Hava Durumu

Sloganlar

Yazının Giriş Tarihi: 23.07.2017 18:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.07.2017 18:44
 "Türk insanının en büyük noksanı, siyasi düşünceye gözlerini kapamış olmasıdır. Bütünü bilmediğimizden ya sloganlara esir olduk ya ideolojilere köle. Siyasi düşünce çağdaş insanın yolunu aydınlatacak en emin projektördür." Cemil Meriç'in bu sözündeki özellikle sloganlara esir olmak sözünü, toplumun her kesiminde yaşıyoruz. Siyasi bir fikri savunduğunu iddia edenler o fikrin bütününü bilmek ve o fikri idrak etmekten ziyade, fikri söyleyen kişinin sloganlarını söyleyerek ve sadece bu slogana biat ederek fikrini savunabiliyor. Bunun en tipik örneği, başkalarının ibadetlerine sıklıkla ve sert söylemlerle müdahale edip, islamın  şartından biri olan namazı kılmamasıdır. Elbette kimsenin ibadeti kimseyi ilgilendirmez ama sloganlarla savunulan fikri uygulamada kendisi yapmayan bir kişinin, bu fikri sert şekilde savunması ne kadar anlamlı?

Çevremizde mutlaka böyle kişiler vardır ancak vahim ve üzücü olanı, tartışma programlarına çıkıp toplumu yanlış bilgilendirmek pahasına bu şekilde davranan bir çok kişinin olmasıdır. Bu programlarda genel her şeyi en iyi şekilde bilen konuklar, hukuktan siyasete, uluslararası ilişkilerden sosyolojiye bir çok şeyi analiz etmekten çekinmiyorlar. Bu analizlere bakıldığında ise içeriğinin savunduğu siyasilerin söylemlerinden öteye gitmediği görülüyor. Savunulacak yeri olmayan bazı fikirlere karşı grubun fikri sıkıştırması karşısında kalsalar dahi savundukları siyasi partinin düşüncelerinden komik durumlara düşmeyi göze alarak vazgeçmiyorlar.

Çoğu zaman fikirlerin tartışılmasından uzak demogoloji ağırlıkta olan bu programlarda yer alan kişiler, programdan sonra günlük hayatlarına nasıl devam edebiliyorlar? Özellikle fikri tartışmadan uzak sloganlarla konuşan akademisyenler farklı görüşten öğrencilerine ders verirken öğrencilerini tarafsız ve bilime bağlı kaldığı konusunda nasıl ikna edebiliyorlar? Ya da hukukun temel ilkelerini belli bir ideolojiyi savunmak adına ayaklar altına alırcasına konuşan hukukçular iş hayatlarına nasıl devam edebilirler?

Bu programlarda elbette gerçeği savunan ve sloganlara esir olmayan sayıları azda olsa bir kitle var ancak siyasi partiye üye olmayıp onun görüşlerini körü körüne savunanların ağırlıkta olduğunu kabul etmek gerekiyor. Gerçek fikri tartışmaların da olduğu programların az da olsa var olduğu gerçeğini bir kenara koymadan genel olarak tartışma programlarının yukarıdaki gibi ilerlediğini kabul etmek gerekmektedir. Bu noktada bu tartışma programlarının içeriğini oluşturan kişilerin, reyting için bağırarak tartışanlara, bir birlerine ve maalesef farklı görüşlere hakaret edenlere öncelik taşıdığı net şekilde görülmektedir.

Toplumu gerçekten bilgilendirecek ve fikri olarak ileriye götürecek programlara gerçekten ihtiyaç bulunmaktadır. Ancak siyasi çıkar uğruna ve mesleklerine ihanet edercesine bağırıp sloganlar atanlar, farklı fikirlere karşı saygısı olmayıp hakaretvari söylemlerle bu fikirleri savunanları rencide edenlerin olduğu programlar topluma yarardan ziyade zarar vermektedir. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.