Hava Durumu

SOSYAL MEDYA TERAPİMİZ’miş

Yazının Giriş Tarihi: 30.09.2020 13:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.09.2020 13:20
 Ne muhteşem hayatlarımız var. Face, Instagram, Twitter... Pürüzsüz ciltlerimiz, şahane kıyafetlerimiz, arkadaşlarımızla kahvenin yanında lokumlu selfiler... Eh işte..  Hayat böyle geçip gidiyor. İyi ki varsın sosyal medya! Her şeyden önce şu malum statü endişemizin üstesinden gelmemize çok yardımcı oluyor. Mesela evimizin en güzel köşesinde, muhtemelen bir ay para biriktirip edindiğimiz marka elbiseyi giyerek, rötuş, bol makyaj ve en ince halimizle ne de güzel statü savaşına biz de dahil oluyoruz. Ne yapsak, ne yapsak... Yok yetmez! En iyisi şehrin en pahalı kebapçısına gidelim, şöyle neşeli, bol tereyağlı ve görseli harika olan kebap tabağıyla flört selfilerimizi de eksik etmeyelim.. Çok şükür. Çevremizde olan hiç kimseden eksik kalmıyoruz! Sanal da olsa havalıyız neticede! Neyse ki statümüz bir ‘’tık’’ yükseldi.   Ve... Gözlemlerim şunu kanıtlıyor ki ben bu sosyal medya alanındaki statü savaşını baştan kaybetmiş görünüyorum. Bana göre görseller bile mutlak mesaj barındırmalı... Bilgi kaynaklı olmalı. Düşündürmeli.(düşünebilenler için) Niyeyse bu takıntım! Bu da bir fikir…   Öyle insanlar tanıyorum ki, sosyal medya paylaşımlarını profesyonel bir iş gibi görüyor. Olmazsa olmaz!.. Önce bir günaydın, sonraki adım ver elini sosyal medya... Fırın, market alışverişi ayak çekimleriyle başlıyor. Bir, iki, üç ve fonda kahkaha... ‘’Güzel bir sabahtan çok sevgili takipçilerime günaydınlar...’’ Arkadaşın takipçi sayısı 5000. Muhtemel 4.560 kişiyi zaten tanımıyorsun! Onların içinden kaç kişiyi seviyorsun? Onlar seni ne kadar seviyor? Ayrıca neden sevsinler?.. Hadi diyelim ki rötuşlu porselen görüntülerin ve havalı yerlerde çekilen fotoların ilgi çekici. Yüzlercesi de çok beğendi... Niye sevsinler? Merak ediyorum. Acaba piyangodan büyük ikramiyeyi kazansa bu kadar mutlu eder mi?   Peki, kısa vadede bizi mutlu eden şeyler bunlar mı artık? Yoksa uzun vadede mutlu edebilecekleri teğet mi geçiyoruz? Neleri kaçırıyoruz boş hayaller fırtınasına kendimizi kaptırarak? Tuhaf ama, biz mutlu olmayı artık sosyal medya yoluyla, muhtemelen de tanımadığımız insanlarla çözmeye çalışıyoruz! Oysaki bana göre daha verimli ve bilgi kaynağı olarak kullanılmalıdır. Mesela çok önemli gelişmeleri buradan takip edebiliyoruz aslında. Sosyal sorumluluk çağrıları sosyal medya paylaşımlarıyla ses getiriyor. Örneğin bir hayvana yuva bulma çabaları muhakkak ki neticeye ulaştırıyor. Yardım toplama kampanyaları ses getiriyor. ( Tabii yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaksa amaç) Kayıp çocuklarımıza, insanlarımıza daha kısa sürede ulaşmayı sağlıyor. Neden bir yazarın kitabını paylaşmıyoruz mesela. Ya da çok beğendiğimiz bir tabloyu... Oysa ki sanat ve gelişim ile ilgili paylaşım yapabileceğimiz çok fazla seçenek var. Bana göre sosyal medya müthiş olanaklar da sağlıyor bilgi kaynağı olarak kullanılırsa.     TAKMIŞ DURUMDAYIM. Hayatını yazarak kazanan biri için küçük bir kaç satırlık yer çok dar tabii ki benim için... Şu cep telefonu mesajları ve sosyal medya üzerinden mütemadiyen atılan şablon mesajlara takmış durumdayım. Gün aymadan ve ben henüz kuşlara, böceklere bile günaydın demeden başlıyor. Fakat muhakkak ki herkes gibi ben de çalışmak zorundayım. Önce ‘’günaydın’’...Yoğun çalışma temposundan ben her ne kadar fark etmesem de’’ mutlu günler ’’ şablon mesaj yağmuruyla aslında çoktan gün ortasına geldiğimi fark ediyorum. Birileri bir yerlerde yoğun çalışma temposundaysa veya bir toplantının tam ortasındaysa ‘’mutlu günler’’ mesaj fırtınasına yakalanınca çok ta mutlu olmuyor, mutlu geçmiyor... Mesleğim gereği önemli bir bilgi kaynağını gözden kaçırmamak için her mesaja ayrı ayrı bakıyorum. Fakat zamanımı çalışmak yerine mesaj okumaya adamak zorunda da kalıyorum... Derken çoktan akşam olmuş. Ve... ‘’iyi geceler ‘’ ... Emin olun ki çalınan zaman hiç kimseyi mutlu etmiyor. Ya da Sabahın 04.00 ‘ de gelen bir ‘’ günaydın’’ mesajı güne kesinlikle insanların ‘’aymadan’’ başlamasına neden oluyor! Haftanın bir günü ise atılan şablon mesajları telefonun hafızasını bile allak bullak edecek seviyeye ulaşıyor.Hiç tanımadığım insanlar tarafından atılan ve telefonumun kilitlenmesine neden olan bu çok özel şablon mesajları benim için çok özel bir durum değil. Sadece işimi engelliyor. Bolca vaktimi alıyor... Bunun yerine bir ‘’merhaba dost’’ telefonu çok daha mutluluk barındırıyor.   Eminim hepimiz harika insanlarız şüphesiz! Ama biraz daha harika olsak ta, çok abartmadan kullansak bu harika teknolojiyi! Aslında mevzu biraz da bu...
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.