Hava Durumu

Tarım ve hayvancılık için önerim var!

Yazının Giriş Tarihi: 27.05.2020 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.05.2020 00:00
 Bayram bitti ve sorunları konuşmaya, sorunları konuştuğumuz kadar sorunlara yönelik öneriler, politikalar geliştirmeye devam edeceğim yazı dizilerine başladım. Bugün karşınıza kayan yara haline dönüşmüş tarım ve hayvancılıktan bahsedeceğim. Çünkü korana salgını sırasında öğrenildi ki tarım ve hayvancılık dünya politikalarının en başını çekmekte. Dünyanın en önemli stratejisi tarımsal alanlarda ve hayvancılıkta yapılan adımlar olduğu fark edildi. Sınırlar kapatılınca dünyadaki herkes şapkasını önüne koydu ve tarım ve hayvancılık konularını tartışır oldu. Dünyada bu tartışmalar yapılırken, Türkiye’deki ilgililer ve uzmanlarda konuları masaya yatırmaya başladı. Tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan Türkiye coğrafyası, iklim çeşitliliğinin sağladığı avantajla çok farklı tarımsal ürünün yetiştiği eşsiz bir bölgedir. Son yıllara kadar ülke insanının ihtiyaçlarını karşılamaya yeten tarımsal üretim, çevre coğrafyaların ihtiyaçları için dahi yeterli olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze, 2. Dünya Savaşı yılları sayılmazsa, çoğunlukla tarımda kendine yeten bir ülke durumundaki Türkiye, son yıllarda kırılgan iç ekonomisi ve istikrarlı tarım politikaları üretmedeki sıkıntıları nedeniyle bu özelliğini zarar görmüştür. Sıkıntıya girme nedeni ise tarım ve hayvancılığı dışa bağımlı hale getirilmesinden kaynaklanmakladır. Tarım ve hayvancılıktaki problemleri geçici çözümler ile iyileştirilmeye çalışıldı. İthal, samandan, ithal angusa kadar birçok yöntem kalıcı hale dönüştü. Yapılan bu çalışmalar, yerli ırkı hayvanların azalmasına neden olurken beraberinde birçok zararlı bakteriyi ülkeye soktu. Dolayısıyla çiftçi zarar gördü… Tarım ve hayvancılık özendirilmesi gerekilirken, çiftçilerin şehirlere göç ettirecek durumlar ortaya kondu… Sorunlar birbirine eklendi ve ekilebilir topraklar ekilmez kaldı… Bugünden tezi yok artık. İlgililerin tarım ve hayvancılıkta politikalar ortaya koyup, tarım ve hayvancılık stratejileri ile hareket etmesi gerekmektedir. Stratejik adımlar için birçok önerim bulunmaktadır. Ancak bunların bir kısmını sizlere aktaracağım. İthalat politikasının durdurulması ve yerli üretimin güçlendirilmesi en önemli adımlardan olacaktır daha sonrasında tarım arazilerinin ekilir hale getirilmesi ve bu anlamda çiftçilerin güçlendirilmesi adımıyla devam etmelidir. Yerli hayvan ırklarının kalitesinin anlaşılıp, yerli ırkların tüm coğrafyada artırılması gerekmektedir. Yerli tohumlarla sebze meyve üretilip, yerli tohumların çeşitliğinin korunması için bilimsel laboratuvarlar oluşturulmalıdır. Çiftçinin üstündeki ağır vergileri minimuma indirilmesi sağlanıp, ucuz gıdayı vatandaşa ulaştıracak adımlar ortaya konması gerekmektedir. Zirai ilaçlamaların tarımsal alanlara zarar vermememesi adına gerekli tedbir ve önlemler alınıp, takip edilmelidir. Tarım ve hayvancılıkta haritalandırma çalışmaları yapıp, üretim ve tüketim odaklı adımlar atılmalıdır. Daha saya bileceğimiz birçok şey var ancak bilinmeli ki tarım ve hayvancılığın en etkin olduğu ülke olmamız gerekmektedir. Daha fazla zaman kaybetmenin bir anlamı yok. Şapkamızı önümüze koymuşken biran önce adımlar atılmalıdır. İşte o zaman kenendi kendimize yettiğimiz gibi dünyadaki her politikada oyun kurucu olacağız.  
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.