Türkiye Suriye’nin Cerablus bölgesindeki İŞİD unsurlarını temizlemek üzere bir operasyon gerçekleştirdi. İŞİD’e karşı kurulan koalisyon tarafından desteklenen operasyon ile bölge alınarak Özgür Suriye Ordusu’nun(ÖSO) bölgeye yerleşmesi sağlandı. Böylelikle, Türkiye’ye sızmanın gerçekleştirildiği bölge daha güvenli hale gelmiş oldu.
Öncelikle vurgulanması gereken husus, İŞİD unsurlarının yıllardır varlığını hangi dinamikler etrafında sürdürdüğüdür. Çok büyük silahlı kuvvetlere sahip büyük devletler, İŞİD’e karşı olduklarını ifade etmelerine ve İŞİD’le savaştıklarını iddia etmelerine karşın neden yıllardır sonuç elde edemiyorlar? Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun da vurguladığı gibi, İŞİD özellikle ağır silahları nasıl temin etmektedir. Irak ve Suriye’de ele geçirilen silahları İŞİD’in şimdiye kadar çoktan kullanmış olması gerekmektedir…
Amerika ve Rusya’nın öncelikli büyük oyuncu olduğu Suriye meselesinde, karmaşık ilişkiler ağı mevcuttur. Genel olarak dostumun dostu dostumdur, düşmanımın düşmanı dostumdur gibi bir yaklaşım, Suriye politikası için geçerli değildir. Örneğin, dostumuz(?) Amerika’nın dostu PYD bizim için bir terör örgütüdür. Bu ilişkiler ağı içinde büyük devletler, İŞİD sonrası senaryolarda kendilerine yakın duran kuvvetler için mevzi kapma yarışındadır ki İŞİD’le mücadelede en büyük zaaf bu durumdan kaynaklanmaktadır. İŞİD sonrası Suriye için kendi desteledikleri grupların Suriye politikasında aktif olmasını istedikleri büyük devletler arasında ciddi bir mücadele söz konusudur…
Bu karışık ilişkiler ağı içinde en çok etkilenen Suriye ve Irak’ın sınır komşusu Türkiye olmuştur. Yıllardır savaşın etkilerini her şekilde ülke olarak hisseder olduk. 3 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz ve en kötüsü farklı terör örgütlerinin sürekli şekilde saldırılarına muhatap oluyoruz. İşte bu durum, içinde kırmızı çizgilerimizi ülke olarak korumaya çalışıyoruz. Fırat’ın Batısına PYD’nin geçmemesi ve burada bir koridor oluşturmaması için politik alanda mücadele vermeye çalışıyoruz…
Kısa vadede İŞİD’in bitirilmesi ön görülememekle birlikte orta ve uzun vadede ülkeler uzun vadeli politikaları için mücadele etme eğilimi göstermektedir. Bu durum Suriye sorununun uzun vadeli kalıcı çözümünün oldukça zor olduğunu göstermektedir…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yücel BAŞTAN
Suriye Meselesi
Türkiye Suriye’nin Cerablus bölgesindeki İŞİD unsurlarını temizlemek üzere bir operasyon gerçekleştirdi. İŞİD’e karşı kurulan koalisyon tarafından desteklenen operasyon ile bölge alınarak Özgür Suriye Ordusu’nun(ÖSO) bölgeye yerleşmesi sağlandı. Böylelikle, Türkiye’ye sızmanın gerçekleştirildiği bölge daha güvenli hale gelmiş oldu.
Öncelikle vurgulanması gereken husus, İŞİD unsurlarının yıllardır varlığını hangi dinamikler etrafında sürdürdüğüdür. Çok büyük silahlı kuvvetlere sahip büyük devletler, İŞİD’e karşı olduklarını ifade etmelerine ve İŞİD’le savaştıklarını iddia etmelerine karşın neden yıllardır sonuç elde edemiyorlar? Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun da vurguladığı gibi, İŞİD özellikle ağır silahları nasıl temin etmektedir. Irak ve Suriye’de ele geçirilen silahları İŞİD’in şimdiye kadar çoktan kullanmış olması gerekmektedir…
Amerika ve Rusya’nın öncelikli büyük oyuncu olduğu Suriye meselesinde, karmaşık ilişkiler ağı mevcuttur. Genel olarak dostumun dostu dostumdur, düşmanımın düşmanı dostumdur gibi bir yaklaşım, Suriye politikası için geçerli değildir. Örneğin, dostumuz(?) Amerika’nın dostu PYD bizim için bir terör örgütüdür. Bu ilişkiler ağı içinde büyük devletler, İŞİD sonrası senaryolarda kendilerine yakın duran kuvvetler için mevzi kapma yarışındadır ki İŞİD’le mücadelede en büyük zaaf bu durumdan kaynaklanmaktadır. İŞİD sonrası Suriye için kendi desteledikleri grupların Suriye politikasında aktif olmasını istedikleri büyük devletler arasında ciddi bir mücadele söz konusudur…
Bu karışık ilişkiler ağı içinde en çok etkilenen Suriye ve Irak’ın sınır komşusu Türkiye olmuştur. Yıllardır savaşın etkilerini her şekilde ülke olarak hisseder olduk. 3 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz ve en kötüsü farklı terör örgütlerinin sürekli şekilde saldırılarına muhatap oluyoruz. İşte bu durum, içinde kırmızı çizgilerimizi ülke olarak korumaya çalışıyoruz. Fırat’ın Batısına PYD’nin geçmemesi ve burada bir koridor oluşturmaması için politik alanda mücadele vermeye çalışıyoruz…
Kısa vadede İŞİD’in bitirilmesi ön görülememekle birlikte orta ve uzun vadede ülkeler uzun vadeli politikaları için mücadele etme eğilimi göstermektedir. Bu durum Suriye sorununun uzun vadeli kalıcı çözümünün oldukça zor olduğunu göstermektedir…