardımlaşma faaliyetlerinin yanında tüm üyeleri ile Kızılay çadırına koşmuştur. Dernek üyeleri çeşitli duygu ve düşünceler ile kan kampanyasından memnun olduğu gözlemlendi. Kimileri Afrin için, kimileri daha önce kan aramış olup bulamadıkları için, kimileri kan vermenin önemini doğrudan bildiği için… çeşitli nedenlerden dolayı kan bağışında bulundular. Tabi başkalarına fayda sağlarken kendilerinin sağlığına da doğrudan katkı sağladılar.

Kendilerinde bir görev bilip sorumluğu göğüslediği ve başkalarına da güzel bir örnek teşkil ettikleri için Dernek başkanı Sayın Recep KORKMAZ başkanlığında, tüm yönetim kuruluna ve üyelerine sonsuz teşekkür ederim.

Bursa sizin gibi güzel insanların gözetiminde olduğunu bilmek mükemmel. Herkesin kan verme görevi olduğunu hatırlatıyorum. O zaman Haydi, Kızılay Kan toplama noktalarına…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.