Zafer Havalimanı; Kütahya il merkezine 45, Afyonkarahisar il merkezine 55, Uşak il merkezine de yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Kütahya nüfusu 2019 yılına göre 579.257 kişi,
Afyonkarahisar nüfusu 2019 yılına göre 729.483 kişi ve
Uşak nüfusu 2019 yılına göre 370.509 kişidir.
Toplam = 1 milyon 679 bin 249 kişi bu bölgede yaşamaktadır.
Zafer Havalimanı yapılırken hazine ise 1 milyon 232 bin yolcu garantisi vermiştir.
Yani hazine garantisi diyor ki üç şehrin toplamı en az yılda bir kere uçağa binecek. Peki, ne oldu 1 milyon 232 bin yolcu garantisi verilen havalimanına kaç yolcu geldi derseniz. 82 bin yolcu binmiştir.
Böyle olunca rakamlar, sayılar, maliyetler ve hedeflerin birbiriyle ilgisini ortaya koymak mümkün değil. Böyle olunca ne oluyor, Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin çalışmasına göre, 29 yıl 11 aylık işletme süresinde Hazine, Zafer Havalimanı için IC İÇTAŞ şirketine 205 milyon 281 bin 118 euro garanti bedeli ödeyecek.
Yukarıda verdiğim sadece bir örnektir. Bu durum gibi birçok durum ortaya koyabiliriz. Sadece Zafer Havalimanı üzerindeki örnekle hareket edersek, devlet çalışanları 1 milyon 232 bin yolcu garantisi verirken, 82 bin yolcu binmesinde bile öngörü sahibi değiller. Rakamlar arasında o kadar büyük fark var ki anlatılacak bir durum yok.
Türkiye Cumhuriyeti hazinesini bu denli öngörüsüz zarar vermenin kesinlikle anlamlı bir tarifi yok.
Devletimizin yöneticileri olup biten bütün projeleri ortaya koymalıdır. Hangi proje nasıl yapıldığını gözden geçirmelidir. Tabi bunları yaparken kimlerin bu projelerde yer alıp sorumlu olduğunu da ortaya koymalıdır.
Bugüne kadar yapılan birçok proje Zafer Havalimanı örneğinde olduğu gibi tartışmalar olduğunu da görülmektedir.
Önce Türkiye Büyük Millet Meclisi, sonrada Cumhurbaşkanlığı yapılan tüm projelerin nasıl yapıldığına ilişkin adım atıp, tüm çalışmalara el koyup, vatandaşın kafalarında bulunan tüm soru işaretlerini gidermelidir.
Eğer adım atılmaz ise vatandaşın sırtına taşınmaz bir yük konacaktır. Türk vatandaşı yük altında ezilecektir. Vatandaş ezilirse devlet sistemi bu durumdan doğrudan etkilenecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti her zaman güçlü ve kudretlidir. Yanlışlıkla veya öngörülmeyen nedenlerden dolayı eksikler yapılmışsa iyileştirme yolu bulur ve kendisini iyileştirir.
Türk vatandaşı da öngörülmeyen yanlışlıklar yapılmışsa affedicidir. Türk vatandaşı da gereğini yapar ve o eksiklikleri gidermek için omuz omuza çalışır.
Biran önce hukuk güçlendirilip ehli ve liyakat sahibi kişileri görevlendirmek devletin en öncelikli görevi olmalıdır.
Hukuk yoluyla zaten haklı haksız ortaya çıkacak ve devletimizin yöneticilerinin işleri kolaylaşacaktır. Devletimizin yöneticileri sadece ülkeyi daha yaşanır hala getirecek projeler ile uğraşacaklar. Suçlu ve soygunculara da hukuk yoluyla gereği yapılmış olunacaktır. Güçlü ülkenin vatandaşı olarak tüm soygunlara karşı durmalıyız diyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
Tutarsızlık
Kütahya nüfusu 2019 yılına göre 579.257 kişi,
Afyonkarahisar nüfusu 2019 yılına göre 729.483 kişi ve
Uşak nüfusu 2019 yılına göre 370.509 kişidir.
Toplam = 1 milyon 679 bin 249 kişi bu bölgede yaşamaktadır.
Zafer Havalimanı yapılırken hazine ise 1 milyon 232 bin yolcu garantisi vermiştir.
Yani hazine garantisi diyor ki üç şehrin toplamı en az yılda bir kere uçağa binecek. Peki, ne oldu 1 milyon 232 bin yolcu garantisi verilen havalimanına kaç yolcu geldi derseniz. 82 bin yolcu binmiştir.
Böyle olunca rakamlar, sayılar, maliyetler ve hedeflerin birbiriyle ilgisini ortaya koymak mümkün değil. Böyle olunca ne oluyor, Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin çalışmasına göre, 29 yıl 11 aylık işletme süresinde Hazine, Zafer Havalimanı için IC İÇTAŞ şirketine 205 milyon 281 bin 118 euro garanti bedeli ödeyecek.
Yukarıda verdiğim sadece bir örnektir. Bu durum gibi birçok durum ortaya koyabiliriz. Sadece Zafer Havalimanı üzerindeki örnekle hareket edersek, devlet çalışanları 1 milyon 232 bin yolcu garantisi verirken, 82 bin yolcu binmesinde bile öngörü sahibi değiller. Rakamlar arasında o kadar büyük fark var ki anlatılacak bir durum yok.
Türkiye Cumhuriyeti hazinesini bu denli öngörüsüz zarar vermenin kesinlikle anlamlı bir tarifi yok.
Devletimizin yöneticileri olup biten bütün projeleri ortaya koymalıdır. Hangi proje nasıl yapıldığını gözden geçirmelidir. Tabi bunları yaparken kimlerin bu projelerde yer alıp sorumlu olduğunu da ortaya koymalıdır.
Bugüne kadar yapılan birçok proje Zafer Havalimanı örneğinde olduğu gibi tartışmalar olduğunu da görülmektedir.
Önce Türkiye Büyük Millet Meclisi, sonrada Cumhurbaşkanlığı yapılan tüm projelerin nasıl yapıldığına ilişkin adım atıp, tüm çalışmalara el koyup, vatandaşın kafalarında bulunan tüm soru işaretlerini gidermelidir.
Eğer adım atılmaz ise vatandaşın sırtına taşınmaz bir yük konacaktır. Türk vatandaşı yük altında ezilecektir. Vatandaş ezilirse devlet sistemi bu durumdan doğrudan etkilenecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti her zaman güçlü ve kudretlidir. Yanlışlıkla veya öngörülmeyen nedenlerden dolayı eksikler yapılmışsa iyileştirme yolu bulur ve kendisini iyileştirir.
Türk vatandaşı da öngörülmeyen yanlışlıklar yapılmışsa affedicidir. Türk vatandaşı da gereğini yapar ve o eksiklikleri gidermek için omuz omuza çalışır.
Biran önce hukuk güçlendirilip ehli ve liyakat sahibi kişileri görevlendirmek devletin en öncelikli görevi olmalıdır.
Hukuk yoluyla zaten haklı haksız ortaya çıkacak ve devletimizin yöneticilerinin işleri kolaylaşacaktır. Devletimizin yöneticileri sadece ülkeyi daha yaşanır hala getirecek projeler ile uğraşacaklar. Suçlu ve soygunculara da hukuk yoluyla gereği yapılmış olunacaktır. Güçlü ülkenin vatandaşı olarak tüm soygunlara karşı durmalıyız diyorum.