Bursa'da başta olmak üzere diğer şehirlerde de ortaya çıkan, başka büyük bir problem bulunmaktadır. Bu problem dün İngilizce yazılmış ve az anlaşılıyor dediğimiz İngilizce tabelalardır. Bugün ise İngilizce tepelerin yanında çoğu kişinin anlamadığı Arapça tabelaların çokça yer almasıdır. Arapça tabelaları genelde Türkçe tabelalarının altında küçük yazılmış olarak görmekteydik. Bugün ise Arapça tabelalar; sadece ana caddelerde değil, ara sokaklarda bile bulunmaktadır.

İşte bu, birçok vatandaş tarafından konuşulan önemli bir sorun haline dönüşmüştür.

Türkçe savunucuları bugünlerde bu konuyu gündeme getirmeye yavaş yavaş başladı. Açıkçası birçok insan için de alışık olmadığı bir durum olmuştur.

Devletin konu el atması gerekmekte ve bu konuya çözüm geliştirilmiş olması lazım. Tabi bu konunun yanında bu işletmelerin sahipleri ise yine Suriyeli vatandaşlarının olması sorunun daha da büyüten başka bir konudur. Oturma izinleri olmamasına rağmen kendine iş yeri açmış ve kayıt dışı ekonomi körüklemektedirler.

Zaten Sadece Arapça yabancı tabelalarının olmasının nedeni ise Suriyeliler tarafından açılmış olmalarıdır. Evet, bu insanların da geçimlerini sürdürebilmesi için çeşitli uğraşlarda ve çeşitli işlerde yer alması gerekmektedir. Yabancı tabela meselesi gibi asıl mesele bu insanların kayıt dışı ekonomi ayakta tutuyor olmalarıdır.

İşte sorun burada. Devletin bu iki temel noktayı masaya yatırılması gerekmektedir. Yerel yönetimler marifetiyle de sorunu kökünden çözmelidir. Bu sorun her geçen gün katlanarak büyümesi bugünden engellenmelidir. Bakınız Bursa Çarşamba Mahallesindeki ara sokaklardaki iş yerlerine ve oturan insanlara. Sokakların neredeyse tamamında yalnızca Arapça yazılmış ifadeler bulunmaktadır. Bununla birlikte yine yalnız bu iş yerlerinde Suriyeliler alış veriş etmektedir. Bu durumu Türkler ise acımasızca kullanmaktadır. Buda başka büyük bir sorundur. Yirmi metrekarelik yerleri altı yüz avroya aylık kiralanıp bir veya iki yıllık ise peşin alınmaktadır. Yani olay yalnızca yabancı tabelaymış gibi gözükse de beraberinde birçok vakayı taşımaktadır.

Adaptasyonun önemi yetkili kurumlarca ne anlama geldiğini daha hızlı ve daha anlamlı olarak öğrenilmelidir.

Toplumsal ve hukuksal alanda İnsanların birbirine girmemesi bu şartlar altında söz konusu bile değil. Ancak erken müdahale hiçbir sorunun yaşanmasına etkili bir çözüm olacaktır. Bugün asılan yabancı tabelalar, yarın kayıt dışı ekonominin büyümesi, daha sonra da ismini bugün telafi etmek istemediğim birçok sorun ile karşı karşıya kalacağız.

Bir an önce yetkililerin sorunu görüp sonra karşı çözümler geliştirmesi arzu etmekteyim.