Geçtiğimiz gün Gelecek Parti’ye hayırlı olsun ziyaretine giden Cumhuriyet Halk Partisi’ gitmiştir. Bu ziyaret sonrası ise ortak basın toplantısı düzenlenmiştir. Bu basın toplantısında birçok soru her iki lidere yöneltilmiş ve siyasilerin görüş ve önerileri alınmıştır. O basın toplantısında birçok konu konuşulmuştur ancak benim en dikkatimi çeken konu ise Sayın Ahmet Davutoğlu’nun ifade ettiği “Geçtiğimiz bayramda Cumhur İttifakına bayramlaşma teklifinde bulunduk ancak bu teklif kabul edilmedi”… Bayram neydi? Siyaset Neydi? Siyasetçi neydi? Vatan neydi? Milli olmak neydi? Kutuplaşma neydi? Eleştirmeyi güçlü yapmak gerekiyor ki bugünün siyasetçileri neleri unuttuğunu açıkça ortaya koymak gerekiyor. Yaşanan bu olayın bize gösterdiği durum şudur ki siyaset kurumu birbirine selam veremeyecek kadar uzaklaşmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kim ne der bilmiyorum ancak görünen o.  Siyasetçilerin yeri geldiğinde siyaseti bir kenara bırakamıyor olmaları açıkça gelecek nesiller için çok kaygı verici olarak görmekteyim. Bu nedenle olup bitenlerin iyileşmesi için tabanın var gücüyle siyasetçilerini uyarması gerekmektedir. Bugün görüyorum ki yapılacak birçok şey var. Yapılacak çok şey için ise toplumun her kesimine etkin görevler düşmektedir. Bu görevlerden biri de Siyasi partilerinin tabanına düşmektedir. Siyasi partilerin tabanı kendi parti yöneticilerine ciddi bir mesaj ulaştırmalıdır. Bu mesaj ise kendisi gibi düşünmeyen görüş savunucu olan liderlerin bir araya gelip beraberlik görüntüleri ortaya koymaları olmalıdır. Her görüş siyasetini hukuk devleti kuralları çerçevesinde yapsın. Buna hiçbir ihtirazımız yok. Hatta birçok konuda birbirlerine terste düşsünler buna da bir ihtiraz yok ama milli ve dini bayramlarda bile birbirlerini kabul edemiyor, birbirlerine selam veremiyorlarsa buna güçlü ihtirazlar yapılmalıdır. Bilinmeli ki coğrafyamız çok kültürlü ve çok kültürlü olduğu için çok zengin bir coğrafyadır. O nedenle ki o zenginliği muhafaza etmeli, hatta bu zenginliği artırmanın yolları bulunmalıdır. Bugün siyasi partilerin tabanı çevresindeki kişilere dikkatli bakmalıdır. Aile bireylerine, arkadaşlarına, iş arkadaşlarına, komşularına, bulunduğu yerden herkese bakmalıdır. Aynı görüşte olmamalarına rağmen birçok şeyi beraber yapmaktadır. Beraber para kazanmaktan, aynı apartmanın otomat parasını ödemeye kadar birçok şeyi beraber yapmaktadır. Bu kişiler birbirlerini gördüklerinde gülümser ve selam verirler. Niye mi o kişiyi sevmese bile yaşamına saygı durması gerektiği için. Peki, bu durum niye siyasi partilerin liderleri yapamaz. Yoksa birbirlerine, saygı mı duymuyorlar?   Parti tabanları olup bitenleri iyi değerlendirmelidir. Kutuplaştırma dilinin ve kutuplaştırma tavırlarının bu ülkeye katacağı hiçbir şey yok. Zarardan başka bir şey getirmez. Bilinmeli ki anayasal düzende yaşamaya çalıştığımız coğrafyada demokrasi bizim en büyük dayanağımız olmalıdır. Birbirimizle en üst şartlarda ortaklık yapabilmek için saygı temelinde toplanmalıyız. Çünkü hem içeride hem dışarıda birçok ciddi problem ile karşı karşıyayız. Bu problemlerin çözümü sadece ortak masalara gelmek ve birbirine saygı duymaktan geçer. Eğer problemler çözülsün istiyorsak saygı duymak gerekir. Saygı duymuyorsak zaten problemleri çözmeyi bırakın daha fazla problemin ekleneceği ortadadır. O nedenle kutuplaştıran her davranışı ne yazık ki kabul etmiyorum.