Dünya'nın en değerli markaları sıralamasında ilk beş şirketi teknoloji şirketleri oluşturuyor. 2017 sıralamasında ilk beş marka Google, Apple, Microsoft, Amazon ve Facebook bulunuyor. Bu beş markanın çıktığı ülke ve bu markaların dünya genelinde pazar payları dikkate alındığında gelişmekte olan bir ülke olarak teknoloji çağında bulunduğumuz konumu sorgulamamız ve buna uygun stratejiler geliştirmemiz gerekiyor.

Bu beş şirketin Amerika çıkışlı olması, neden bu şirketlerin Amerika'da çıktığı sorularını akıllara getiriyor. Bu sorunun cevabına, Bill Gates'in bir soruya verdiği cevaptan ulaşmak mümkün. Auletta Gates'e, Microsoft'un sunucu işletim sistemi yapmakta olduğundan hareketle mevcut rakibi Sun Microsystems'ten mi yoksa veri tabanı programcısı Oracle'dan mı korktuğunu sordu. Gates bu soruya, bunların hiç birinden korkmadığını belirterek "Ben bir garajda bütünüyle yepyeni bir şey tasarlayan birinden korkarım" cevabını verdi. Peki Amerika'da garaj derken tam olarak neden bahsediliyor?

Amerika'da bulunan Silikon Vadisi garajları inovatif ve tahripkâr şirketlerin üreme alanları olarak biliniyor. Bu şirketlerin risk sermayesi fonları tarafından desteklenmekte, sırtlarında bürokrasinin ve üç aylık mali raporlarının yüklerini taşımamaktadırlar.

Şüphesiz bu garajlarda binlerce kişi çalışıyor ve büyük ihtimalle başarılı olanlardan daha fazla başarısız olanlar bu garajlarda yer alıyor. Her ne kadar kurdukları şirket başarısız olsa da bu girişimde bulunanların büyük şirketlerde çalışma oranının az olmadığını kabul etmek lazım. Küçük görülen çalışmalarla bu şirketlerin ne kadar büyüdüklerini göz önüne aldığımızda karşımızda bu alana verilmesi gereken değer daha net şekilde ortaya çıkıyor. Yani binlerce girişimci içinden dünya genelinde ses getirecek birkaç girişimci çıkartabilmek, büyük bir değişimi beraberinde getirebilme potansiyelini taşıyor.

Örneğin 245.6 milyar dolarlık marka değeriyle Google, 1998 yılında Silikon Vadisinde Stanford'da doktora çalışmalarını yarıda bırakan Larry Page ve Sergey Brin tarafından Silikon Vadisinde geliştirildi. O dönem içinde Google günde 10.000 sorguya cevap verirken o alanda lider konumda bulunan Alta Vista günde 80 milyon kez tıklanıyordu. Bugün Alta Vista'yı çoğu kişi duymamıştır. (Dijital Savaşlar/Charles Arthur, Çev. Ali Önsan)

Ülkemizde bu tarz gelişmelere hiç destek verilmediğini söylemek zor zira TÜBİTAK ve KOSGEP gibi fonlar aracılığıyla, üniversitelerin TEKNOPARK'l arında verilen mekansal destekle ve vergi indirimleriyle girişimciler desteklenmeye çalışıyor ancak Amerika'daki sisteme bakarak ülkemizde bu alanda şirketler geliştirmek için daha köklü değişiklikler gerektiğini söylemek gerekiyor.

Burada, bir şeyler üretmeye çalışan kişilerin dikkatlerini bürokrasi ile kaybetmemeleri ve daha rahat hareket edebilmeleri için, bilişime özel daha esnek destekler sağlanması, melek yatırımcıların bu alana daha fazla odaklanması orta vadede bu alanda ülkemizde gelişmelerin önünü açabilir.

Ülkemizde bu alanda potansiyel dikkate alındığında, gelecekte ses getirecek çalışmaların geliştirilecek destek sistemleriyle ortaya çıkacağını söylemek mümkün gözüküyor.