Her yıl bu zamanlarda özellikle yılbaşı çalışmalarına hazırlık konusunda bir yazı hazırlardım ki, bu yıl bu yazı daha da önem kazanmıştır. Ancak Yeminli Mali Müşavirlik (YMM) mesleği ile ilgili bir takım çalışmalar ve hazırlıklar bu yazıyı öne almamı gerektirdi. Son zamanlarda gerek doğum yerim olması ve gerekse bir arkadaşımın iş yeri olması sebebiyle sık sık Bulgaristan'a gitmekteyim. 2 Aralık 2019 Pazartesi günü arkadaşım, 15 günlüğüne Bulgaristan'a gideceğini bildirerek beraber gitmemizi önerdi. Yılsonu işlerimi öne sürerek gelemeyeceğimi bildirdim. Neden şu anda bu kadar acele olarak gittiğini sordum. Bulgaristan'daki firmanın cirosunun belli bir sınırı aştığından dolayı 2020 yılında Yeminli Mali Müşavirle çalışmak zorunluluğu doğduğunu, bu sebeple Yeminli Mali Müşavirlerle görüşüp karar vermek üzere gittiğini söyledi. Bunu duyunca çok sevindim. Kasım 2017’de İzmir Pamucak'ta yapılan ‘4. Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sempozyumu’nda YMM mesleğinin diğer ülkelerdeki uygulama örnekleri konusu ele alınmıştı. Örnekler arasında ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda gibi gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar ile Romanya, Yunanistan ve Arnavutluk'taki uygulamalar söz konusu edilmişti. 30 yıla yakındır YMM mesleğini icra ediyorum. Türkiye'nin Yeminli Mali Müşavirlik Mesleği ve 3568 sayılı yasa ile dünyada bir devrim yaptığını gururla ifade etmekteyim. Ancak, özellikle yabancı denetim şirketleri ve bazı meslektaşlar bunu kabul etmemektedir. Yine devlette görevli bazı bürokratlar YMM mesleğine olumlu bakmamakta ve bunların da baskısı ile YMM mesleği budanmaya çalışılmaktadır. Oysa Türkiye'nin bulduğu YMM ve tam tasdik sistemi özellikle az gelişmiş ülkelerde çok faydalı olan bir sistemdir. YMM’lerin ülkemizde ekonomiye katkıları muhtelif çalışma ve sempozyumlarda dile getirilmiştir. Bu katkıyı yazımızda rakamlarla vermiyorum, çünkü defalarca dile getirilmiştir. Türkiye'deki YMM uygulamaları ve sistemi özellikle çevre ülkelerde dikkatle takip edilmektedir. Nitekim, Bulgaristan'da da belli bir cironun üstünde YMM denetiminden bahsedilince çok sevindim. Son zamanlarda, YMM’lerin yetkileri bir bir budanmaktadır. Tam tasdik konusundan çok KDV iadesi konusunda, saçlarını bu meslekte ağartmış, duayen diye çağırılan koca koca YMM’ler sudan sebeplerle vergi dairelerindeki memurların karşısına çağırılmakta ve KDV iadesi raporlarındaki ödemeler budanmaktadır. Her zaman söylüyorum, Türkiye'deki KDV iadesi sistemi yanlıştır. Dünyadaki uygulamadan ayrıdır. Bunun da sebebi kayıt dışı ekonomi sebebiyle devletin mükelleflere inanmamasıdır. Bakın e-devlet, e-arşiv, e-fatura, e-beyanname, e-rapor sistemlerine geçtik. YMM’lerin KDV iadesi konusundaki raporlarına set çekmeye çalışamazsınız. Bir veya birkaç alttaki faturalardan dolayı gerek mükellefi ve gerekse YMM’leri sorumlu tutamazsınız. e-devlet (fatura, beyanname, rapor) sistemi ile devlet kayıt dışı uygulamalara çok daha önce ulaşabilir. Devletin memurları bu görevlerini yerine getirmelidir. Yoksa, dünyaya örnek olan bir devrim yaratmış olan YMM sistemini yok etmeye çalışmak yanlıştır. Bugünlerde YMM’lerin denetim ve tasdik standartları yeniden ele alınmaya çalışılıyor. Bu güzel bir çalışma olacağa benzer. Bu çalışmanın bir an önce tamamlanması ve YMM’ler 30 senedir kullandıkları yetkilerinin tam olarak kullanılmasının sağlanması gerekir. Bilindiği gibi YMM, vergisel denetim yapar. Bugün gündemde olan diğer denetim ise Bağımsız denetim olup bağımsız denetim, ticari bilançoyu ve ticari uygulamaları esas alır. Bu iki denetim sistemini bir biri ile karıştırmamak gerekir. Esasen bu ikilemi ortadan kaldırmak daha iyi olacaktır. Bizim vergi yasalarını dünyadaki uygulanan yasalar ve vergi sistemleri ile uyumlu hale getirdiğimiz zaman bu problem bitecektir. Bugün yapılan çalışmalarda YMM’yi yok etmenin yerine nasıl daha fazla faydalanabilirizin çalışması yapılmalıdır.